Birleşmiş Milletler’in 60. dönem Genel Kurul’unda Dışişleri Bakanı Abdullah Gül bugün bir konuşma yaptı. Gül, konuşmasında İsrail-Filistin sorunu, Irak, Ermeni-Azeri itilafı, Afganistan ve Kosovo’daki Türk askeri varlığı, Afrika’da Türkiye’nin yeni girişimleri ve terörizm konularına yoğunlaştı.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bugün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında Türkiye’nin geniş bir coğrafyada rolüne ve hassasiyetlerine dikkati çekti.
Gül, Türkiye’nin Avrasya’dan İslam dünyasına uzanan bölgeyle tarihi ve kültürel bağları olduğunu, Avrupa, Trans-Atlantik ve Akdeniz organizasyonlarının bir üyesi olarak, 21. yüzyılda uluslararası ilişkilere olumlu bir etkisi olacağını belirtti ve Türkiye’nin 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi adaylığı için destek istedi.
Orta Doğu’da ve Lübnan’da yaşanan gelişmelerin Türkiye’yi memnun ettiğini belirten Gül, İsrail’in Gazze şeridinden çekilmesini önemli bir gelişme olarak nitelendirdi ve benzer bir gelişmeyi Batı Şeria’da da görmek istediklerini vurguladı.
Gül, Irak konusundaysa kendi içinde ve komşularıyla barış halinde, demokratik bir Irak’ın ancak Irak halkının birlik ve dayanışma içinde olmasıyla mümkün olduğunu söyledi.
Etnik ve dini ayrılıkların ülkeyi bölecek duruma gelmemesi gerektiğini vurgulayan Gül, aksi takdirde Irak’ın tüm bölge için istikrarsızlığın ve ihtilafın kaynağı olacağını belirtti. Dışişleri Bakanı Gül, “Ne yazık ki Irak teröristlerin talim alanına dönmüştür. Irak’ın komşusu olarak, biz bundan zarar gördük. Irak’tan çıkan terörizmin Türkiye’de dahil diğer ülkelerde giderek yayılan bir etkisi olacaktır” dedi.
Türkiye’nin bölgesel sorunları çerçevesinde Balkanlar, Ermeni-Azeri itilafı ve Afganistan bahseden Gül, Dağlık Karabağ sorununda BM’den acilen ilgi göstermesini talep etti. Afganistan’da da Türkiye’nin Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü’ne katkılarının devam edeceğini belirten Gül, Kosova ve Bosna Hersek barış sürecinde de her zaman destek vereceklerini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, “bir yandan reformlarla BM’nin rolünü genişletmeye çalışırken, diğer taraftan Kıbrıs sorununun BM çerçevesinden uzaklaştırılmaya çalışılmasını rahatsız edici bir tezat olarak” nitelendirdi.
Adada yapılan referandumdan sonra Genel Sekreter Kofi Annan’ın raporuna göre Türk tarafı üzerindeki izolasyonların kaldırılması gerektiğini hatırlatan Gül, bunun tamamen gözardı edildiğini vurguladı.
Gül, Türk tarafının adada kalıcı bir çözümü desteklediğini ancak Genel Sekreter Annan’ın kendi planı çerçevesinde görüşmeleri tekrar başlatma çabasının Rum yönetiminin devam eden uyuşmazlığı yüzünden sonuç vermediğini söyledi.
Terörizmin sınır tanımadığını belirten Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, terör örgütlerinin hiçbiri arasında ayrım yapılmaması gerektiğini ve terörle mücadelede çifte standarda yer olmadığını söyledi. Gül, Türkiye’nin terör saldırılarına ve silahlı çatışmaya karşı daha güçlü adımları öneren Güvenlik Konseyi kararını da desteklediklerini belirtti.