Irak Savaşı ve Amerikan İç Politikası

Mart 2003’de başlayan işgalin üçüncü yılında Irak hala Amerikan iç politikasında ilk sıradaki yerini koruyor. Kamuoyu yoklamaları Irak konusunda Amerikalılar’ın sabrının tükendiğini gösterirken Başkan Bush politikalarına destek aramaya devam ediyor. Halkın yüzde 80’i Irak’ta iç savaş çıkacağına ve bu durumun Bush’un başkanlığını olumsuz etkileyeceğine inanıyor.

Amerika’nın başını çektiği koalisyon kuvvetleri Irak’ta hızla zafer kazanıp Saddam Hüseyin’i devirmeyi başardı. Ancak ülkede kalıcı bir barış sağlamak oldukça güç görünüyor.

Geçen yıl Amerika’nın Irak’ta artan kayıpları ve her gün ekranlara yansıyan şiddet görüntüleri savaşa ve başkanın politikalarına kamuoyu desteğini azalttı. Washington’daki düşünce kuruluşlarından Amerikan Enterprise Enstitüsü kamuoyu araştırmaları uzmanı Karlyn Bowman bu konuda şunları söylüyor:

“Bence bunun nedeni, askerlerimizin tehlike altında olduğunu gören Amerikalıların kaygılanması ve Başkanın asıl niyetini anlamaya çalışmasıdır. Halk başkanın, amaçladığı şeyleri etkili bir şekilde yerine getirmeye çalıştığını bilmek istiyor. Elde edilen sonuca bakan halkın aklı karışıyor.”

2004 Başkanlık seçimlerini az farkla kazanan Bush, kamuoyu desteğini arkasına almakta güçlük çekiyor. Bunun bir nedeni artan petrol fiyatları, bir nedeni de Katrina kasırgasına hükümetin zamanında müdahale edememesi. Siyasi uzman Stuart Rothenberg, başkanın sorunlarının başında ise halkın Irak’la ilgili kaygılarının geldiğini söylüyor:

“Temel olarak bu durum, başkanın saygınlığına zarar veriyor, liderlik yeteneğiyle ilgili kuşkuları arttırıyor ve iç politikada büyük sorunlara neden oluyor.”

Son kamuoyu yoklamalarına göre, Amerikan halkı, Irak savaşını desteklemiyor, harcanan paraya ve çabaya değmediğini ve bu ülkenin iç savaşa sürüklendiğini düşünüyor. Stuart Rothenberg şöyle devam ediyor:

“Halk neden Irak’a gidildiğini sorguluyor ve bunun yapılmamış olması gerektiğine inanıyor. Irak’ta kitle imha silahları olduğu iddiası çürütüldü. Ve savaşın gidişatı ve yönetimin bu savaşı idaresi akıllarda soru işareti yarattı.”

Başkan Bush kamuoyunun Irak’la ilgili kaygılarını biliyor. Başkan politikalarına destek bulmak için ülke çapında birçok yerde konuşmalar yaptı. Bush bu konuşmalardan birinde şöyle diyordu:

“İşlemeyen politikaları düzeltiyoruz. Hedefimize ulaşmak için gerekli değişiklikleri yapmaya devam edeceğiz. Bu da Irak’ı, kendi kendine yeten, kendini savunabilen ve terörle savaşta Amerika’nın güçlü bir müttefiki haline getirmektir.”

Başkan’ı destekleyen Cumhuriyetçiler, Kasım ayında yapılacak Kongre seçimlerinden önce Irak’ta işlerin yoluna gireceğini umuyor. Bu arada halkın Irak konusunda duyduğu hoşnutsuzluğun Demokrat Partinin işine yarayacağı tahmin ediliyor. Ancak Demokratlar da Irak konusunda bölünmüş durumda. Küçük bir azınlık Irak’tan derhal çıkılmasını istiyor. Başlangıçta Irak savaşını destekleyen Demokrat Partili Kongre üyesi John Murtha, şimdi askerlerin çekilmesini istiyor. Murtha bu konudaki açıklamalarından birinde şöyle diyordu:

“Irak’taki savaş söylendiği gibi gitmiyor. Sadece, Irak’la ilgili yanlış politika, iyi bir paket olarak halka sunuldu.”

Amerikan halkının büyük bölümü Demokratların da Irak savaşını iyi bir şekilde idare edemeyeceğine inanıyor. Amerikan Enterprise Enstitüsü'nden Karlyn Bowman bu durumu şöyle açıklıyor:

“Demokrat partinin içinden farklı sesler yükseliyor, bazıları hemen çekilelim; bazıları da bir süre daha kalalım diyor. Demokratların Irak’la ilgili açık bir mesajı yok."

Uzmanlar, Kasım ayında yapılacak ve 435 üyeli Temsilciler Meclisi'nin tamamı ve 100 üyeli Senato'nun üçte biri'nin yenileceği seçimlerin Başkan Bush’un Irak politikası için referandum niteliği taşıdığı konusunda görüş birliği içinde bulunuyor.