Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye’yle müzakerelerde geçerli olacak kuralları belirleyen Müzakere Çerçevesi’ni açıkladı. Belge müzakerelerin paylaşılan hedefinin tam üyelik olduğunu vurgulasa da bunu ucu açık ve sonucu önceden kestirilemeyen bir süreç olarak tanımlıyor. Belgenin yazımında 17 Aralık 2004’te Türkiye hakkında alınan kararlar ve 26 Nisan’da gerçekleştirilen Ortaklık Konseyi’ndeki yaklaşım benimsenmiş durumda.
Müzakerelerin ciddi ihlaller durumunda askıya alınacağı, daimi koruma önlemleri ve derogasyonların gündeme gelebileceği, müzakere başlıklarının açılıp kapanmasında performans kriterleri uygulanabileceği belgenin dikkat çeken unsurları arasında yer alıyor. Kopenhag kriterlerinin yanı sıra Avrupa Birliği’nin yeni üyeleri bünyesine alma kapasitesinin etkili bir unsur olacağı da belgede yer bulmuş durumda. Belgenin dikkat çektiği bir başka konuyu da Türkiye’nin iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde çözüme ulaşmamış sorunları ortadan kaldırması, Kıbrıs da dahil olmak üzere üye ülkelerle ilişkilerin normalleştirilmesi oluşturuyor.
Komisyon’daki görüşmelerin ardından bir açıklama yapan Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Avrupa Birliği’nin bir taahhütte bulunduğunu ve sözünü tuttuğunu söyledi. Yolun uzun ve zorlu olacağı mesajını veren Rehn, müzakerelerin 3 Ekim’de başlayacağını vurguladıktan sonra bu müzakerelerin paylaşılan hedefinin tam üyelik olduğunu dile getirdi.
Rehn, önceki genişlemelerden çıkarılan dersler ışığında artık sadece verilen sözlerin değil uygulamaların da önemli olacağını belirterek sürecin kendisinin sonucu kadar önemli olacağını söyledi. Türkiye’nin üyeliği konusunun gerek Türkiye’de gerekse AB’de vatandaşlar tarafından çok yakından izlendiğine vurgu yapan Rehn, “Unutulmaması gereken bir nokta var o da Türkiye’nin hemen bugün ya da yarın üye olmayacağıdır” dedi. Rehn, “İstikrarlı, demokratik ve refaha ermiş bir Türkiye, Avrupa’nın çıkarınadır” diye konuştu.
Komisyon belgeyi Konsey’e göndererek üzerine düşen görevi tamamlamış oldu. Bu aşamadan sonra belge Konsey tarafından değerlendirilecek. Belgenin Temmuzda onaylanma olasılığı var ancak bunun zamanlamasını tartışmaların yoğunluğu belirleyecek.