5 Ağustos 2005: Erdemir'in Satışı New York Times'da

New York Times, Erdemir’in özelleştirilmesiyle ilgili tartışmalara Mark Lander imzalı bir haberle yer veriyor. Erdemir’e değişik ülkelerden 13 ayrı grubun talip olduğunu belirten muhabir, bu satışa karşı şimdiye kadar görülmemiş bir muhalefet olduğunu vurguluyor. Haberde, Erdemir’in özelleştirilmesinin Türkiye’nin serbest pazar ekonomisine geçiş sürecinde bir sembol haline geldiği görüşüne de yer veriliyor:

"Erdoğan hükümeti ekonomide istikrarı sağladı. Türkiye geçen yıl yüzde dokuz oranında büyüdü. Ayrıca yıllardır devam eden yüksek enflasyon da kontrol altına alındı. Ancak özelleştirme süreci yasal ve siyasi engeller nedeniyle 20 yıldır tamamlanamadı. Türkiye, Avrupa Birliği’ne girmeye çalışırken, ekonomisini de serbestleştirmek istediğini göstermeyi amaçlıyor. Erdemir’in özelleştirilmek istemesinin en önemli nedenlerinden biri de kamu açıkları. Özelleştirme ayrıca yabancı sermayeyi çekmenin de bir yolu olarak görülüyor."

Los Angeles Times, Irak’ta şiddet eylemlerinin bir türlü bitmediğine dikkat çekiyor. Yeni anayasanın 15 Ağustos’ta tamamlanacağını hatırlatan gazete, bunun önemli bir adım olacağını belirtiyor ancak şiddeti sona erdirmeyeceğinin de altını çiziyor:

"15 Ağustos tarihine çok fazla anlam yüklememek gerekiyor. Daha önce de, Saddam Hüseyin’in yakalanması, egemenliğin Amerikalılardan Iraklılara devredilmesi ve parlamento seçimleri gibi önemli tarihler saptanmış ancak bunlar, şiddet olaylarını sona erdirmeye yetmemişti. Uzun vadede, Amerikan askerlerine yardımcı olması ve giderek onların görevlerini üstlenmesi için Irak’ın daha fazla eğitilmiş asker ve polise ihtiyacı var. Ayrıca Iraklıların kendilerini güvende hissetmesi için seçimle işbaşına gelmiş bir temsili yönetim gerekiyor."

New York Post ise, teröre karşı yürütülen mücadelenin savaş olarak tanımlanmasında ısrar edilmesi gerektiğini savunuyor. Gazete, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in yaptığı bir konuşmada, "teröre karşı savaş" ifadesi yerine “şiddet eylemlerine karşı küresel mücadele” ifadesini kullandığını hatırlatıyor ve “mücadele” kavramının “savaş” kavramına kıyasla çok yetersiz bir ifade olduğunu belirtiyor:

"Elbette savaş sadece askeri araçlarla yürütülmez. Diplomasi, istihbarat ve siyasetin de bir rolü vardır. Ancak bu durum, yapılan şeyin bir savaş olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu nedenle Bush’un Çarşamba günü yaptığı konuşmada, “bu bir savaştır” demesi rahatlatıcı oldu. Ancak yönetimin bu konuda çelişkili açıklamalar yapması hayal kırıklığı yaratıyor. Irak’ta iki hafta içinde 50 Amerikan askerinin öldüğü bir dönemde, kavram kargaşası yaratmanın hiç de zamanı değil."

Washington Post, Sudan’da muhalif lider John Garang’ın bir helikopter kazasında ölmesiyle, imzalanan barış anlaşmasının tehlikeye girdiği uyarısında bulunuyor. Gazete, barış sürecinin devam etmesi gerektiğini belirtiyor ve başta Amerika olmak üzere uluslararası toplumun da bu sürece yardımcı olmasını istiyor:

"Sudan’da Kuzey-Güney savaşı sürerse, hükümetin soykırım uyguladığı Darfur bölgesinde de bir barış sağlanması umudu ortadan kalkar. Ancak Garang’ın yerine Güney’in liderliğini üstlenen Salva Kiir Mayardit, üstlendiği sorumluluğu taşıyabilecek bir potansiyele sahip. Bush yönetimi ve müttefikleri Mayardit’e destek vermelidir. Sudan onlarca yıldır süren iç savaşta milyonlarca insanını kaybederek yeterince acı çekti."