Musul'da Amerikan askeri üssüne girişilen saldırının, Irak’taki seçim sürecini sabote etmeyi amaçladığı görüşüne yer veren Washington Post, Başkan Bush’un seçimlerin planlanan tarihte yapılacağını açıklamasına destek veriyor. Ancak gazete, Amerika’nın Irak’taki mücadelede henüz zaferden uzak olduğunun da altını çiziyor:
''Musul gibi yerlere yeterince asker göndermeyen Bush yönetiminin hatalarının da etkisiyle, hayatı önem taşıyan bu savaşı hangi tarafın kazanacağı hala belirsiz. Bush’un hafta başında söylediği gibi, direnişçiler ''etkili oluyor''. Dünkü eylemi gerçekleştirenler, büyük ve kanlı bir saldırının tıpkı Lübnan ve Somali’de olduğu gibi Amerika’yı Irak’tan çekilmeye zorlayacağını ve seçimler için hayatını tehlikeye atan Iraklıları kötü kaderleriyle baş başa bırakacağını düşünüyor. Dolayısıyla yapılacak en doğru şey yaralıları hastaneye kaldırmak, ölenler için dua etmek ve görev başına dönmektir.''
New York Post da, son bir hafta içinde Musul dışında Necef, Kerbela ve Bağdat’ın da kanlı saldırılara hedef olduğunu hatırlatıyor ve Amerika açısından yakın bir gelecekte, savaşın kaderini belirleyecek bir başarı ihtimali görünmediğini vurguluyor. Gazete, seçim sürecinin de Irak’taki Şii, Sünni ve Kürt gruplar arasındaki bölünmüşlüğü derinleştirdiğini kaydederek Bush yönetimini gerçeklerle yüzleşmeye çağırıyor:
''Iraklı Sünnileri kırgın ve gücenik bir ruh halinde bırakmak yeni ve istikrarlı bir Irak yaratma çabalarına zarar vereceği gibi, Irak’ın Sünnilerin ağırlıkta olduğu Arap dünyasının diğer kesimleriyle ilişkilerini de olumsuz etkileyecektir. Irak geçici başbakanı Ayad Allavi bu gerçeğin farkına varmamış görünüyor. Eğer seçim tarihinin ertelenmesi daha aktif bir Sünni katılımını sağlayacaksa, bu herkesin çıkarınadır.''
USA Today gazetesi ise Irak’ın henüz kaybedilmediğini belirtiyor ancak zaferin yakın olmadığını da ekliyor. Amerika’nın askeri ve maddi kayıplarının artmasına rağmen ufukta bir çözüm görünmediğini vurgulayan gazete, Amerika’nın Irak’taki hedeflerini, elde edebileceği muhtemel sonuçları ve bu sonuçları hangi araçlarla gerçekleştireceğini gözden geçirmesi gerektiğini yazıyor:
''Gerçekleşebilecek en iyi senaryo, İslamî nitelik taşıyan bir temsili hükümet oluşturulmasıdır. Irak’ın işgalinden sonra güvenlik sorununun çözülememesi nedeniyle bu bile ulaşılması zor bir hedef. 30 Ocak seçimleri önemli bir dönüm noktası ancak seçimler Irak’ta şiddeti veya iç savaşa doğru gidişi otomatik olarak önlemeyecek. Irak’taki karmaşayı çözebilmek için, yönetimin hem gerçekçi hem kararlı olmasını gerektiriyor. Şimdiye kadar yeterince kararlı olundu ama gerçekçi olunmadı.''
Christian Science Monitor, Ukrayna’da Pazar günkü devlet başkanlığı seçimini reform yanlısı Viktor Yuşçenko’nun kazanması durumunda görevi devretmeye hazırlanan ve hakkında çeşitli iddialar bulunan devlet başkanı Leonid Kuçma’ya ne yapılması gerektiğini soruyor. Gazete, yeni demokratikleşen bütün ülkelerin adalet mi, intikam mı; geçmişteki yanlışlarla uğraşmak mı yoksa geleceği kurmaya yönelmek mi gibi ikilemlerle karşılaştığını kaydederek, Ukrayna’nın da reformları tehlikeye atmaması gerektiği yorumunda bulunuyor:
''Kuçma olayı çok hassasiyet gerektiren bir örnek. Halkın büyük tepkisini topladığı için, Yuşçenko Kuçma’yı affederse huzursuzluk riskiyle karşılaşabilir. Kuçma’nın, bir gazetecinin öldürülmesinde rolü olduğu iddia ediliyor ama bu konuda kapsamlı bir soruşturma yapılmadı. Bir dava açılması ise reformları yolundan çıkartabilir. Eğer şu ana kadar böyle bir anlaşma sağlanmadıysa, Kuçma’yı Rusya’ya sürekli bir tatile göndermek bir çözüm olabilir.''