Amerika ve İngiltere’deki eski ve yeni istihbarat uzmanları, Batılı ülkelerin bu hafta, 115 Rus diplomatı sınır dışı etmesinin, Rusya’nın casusluk faaliyetlerine Amerikalı yetkililer ve İngiltere Başbakanı Theresa May’in düşündüğü kadar zarar vermeyeceğini söylüyor.
Uzmanlar ayrıca mütekabiliyet çerçevesinde Kremlin’in kısa süre içerisinde alması beklenen kararların Batılı ülkelerin Rusya’daki istihbarat faaliyetlerine daha fazla zarar vereceği uyarısında bulunuyorlar.
Uzmanlar, yazar John le Carré’nin “Tinker Tailor Soldier Spy - Köstebek” romanında resmettiği, Soğuk Savaş dönemindeki Rusya’nın Batı’daki istihbaratının çoğunlukla diplomatik görevlilere dayandığı olgusunun, artık modası geçmiş olduğunu ifade ediyorlar.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan eski bir istihbarat yetkilisi, “Batılı ülkelerin Rusları sınır dışı etmesi Rusya’nın mevcut istihbarat faaliyetlerine çok az etki edecektir. Aslen Rusya’nın yabancı istihbaratı ve askeri istihbaratı, mevcut kaynakları üzerinden gayet iyi ilerliyor ve onlar bu kazanımları konusunda mutlaka arka planda yedek bir iletişim düzenlemesi yapacaktır” dedi.
30 yıl boyunca Amerikan Merkezi İstihbarat Dairesi'nde (CIA) karşı istihbarat faaliyetlerinde bulunmuş olan bir kişi, aynı zamanda CIA ajanı Aldrich Ames’in gerçekte KGB’ye çalıştığının ortaya çıkarılmasında görev almış eski istihbarat uzmanı. Bu uzman, internet çağında insanların iletişim halinde olmasının, ajanlık açısından eskisi kadar önemli olmadığına dikkat çekiyor. “İhtiyaç duyulması halinde hareket halindeki ‘kaçakları’, kişilerle iletişime geçmek için kullanabilirler” diye de ekliyor.
Amerika’da ve Avrupa’da Rus diplomatik personele yönelik bu önlemler alınırken, İngiltere Başbakanı Theresa May, Avam Kamarası’nda değerlendirmelerde bulundu. May, İngiltere’nin sınır dışı ettiği 23 Rus diplomatla birlikte diğer ülkelerde alınan benzer önlemlerin Rusya’nın Batı’daki istihbarat faaliyetlerini zayıflatacağını savundu.
May, çok sayıda Rus diplomatın sınır dışı edilmesinin, 4 Mart tarihinde İngiltere’de eski Rus ajan Sergei Skripal ve 33 yaşındaki kızının zehirlenmesinin arkasında Kremlin’in olduğu iddialarının kanıtlaması sonucu gerçekleştiğini yineledi. May ayrıca, söz konusu sınır dışı kararlarının, bu kadar çok Rus istihbarat görevlisinin bir anda sınır dışı edildiği, tarihteki en büyük eylem olduğunu söyledi. İngiltere Başbakanı, Rusya lideri Vladimir Putin’in bir daha batıda bir istihbarat sistemi daha kurmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
28 yıl CIA’in gizli operasyonlar servisi’de çalışmış, Moskova’da görev yapmış ve CIA’in Rusya operasyonlarında bulunmuş, 2014 yılında emekli olan John Sipher, “Batılı devletlerin Rusları sınır dışı etmesi Rusların istihbarat toplamasına hiçbir zaman zarar vermedi” diyor.
Sipher Amerika’nın Sesi’ne şunları söyledi: “Margaret Thatcher’ın Rus istihbarat görevlilerini sınır dışı etmesi, Rusların operasyonlarına zarar verme konusunda etki etmeye en yakın olanıydı. Amerika ve Avrupa’da çok sayıda Rus ajanın olması, birkaç kişiyi kaybetmenin ciddi bir zarar vermesini önlenmenin garantisi durumunda. Eğer bir ülkede 150-200 ajanınız varsa 50 kişiyi kaybetmek sıkıntı yaratır ama büyük oranda zarar vermez.
Margaret Thatcher’in 1985 yılında Rus ajanları sınır dışı etme kararı Soğuk Savaş’ın en yoğun döneminde yaşanmıştı.
İngiltere’deki Rus ajanlık faaliyetlerinin arttığının KGB’li köstebek Oleg Gordievsky tarafından açıklanmasının ardından İngiltere’nin Demir Leydi’si, 30’dan fazla Rus diplomatın sınır dışı edilmesi talimatını verdi. Bu sınır dışı işlemleri İngiltere’nin Moskova Büyükelçisi Bryan Cartledge’nin Thatcher’dan sınır dışılara son vermesini talep etmesi üzerine son buldu. Çünkü Cartledge mütekabiliyet kapsamında Rusya’nın da sınır dışı kararlarının kendilerinin elçilik faaliyetlerine zarar verdiğini söyledi.
Cartledge Londra’ya gönderdiği mesajda, “Asla bir serseriyle öfkeli bir maça çıkmayın çünkü o doğası gereği bir avantaja sahiptir” diye yazdı.
Cartledge’in çağrısı emekli ve muvazzaf istihbarat görevlileri tarafından da haklı bulundu. Sipher, batılı ülkelerin çok sayıda ajanı sınır dışı etmesinin Putin’in politikalarını değiştirmeyeceğini söylüyor. “Ben daha önce diplomatik sınır dışı kararlarının mevcut uygulamaları değiştirdiğini görmedim” diyor.
Sipher, Batı’nın istihbarat toplama ve casusluk konusunda bu noktada daha fazla etkilenmesinden kaygı duyuyor ve geçmişteki karşılıklı sınır dışı kararlarının nasıl etkileri olduğuna dikkat çekiyor. Sipher, “Sınır dışı kararlarının eskiden olduğu kadar etkili olacağını düşünmüyorum. Ama sanırım bu durum Batı’ya Rusya’dan daha fazla zarar verecek. Ruslar kendilerine güvenir ve son derece katıdırlar. En kısa sürede Amerika’nın sınır dışı ettiği Rus diplomata kadar diplomat ve istihbarat görevlisini sınır dışı edeceklerdir. Bizim orada daha az elemanımız olduğundan bu orantısız durum bize daha çok etki edecektir. Biz CIA’de örneğin 50 Rus diplomatın sınır dışı edilmesinin onların sayıca fazla olmasından dolayı çok etkisi olmayacağı konusunu tartışmıştık ama aynı sayıda bizim elemanlarımızın sınır dışı edilmesi, bizim istihbarat toplama faaliyetimiz üzerinde yıkıcı bir etki yaratır” dedi.
Rusya’nın askeri ve yabancı istihbarat faaliyetleri, Rusya elçilikleri dışında derin ve güçlü bir yapıya sahip. Bu faaliyetler çoğunlukla Batılılardan daha fazla sayıda uyku halindeki hücreler ve resmi olarak bilinmeyen ajanlar tarafından yürütülüyor. Rusya bu kanalları akademik kontaklar, iş dünyasından ilişkiler ve kanun yapıcılılardan, gizli ve önemli bilgiler toplamak için kullanıyor. Bu kişiler aynı zamanda sıradan lojistik faaliyetler ve derin köstebeklik faaliyetleri içinde kullanılabiliyor.
Sipher, “Sovyetler Birliği henüz gençken ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerin kopabileceğini görmesi üzerine bu yasal olmayan kanalları kurdu. Bu sayede elçilikleri kapansa bile istihbarat faaliyetlerinin sürmesini istedikleri için kurdular” diye konuşuyor.
2010 yılında FBI Amerika’daki yasal olmayan bir istihbarat ağını ortaya çıkardı. 10 ajandan oluşan bu yapının içinde kızıl saçları ve güzel görüntüsüyle Batı medyasına da çekici gelen ajan Anna Chapman vardı. Uyuyan bir hücreye mensup bu 10 ajan Amerika tarafından Sergei Skripal ve batı adına ajanlık yapan üç Rus vatandaşı karşılığında takas edildi.
Sipher, “2010 yılında bu Rus ajanların Amerika’da yakalanması askeri olmayan istihbarat faaliyetine ciddi bir darbe vurdu. Bu yapıyı tekrar kurmak konusunda ne kadar başarılı oldular bilmiyorum. Eğer Ruslar bu kişilerin yerine kimseyi getirememişse, Amerika’dan son sınır dışı edilenlerle birlikte bu Rusya’ya bir nebze zarar veriyor olabilir” dedi.
Halen FBI’da görevli bir karşı istihbarat uzmanı Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, çoğunlukla Virginia eyaletinde faaliyet gösteren, devletten büyük ihaleler alan ve “Çevreyolu eşkıyaları” diye bilinen Washington bölgesindeki firmalar konusunda kaygılar olduğunu anlattı. Çünkü Rusya’nın söz konusu bu şirketlerde uyuyan ajan ya da aktif ajan bulundurma olasılığı bulunuyor.
Batılı istihbarat uzmanları Rusya’nın casusluk faaliyetleri konusunda Batılı, özellikle de Amerikalı rakiplerine karşı, bir başka uç noktasının ve avantajının daha olduğunu söylüyor. Bu da; işadamı, akademisyen, gazeteci ya da sivil toplum örgütü çalışanı olarak kişilerin ajanlık faaliyetleri için daha rahat seyahat edebiliyor olmaları ve çok daha az engel ve kısıtlamalarla karşılaşıyor olmaları.
Aldrich Ames davasında da çalışmış eski bir CIA görevlisi,“Mütekabiliyet çerçevesinde Amerika’daki Ruslara karşılık Rusya’daki Amerikalı istihbarat görevlilerini kaybetmek orantısız oluyor” diyor. Söz konusu CIA ajanına göre, Washington’un 60 Rus ajanın sınır dışı edilmesi kararı, kısa vadede Rusya’nın operasyonlarına etki edebilir, ama bu etki Amerika’nın operasyonlarının etkilenmesi kadar büyük olmayacaktır.