Karadeniz’in Kuzeyindeki Mayınlar Türkiye İçin Risk mi?

Mayın

Türkiye’nin Karadeniz kıyıları ve İstanbul Boğazı Rusya’nın Ukrayna’ya işgali sırasında Karadeniz’in kuzeyine döşenen mayınların tehdidi altında mı? Bu soru 18 Mart'ta Rusya’ya ait Soçi limanı kaptanı Viaçeslav Rumyantsev’in yaptığı açıklamayla gündeme geldi.

Rus liman yetkilisi, Ukrayna tarafından Odesa, Oçakov, Çernomorsk ve Yujniy liman bölgelerine döşenen yaklaşık 420 mayının fırtına nedeniyle çıpalarından koparak kontrolsuz şekilde hareket etmeye başladığını ve bunun da hayati tehlike oluşturduğunu açıkladı.

Rumyantsev’e yanıt Ukrayna'daki “Karadeniz Stratejik Araştırmalar Enstitüsü” yöneticisi Andriy Klimenko’dan geldi. Ukraynalı araştırmacı, Rusya’nın Karadeniz sularında tüm ticareti bloke etmek için mayın tuzağı kurduğunu ve suçu Kiev hükümetine attığını söyledi.

Tarafların karşılıklı olarak birbirini suçladığı açıklamalar sonrası Türkiye Karadeniz’deki olası mayın riskini yakından takip ediyor. Türk Deniz Kuvvetleri, bir Navtex yayınlayarak Karadeniz’de seyir yapan gemileri uyardı.

Hulusi Akar: ‘‘Bazı mayınların sürüklendiğine yönelik ifadeler var’’

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise Türkiye’nin her ihtimali değerlendirerek bu mayınların peşinde düştüğünü belirtti.

Hürriyet Gazetesi yazarı Fatih Çekirge'ye değerlendirmelerde bulunan Akar, “Öncelikle gelen bilgileri tetkik ve koordine ediyoruz. Bazı mayınların sürüklendiğine yönelik ifadeler var. Her ihtimale karşı uçaklarımız, helikopterlerimiz, firkateynlerimiz dahil gözetlemek suretiyle takip ediyoruz. Mayın avlama gemilerimiz, helikopterlerimiz, İHA’larımız bunların peşinde. İnşallah bir kaza bela olmadan onlar kendilerini imha eder veya biz görür, mayın avlama gemimizle tahrip ederiz’’ dedi.

Emekli Albay Serdar: ‘‘Yeterli bakım yapılmamışsa şiddetli fırtınada mayınlar kopabilir’’

Emekli Kurmay Albay Bora Serdar, bu mayınların yalnız Türkiye’nin Karadeniz kıyılarını değil İstanbul Boğazı’nı ve bu sularda seyir halinde bulunan gemileri de tehdit ettiğini söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan eski denizaltı komutanı, ‘‘Bunların 2. Dünya Savaşı’nda kullanılmış eski Sovyetler Birliği’nde bulunan mayınlar olduğu anlaşılıyor. Çok farklı tipte mayınlar var. Sese göre hareket eden akustik mayınlar, manyetik duruma duyarlı manyetik mayınlar, ayrıca birinci değil ikinci değil üçüncü gemiyi patlatan atlamalı mayınlar bulunuyor. Ama sözü geçen mayınlar eski tip olduğuna göre bunlar büyük bir olasılıkla demirlidir. Demirli mayınların altlarında ağırlığı var. 50 veya 60 metre derinlikteki sığ sularda kullanılır. Mayın arabası dediğimiz kısım dibe oturur. Kaç metreye kadar su sathına çıkacağı belirlenir. Üç ya da beş metre aşağıda olursa gemiler, ‘15 metre aşağıda bulunsun’ denirse denizaltılar hedef alınıyor demektir. Bu mayınların büyüklüğü 20 kilo ile 300 lira arasında değişebilir. Bu eski tip mayınlar yeteri kadar özenli bakım yapılmamışsa kopabilir. Çünkü mayınlarda materyal yorgunluğu olabilir. Böyle olunca çok şiddetli bir fırtınanın da etkisiyle kopma olabilir’’ dedi.

"Bu mayınlar koptuysa İstanbul Boğazı’nda dahi risk devam ediyor"

Yeterli bakım yapılmaması halinde hava durumunun da etkisiyle denize dökülen mayınların yüzde 5’i ila 10’unun kopma riski taşıdığını belirten emekli kurmay albay, bu mayınların Karadeniz’in Zonguldak’tan İğneada’ya kadar olan kısmına sürüklenebileceğini dile getirdi.

Eski denizaltı komutanı, ‘‘Koptuğu varsayılan mayınlar saatte 1 ya da 2 mil hareket etse en fazla 10 günde Türkiye kıyılarına ulaşır. 420 mayının kaçının kopacağı belli olmaz ama bana kalırsa bu mayınlar iddia edildiği gibi koptuysa İstanbul Boğazı’nda dahi risk devam ediyor. En az birkaç tane mayının girmesi sürpriz olmaz. Bu aslında ilk olmayacak. 1. ve 2. Dünya Savaşı sırasında da ‘serseri’ mayınların boğazda yüzdüğü görüldü ve etkisiz hale getirildi. İstanbul Boğazı’nın Karadeniz girişinin doğu ve batısında kalan bölgeler de tabii risk altında. Mesela İğneada’ya da sürüklenebilir o mayınlar’’ diye konuştu.

"Bu mayınlar elbette radarda görünür ancak bu mevsimde Karadeniz’in havası durağan değil"

Peki Türkiye bu mayınları kendi sularında kontrollu bir şekilde imha edebilir mi? Emekli Kurmay Albay Bora Serdar, hava durumunun elverişli olması halinde bu durumun sözkonusu olacağını ancak kışın ilkbahara döndüğü bugünlerde güzel hava imkanının sınırlı olacağını dile getiriyor.

Serdar, ‘‘Bu mayınlar elbette radarda görünür. Ayrıca gözle de temas sağlayabilirsiniz. Ancak bu mevsimde Karadeniz’in havası durağan değil. Mevsim itibariyle deniz sakin değildir. O durumda yüzeyde bulunsa da bu mayınlar gözükmeyebilir. Dalgaların köpüklerin altında kalabilir. Radarla tespit etmeye çalışırken ne kadar eko vereceği de meçhul. Başka tespit edici bir unsur olarak helikopterle alçak irtifaa uçuş yapılabilir. Ama bu seçenekte de denizin durgun olması mühim’’ dedi.

Emekli Kurmay Albay bu mayınların savunma amaçlı olarak Ukrayna tarafından sistematik veya raslantısal bir şekilde dökülmüş olduğunu tahmin etmekle birlikte bu mayınların Türkiye gibi başka ülkeleri savaşa müdahil etmek için bilinçli olarak kopmaya açık bir şekilde yerleştirildiğini düşünmediğini ifade etti.