Irak'ta Şiddet Arttıyor

Iraklı Sünnilerin seçime katılmasıyla birlikte ülkede gerginliğin azalması beklenirken, son iki hafta içinde şiddet eylemleri daha da arttı.

Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturmalarına rağmen Saddam Hüseyin döneminde iktidarı elinde bulunduran Sünnilerin büyük bir bölümü son beş yıl içinde düzenlenen ilk seçime ve anayasa referandumuna katılmamıştı.

Sünniler buna karşılık, geçen ay düzenlenen parlamento seçimlerine büyük oranlarda katıldı. Ancak Irak Birleşik İslam İttifakı’nın temsil ettiği Şiilerin yeni parlamentoda çoğunluğu ele geçireceğini gösteren seçim sonuçları Sünni liderlerin tepkisine yol açtı. Alınan sonuçlar, 275 koltuklu parlamentoda İslam İttifakının 130 sandalye kazandığını gösteriyor.

Sünniler, bazı laik Şii partilerle birlikte İslam İttifakı ile seçimden ikinci büyük güç olarak çıkan Kürtleri seçime hile karıştırmakla suçladı. Bazı Sünni göstericiler seçimlerin tekrarlanmaması halinde şiddete başvuracakları tehdidinde bulundu. Ancak en büyük Sünni partisi olan Irak Uyum Cephesi protesto gösterilerine katılmadı ve Irak’ın diğer büyük partileriyle yapılan bir dizi toplantıdan sonra yeni kurulacak hükümetin Sünniler, Şiiler ve Kürtlerin oluşturacağı bir birlik hükümeti olmasını kabul etti.

Ne var ki bu uzlaşma da gerginliği ortadan kaldırmaya yetmedi. İslam İttifakının Hüseyin Şarastani gibi bazı üyeleri Sünni politikacıları seçim sonuçlarını değiştirmek amacıyla şiddeti teşvik etmekle suçladı.

"Bazı siyasi örgütlerin seçim sonuçlarını etkilemek amacıyla şiddet tehdidinde bulunması asla kabul edilemez. Eğer hükümet halkı terör tehditlerine ve saldırılarına karşı koruyamazsa, İslam İttifakı buna sessiz kalmayacaktır.”

Irak Seçim Komisyonunun uluslar arası temsilcilerin Bağdat’a gelerek seçim sonuçlarını inceleyeceğini açıklaması Sünnilerin protesto ve tehditlerini bir ölçüde azalttı. Ancak hala büyük bir tehlike söz konusu. İslam İttifakı, “Amerikan ordusu içişleri bakanlığının teröristleri ele geçirme çabasını engellemeye devam ederse, kendimizi koruma hakkımızı kullanırız” şeklinde açıklama yaptı. İçişleri Bakanlığı Şiilerin denetiminde ve bu açıklama Şii milislerin bir mezhep çatışması başlatabileceği yolundaki kaygıları arttırıyor.

İslam İttifakı lideri Abdül Aziz el Hekim, CNN’e yaptığı açıklamada, Amerikan ordusunun insan hakları ihlallerine ilişkin endişesinin terörle mücadele çabalarını aksattığını söyledi.

Hekim’in bu açıklaması bir başka önemli Şii lider olan Mukteda Sadr tarafından da desteklendi. Sadr’ın yandaşları 2003 yılından bu yana Amerikan askerlerine karşı iki büyük çatışmaya girdi ve Sadr’a bağlı yüz binlerce Şii milis var. Sadr, yaşanan gerginliğin nedeni olarak, Amerikan işgalini gösterdi.


Sadr, "İşgal güçlerinin varlığı güvenlik için engel oluşturuyor. Hükümetin bağımsız ve istikrarlı bir hükümet olması için gösteriler ve protestolar düzenleyerek yardımcı olmaya hazırım” diye konuştu.

Amerikan Ordusu sözcüsü General Donald Allston ise Irak güvenlik güçlerinin terörle mücadele bir engelle karşılaşmadığını söyledi.

"Irak güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlayacak yeni bir prosedür uygulamıyoruz. Veya yeni kısıtlamalar ya da ek talepler söz konusu değil. Operasyonları koordine etmek için uyguladığımız belirli bir prosedür var. Operasyon düzenlerken birbirimize bilgi veriyoruz. Bu işleyişte değişiklik söz konusu değil ve son şiddet olaylarıyla İçişleri veya Savunma Bakanlığı ile yaptığımız işbirliği arasında bağlantı olduğunu sanmıyorum.”

Bazı Amerikalı yetkililer de Sünnilerin büyük bölümünün artık siyasi sürece katıldığını hatırlatıyor ve Amerika’nın denetimi olmadan Irak güvenlik güçlerine isyancılarla mücadelede tam bir bağımsızlık tanınmasının hassas siyasi dengeleri bozabileceğini vurguluyor.

Bağdat’taki Amerikan büyükelçiliği siyasi ataşesi Robert Ford, Şiilerin intikam duygularını bastırması gerektiğini söylüyor. Ford, isyancıların amacının Şiilerle Sünniler arasında bir çatışma başlatmak olduğunu düşünüyor.

"Eğer amacımız iç barışı sağlamaksa, bütün Iraklıların oynanan oyunun farkına varması ve buna karşı birlikte mücadele etmesi büyük önem taşıyor.”

General Allston da yeni parlamento toplanıncaya kadar, Irak’ta siyasi istikrarı bozmaya yönelik yeni girişimler olacağı uyarısında bulundu.

"Demokrasiyi başarısızlığa uğratmak isteyenler Irak’ta yeni hükümetin oluşması sürecinde masum insanlara saldırarak, Irak halkının ilerleme sürecine duyulan güveni ve inancı zedelemeye çalışacaktır.”

Yeni parlamento ilk oturumunda cumhurbaşkanı yardımcısını ve başbakanı seçecek, yeni hükümeti belirleyecek.

Uzmanlar, Şiilerle Kürtlerin Sünnileri sürece dahil etmemesi durumunda Irak’ta gerginlik ve şiddetin artacağı uyarısında bulunuyor