Amerika, Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya ve Çin’den diplomatik temsilciler, İran’ın nükleer programıyla ilgili olası önlemleri görüşmek üzere Londra’da bir araya geldi. Toplantıda İran’a karşı, Birleşmiş Milletler yaptırımlarının uygulanması konusu ele alındı.
Konuyla ilgili açıklama yapan İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, nükleer programının barışçıl amaç taşıdığı konusunda ikna sorumluluğunun, İran’a düştüğünü bildirdi.
Liberya’da açıklama yapan Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ise, İran’ın son nükleer faaliyetleriyle “çizgiyi aştığını” söyledi ve uluslararası toplumdan, bu konuda acil önlem almasını istedi.
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin de, İran’ın henüz kendi yaptıkları öneriyi tamamen reddetmediğini, bundan dolayı da diplomatların bu ülkeyle ilgili karar alırken, dikkatli davranmaları gerektiğini söyledi. İran’ın nükleer silah üretebilecek uranyuma sahip olmasını istemeyen Rusya, düşük değerde uranyumu zenginleştirme işlemini kendisi yapmayı önermişti.
Rusya bu öneriyle, Amerika ve Avrupa Birliği’nin İran’a karşı tavrını yumuşatmayı amaçlıyor.
Straw: "Sorumluluk İran'ın"
İngiltere Dışişleri Bakanı Straw, nükleer silah imal etmeye çalışmadığını kanıtlama sorumluluğunun, İran’a düştüğünü söyledi: "Nükleer programının barışçı amaç taşıdığına dair uluslararası topluluğun güvenini kazanma sorumluluğu İran’a düşüyor. Korkarım bu güven, gizlilik ve yalan politikalara dayanan bir geçmiş yüzünden kaybolmuş durumda."
Straw bu açıklamayı yaparken, Güvenlik Konseyi’nin beş üyesi ve Almanya’nın temsilcileri, Londra’da İran konusunu görüşmek üzere toplandı.
İran’la doğrudan görüşme yürüten İngiltere, Fransa ve Almanya, geçen hafta bu sorunu Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi’nin acil toplantısında görüşme çağrısında bulundu. Bu üç ülke, Atom Enerjisi Dairesi’nin; olası bir yaptırımın görüşülmesi için, İran’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sevkedilmesi önerisinde bulunmasını istiyor.
Son olarak, İran’ın nükleer silah geliştirmesine itiraz eden bir ülke de Suudi Arabistan oldu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud el-Faysal, İngiliz televizyonuna yaptığı açıklamada, İran’ın neden nükleer bomba yapmak isteyebileceğini sorguladı: "Bu silahları nerede kullanmayı amaçlıyorlar? İsrail’i bombalamak istiyorlarsa, Filistinlileri de öldürürler. Eğer hedefi tutturamazlarsa, bu sefer de Ürdün ya da Suudi Arabistan’ı vururlar."
Bununla birlikte Prens el-Faysal, İran’ın nükleer planlarından kısmen Batılı ülkelerin suçlu olduğunu, çünkü İsrail’in bir nükleer güç haline gelmesine izin verildiğini söyledi.
İran, geçen hafta yaptığı açıklamada, Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi’nin gözetiminde nükleer faaliyetlerine devam edeceğini duyurmuştu. İran nükleer programının sivil amaçlı olduğunu savunmakla birlikte, Amerika ve bazı Avrupa Birliği ülkeleri, İran’ın nükleer silah üretmeye çalıştığını ileri sürüyor.
İran’la ilgili kaygıları arttıran en büyük etkenlerden biri, İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad’ın birkaç ay önce, İsrail devletinin haritadan silinmesi gerektiğini söylemesi olmuştu.
Konuyla ilgili açıklama yapan İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, nükleer programının barışçıl amaç taşıdığı konusunda ikna sorumluluğunun, İran’a düştüğünü bildirdi.
Liberya’da açıklama yapan Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ise, İran’ın son nükleer faaliyetleriyle “çizgiyi aştığını” söyledi ve uluslararası toplumdan, bu konuda acil önlem almasını istedi.
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin de, İran’ın henüz kendi yaptıkları öneriyi tamamen reddetmediğini, bundan dolayı da diplomatların bu ülkeyle ilgili karar alırken, dikkatli davranmaları gerektiğini söyledi. İran’ın nükleer silah üretebilecek uranyuma sahip olmasını istemeyen Rusya, düşük değerde uranyumu zenginleştirme işlemini kendisi yapmayı önermişti.
Rusya bu öneriyle, Amerika ve Avrupa Birliği’nin İran’a karşı tavrını yumuşatmayı amaçlıyor.
Straw: "Sorumluluk İran'ın"
İngiltere Dışişleri Bakanı Straw, nükleer silah imal etmeye çalışmadığını kanıtlama sorumluluğunun, İran’a düştüğünü söyledi: "Nükleer programının barışçı amaç taşıdığına dair uluslararası topluluğun güvenini kazanma sorumluluğu İran’a düşüyor. Korkarım bu güven, gizlilik ve yalan politikalara dayanan bir geçmiş yüzünden kaybolmuş durumda."
Straw bu açıklamayı yaparken, Güvenlik Konseyi’nin beş üyesi ve Almanya’nın temsilcileri, Londra’da İran konusunu görüşmek üzere toplandı.
İran’la doğrudan görüşme yürüten İngiltere, Fransa ve Almanya, geçen hafta bu sorunu Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi’nin acil toplantısında görüşme çağrısında bulundu. Bu üç ülke, Atom Enerjisi Dairesi’nin; olası bir yaptırımın görüşülmesi için, İran’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sevkedilmesi önerisinde bulunmasını istiyor.
Son olarak, İran’ın nükleer silah geliştirmesine itiraz eden bir ülke de Suudi Arabistan oldu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud el-Faysal, İngiliz televizyonuna yaptığı açıklamada, İran’ın neden nükleer bomba yapmak isteyebileceğini sorguladı: "Bu silahları nerede kullanmayı amaçlıyorlar? İsrail’i bombalamak istiyorlarsa, Filistinlileri de öldürürler. Eğer hedefi tutturamazlarsa, bu sefer de Ürdün ya da Suudi Arabistan’ı vururlar."
Bununla birlikte Prens el-Faysal, İran’ın nükleer planlarından kısmen Batılı ülkelerin suçlu olduğunu, çünkü İsrail’in bir nükleer güç haline gelmesine izin verildiğini söyledi.
İran, geçen hafta yaptığı açıklamada, Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi’nin gözetiminde nükleer faaliyetlerine devam edeceğini duyurmuştu. İran nükleer programının sivil amaçlı olduğunu savunmakla birlikte, Amerika ve bazı Avrupa Birliği ülkeleri, İran’ın nükleer silah üretmeye çalıştığını ileri sürüyor.
İran’la ilgili kaygıları arttıran en büyük etkenlerden biri, İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad’ın birkaç ay önce, İsrail devletinin haritadan silinmesi gerektiğini söylemesi olmuştu.