Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği yolunda attığı adımlar ve çıkarması gereken yasalar, İncirlik Üssü’nün kullanımı ve ekonomi bu haftaki Bakanlar Kurulu’nda değerlendirilen konular arasında.
Başbakan Erdoğan başkanlığında haftalık olağan toplantısını yapan Bakanlar Kurulu’nda, geçtiğimiz hafta duyurulan İncirlik askeri üssünün kullanımının genişletilmesi de ele alınıyor. Toplantıda üssün kullanım izninin kapsamı konusunda Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün kabineye bilgi vermesi bekleniyor.
Abdullah Gül dün yaptığı bir açıklamada, İncirlik Üssü’nün kullanımına ilişkin Bakanlar Kurulu’nda imza aşamasında bulunan yeni kararname hakkında bilgi vermiş ve Amerikan uçaklarına “açık çek” anlamında blok izin verilmeyeceğini vurgulamıştı.
Gül geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada ise, kararnamenin Washington’un lojistik merkez talebini karşıladığını bildirmişti.
Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümü nedeniyle 1 saat geç başlayan kurulda, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri de masaya yatırılıyor. Uzun süredir tartışılan Avrupa Birliği ile yürütülecek müzakerelere kimin başkanlık edeceğinin de toplantıda ele alınması bekleniyor.
Başbakan Erdoğan en son gazetecilerin, “başmüzakereci kim olacak?” sorusuna esprili bir şekilde yanıt vermiş ve “başmüzakereci benim” demişti.
Ekonomi’den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış ve Devlet Bakanı Beşir Atalay başmüzakareci için adı geçen kişilerden bazıları.
Bu arada 17 Aralık’ta Avrupa Birliği ile müzakerelerin başlaması için Türkiye’ye 3 Ekim tarihinin verilmesinin ardından atılan adımlar, yarın başlayacak Türkiye-Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi’nde değerlendirilecek. Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ‘en yüksek organ’ konumunda olan Ortaklık Konseyi'nin 44. oturumuna katılmak üzere bugün Dışişleri Bakanı Abdullah Gül Lüksemburg’a gidiyor. Ortaklık konseyi toplantısında Türkiye’ye Ankara anlaşmasının ek protokolünü bir an önce imzalaması yönünde mesajlar verilmesi bekleniyor.
Ankara’da liderlerse uyum protokolünün 3 Ekim tarihinden önce imzalanacağını ancak bunun Kıbrıs Rum kesimini tanıma anlamına gelmeyeceğini sıklıkla dile getiriyor.
Ayrıca konsey toplantısına bir tutum belgesi sunulması ve bu belgeyle Ankara’ya reform sürecinde yapması gereken birçok konunun hatırlatılması da bekleniyor.
Başbakan Erdoğan başkanlığında haftalık olağan toplantısını yapan Bakanlar Kurulu’nda, geçtiğimiz hafta duyurulan İncirlik askeri üssünün kullanımının genişletilmesi de ele alınıyor. Toplantıda üssün kullanım izninin kapsamı konusunda Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün kabineye bilgi vermesi bekleniyor.
Abdullah Gül dün yaptığı bir açıklamada, İncirlik Üssü’nün kullanımına ilişkin Bakanlar Kurulu’nda imza aşamasında bulunan yeni kararname hakkında bilgi vermiş ve Amerikan uçaklarına “açık çek” anlamında blok izin verilmeyeceğini vurgulamıştı.
Gül geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada ise, kararnamenin Washington’un lojistik merkez talebini karşıladığını bildirmişti.
Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümü nedeniyle 1 saat geç başlayan kurulda, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri de masaya yatırılıyor. Uzun süredir tartışılan Avrupa Birliği ile yürütülecek müzakerelere kimin başkanlık edeceğinin de toplantıda ele alınması bekleniyor.
Başbakan Erdoğan en son gazetecilerin, “başmüzakereci kim olacak?” sorusuna esprili bir şekilde yanıt vermiş ve “başmüzakereci benim” demişti.
Ekonomi’den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış ve Devlet Bakanı Beşir Atalay başmüzakareci için adı geçen kişilerden bazıları.
Bu arada 17 Aralık’ta Avrupa Birliği ile müzakerelerin başlaması için Türkiye’ye 3 Ekim tarihinin verilmesinin ardından atılan adımlar, yarın başlayacak Türkiye-Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi’nde değerlendirilecek. Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ‘en yüksek organ’ konumunda olan Ortaklık Konseyi'nin 44. oturumuna katılmak üzere bugün Dışişleri Bakanı Abdullah Gül Lüksemburg’a gidiyor. Ortaklık konseyi toplantısında Türkiye’ye Ankara anlaşmasının ek protokolünü bir an önce imzalaması yönünde mesajlar verilmesi bekleniyor.
Ankara’da liderlerse uyum protokolünün 3 Ekim tarihinden önce imzalanacağını ancak bunun Kıbrıs Rum kesimini tanıma anlamına gelmeyeceğini sıklıkla dile getiriyor.
Ayrıca konsey toplantısına bir tutum belgesi sunulması ve bu belgeyle Ankara’ya reform sürecinde yapması gereken birçok konunun hatırlatılması da bekleniyor.