“Dağılın, dağılmazsanız kademeli olarak müdahale edilecektir”.
İstiklal Caddesi’nin girişinde toplanan protestocular ve alışveriş yapmak için gelenlere TOMA’da bulunan polis, böyle seslendi. Bu sözlerden birkaç dakika sonra önce biber gazı atıldı ardından da tazyikli suyla müdahale etti. Protestocuların orada birikmelerinin nedeni Taksim Dayanışması’nın çağrısı üzerine TSİ 16:00’da Taksim’de buluşmaktı.
Ancak bunun mümkün olmayacağını öğle saatlerinde çok sık yaptığı üzere düzenlediği basın toplantısında İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu bildirdi. Mutlu, açıklamasında “hiçbir bölgemizde çatışma söz konusu değildir. Vatandaşlarımız açısından fevkalade olduğunu biliyoruz. Taksim ve bölgesinde önlemlerimiz sürüyor. Toplanmalarına müsaade edeceğiz. Vatandaşlardan Taksim’e gelmemelerini rica ediyorum. Eğer Taksim’e ortamına gelirlerse çatışma ortamına hizmet etmiş olurlar” dedi.
Doktorlar da gözaltına alındı
Sabah polis, göstericileri Taksim’den önce Harbiye’ye oradan Şişli’ye kadar uzaklaştırdı. Bu sırada Pangaltı’da bulunan Ramada Oteli’nde kurulan bir revirde gönüllü olarak görev yapan bazı doktor ve tıp öğrencilerinin beyaz önlükleriyle kelepçeli olarak gözaltına alındıkları görüldü.
Gözaltıları doğrulayan Vali Mutlu, “sağlıkçılar, tıbbi yardım adı altında bir takım yerlerde hizmet veriyorlar. Göstericilere gösteri alanlarının içerisine girerek göstericilerle birlikte hareket etme görüntüleri varsa bunlarla ilgili işlem var. Birkaç kişi bu şekilde gözaltına alındı. Aralarında İstanbul dışından gelmiş kişiler de var” diye konuştu.
‘Çarşı’nın iki lideri Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü’
İstanbul Valisi, bugün 22 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Bu kişiler arasında Beşiktaş tribünün güçlü ve köklü taraftar grubunun iki lideri de var. ‘Sarı’ lakaplı Cem Yakışkan ve ‘deve’ lakaplı Erol Özil, Terörle Mücadele Şubesi’ne mensup polisler tarafından evlerinden gözaltına alındı.
Bu gözaltıların Beşiktaş Çarşı grubunu hedef almadığını söyleyen Vali, ‘olaylarda barikat kuran ve bu eylemleri organize eden kişiler gözaltına alındı. Tamamını Çarşı grubuyla bağlantılandırmak haksızlık olur” dedi.
Yaralı sayısı tartışmalı
Valinin açıklamasına göre, iki gündür yaşanan çatışmalarda ikisi silahla yaralanan- emniyet görevlisi ve ikisi gösterici dört kişi yaralandı. Polislerin durumlarının iyi olduğunu söyleyen Mutlu, göstericilerin de tedavi altına alındığını belirtti.
Ancak Vali’nin basın toplantısından kısa bir süre sonra bir açıklama yayınlayan Taksim Dayanışması, 150’nin üzerinde yaralı olduğunu, yüzlerce yaralının ise hastanelere ulaşamadığını iddia etti. Yaşananları , “hükümetin işlediği insanlık şuçu” olarak tanımlayan Taksim Dayanışması, “bugün saat 16.00’da hükümetin halka uyguladığı şiddet sonucu hayatını kaybeden yurttaşlarımız için Taksim Meydanında anma töreni düzenleyeceğiz. Bütün gösteri ve törenlerimiz barışçıl ve şiddet içermemektedir” dedi. Oluşum, ayrıca Taksim Meydanı’nın halka açılmasını ve Gezi Parkı’nda el konan eşyaların geri verilmesini ve gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılmasını istedi.
‘Tazyikli su vücutta alerjik reaksiyon yaratıyor’
İki gündür devam eden polis müdahalelerinde en çok tartışılan konuların başında tazyikli suyun içeriği geliyor. İstanbul Tabip Odası ve göstericiler, suyun içinde vücudun alerjik reaksiyon verdiği bazı kimyasallar olduğunu iddia ederken İstanbul Valisi bu iddiaları yalanladı. Mutlu, “emniyet birimlerimizin kullandığı araçlardan ilaçlı su püskürtülüyor. Hiçbir şekilde kimyasal su değildir. Bugüne kadar kullanılmamıştır. Bunun kimyasal kullandı diyerek çarpıtılması topluma ajite edilmemesi gerekiyor. Zaten vatandaşlar da kendilerini suyun önüne atacak kadar alıştılar” diye konuştu.
Bağış: Taksim’e çıkanlar teröristtir
Yaşanan olaylara hükümet cephesinden en sert tepkiyi gösteren isim Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış oldu. A Haber Televizyonu’nun haber bültenine telefonla katılan Bağış, “ bu saatten sonra Taksim’e çıkan ve orada bulnan her kişiyi devlet maalesef terör örgütünün mensubu olarak değerlendirmek zorunda kalacaktır” dedi. Twitter’daki hesabına da 28 Şubat ve Cumhuriyet mitingleri sürecine göndermelerde bulunarak“1998: National Defense Institute 2007: Hudson Institute 2013: American Enterprize Institute. Oyun aynı pis oyun ama #milletoyunubozuyor” yazdı
Dün akşam Gezi Parkı’nda müdahaleye maruz kaldıktan sonra Divan Otel’e sığınan Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth bugün Taksim’e çıkmak istedi. Ancak meydanın girişinde polisin engellemesiyle karşılaştı. Roth’un Taksim Meydanı’na girişine izin verilmedi.
Taksim’e çıkan yolarda polisin geniş önlemleri devam ediyor. Yalnızca çevre illerden değil güneydoğu Anadolu bölgesindeki kentlerden de getirilen polisler, olaylarda görev alıyor.
Sarısülük’ün cenazesinde gerilim
Ankara’da da çatışmalar devam ediyor. Çatışmaların nedeni, kurşunla kafasından yaralandığı için 14 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşamını yitiren Ethem Sarısülük’ün cenaze töreniydi. Sarısülük’ün cenazesini Kızılay’a götüren ailesine güvenlik güçleri izin vermedi. Ailesinin ‘oğlumuzu gömelim’ talebini geri çeviren polis, grubu Batıkent’e yönlendirdi.
Bu sırada Kızılay’da Sarısülük’ün yaralandığı yere karanfil bırakmak isteyen bir başka gruba da polis müdahale etti.
İstiklal Caddesi’nin girişinde toplanan protestocular ve alışveriş yapmak için gelenlere TOMA’da bulunan polis, böyle seslendi. Bu sözlerden birkaç dakika sonra önce biber gazı atıldı ardından da tazyikli suyla müdahale etti. Protestocuların orada birikmelerinin nedeni Taksim Dayanışması’nın çağrısı üzerine TSİ 16:00’da Taksim’de buluşmaktı.
Ancak bunun mümkün olmayacağını öğle saatlerinde çok sık yaptığı üzere düzenlediği basın toplantısında İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu bildirdi. Mutlu, açıklamasında “hiçbir bölgemizde çatışma söz konusu değildir. Vatandaşlarımız açısından fevkalade olduğunu biliyoruz. Taksim ve bölgesinde önlemlerimiz sürüyor. Toplanmalarına müsaade edeceğiz. Vatandaşlardan Taksim’e gelmemelerini rica ediyorum. Eğer Taksim’e ortamına gelirlerse çatışma ortamına hizmet etmiş olurlar” dedi.
Doktorlar da gözaltına alındı
Sabah polis, göstericileri Taksim’den önce Harbiye’ye oradan Şişli’ye kadar uzaklaştırdı. Bu sırada Pangaltı’da bulunan Ramada Oteli’nde kurulan bir revirde gönüllü olarak görev yapan bazı doktor ve tıp öğrencilerinin beyaz önlükleriyle kelepçeli olarak gözaltına alındıkları görüldü.
Gözaltıları doğrulayan Vali Mutlu, “sağlıkçılar, tıbbi yardım adı altında bir takım yerlerde hizmet veriyorlar. Göstericilere gösteri alanlarının içerisine girerek göstericilerle birlikte hareket etme görüntüleri varsa bunlarla ilgili işlem var. Birkaç kişi bu şekilde gözaltına alındı. Aralarında İstanbul dışından gelmiş kişiler de var” diye konuştu.
‘Çarşı’nın iki lideri Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü’
İstanbul Valisi, bugün 22 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Bu kişiler arasında Beşiktaş tribünün güçlü ve köklü taraftar grubunun iki lideri de var. ‘Sarı’ lakaplı Cem Yakışkan ve ‘deve’ lakaplı Erol Özil, Terörle Mücadele Şubesi’ne mensup polisler tarafından evlerinden gözaltına alındı.
Bu gözaltıların Beşiktaş Çarşı grubunu hedef almadığını söyleyen Vali, ‘olaylarda barikat kuran ve bu eylemleri organize eden kişiler gözaltına alındı. Tamamını Çarşı grubuyla bağlantılandırmak haksızlık olur” dedi.
Yaralı sayısı tartışmalı
Valinin açıklamasına göre, iki gündür yaşanan çatışmalarda ikisi silahla yaralanan- emniyet görevlisi ve ikisi gösterici dört kişi yaralandı. Polislerin durumlarının iyi olduğunu söyleyen Mutlu, göstericilerin de tedavi altına alındığını belirtti.
Ancak Vali’nin basın toplantısından kısa bir süre sonra bir açıklama yayınlayan Taksim Dayanışması, 150’nin üzerinde yaralı olduğunu, yüzlerce yaralının ise hastanelere ulaşamadığını iddia etti. Yaşananları , “hükümetin işlediği insanlık şuçu” olarak tanımlayan Taksim Dayanışması, “bugün saat 16.00’da hükümetin halka uyguladığı şiddet sonucu hayatını kaybeden yurttaşlarımız için Taksim Meydanında anma töreni düzenleyeceğiz. Bütün gösteri ve törenlerimiz barışçıl ve şiddet içermemektedir” dedi. Oluşum, ayrıca Taksim Meydanı’nın halka açılmasını ve Gezi Parkı’nda el konan eşyaların geri verilmesini ve gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılmasını istedi.
‘Tazyikli su vücutta alerjik reaksiyon yaratıyor’
İki gündür devam eden polis müdahalelerinde en çok tartışılan konuların başında tazyikli suyun içeriği geliyor. İstanbul Tabip Odası ve göstericiler, suyun içinde vücudun alerjik reaksiyon verdiği bazı kimyasallar olduğunu iddia ederken İstanbul Valisi bu iddiaları yalanladı. Mutlu, “emniyet birimlerimizin kullandığı araçlardan ilaçlı su püskürtülüyor. Hiçbir şekilde kimyasal su değildir. Bugüne kadar kullanılmamıştır. Bunun kimyasal kullandı diyerek çarpıtılması topluma ajite edilmemesi gerekiyor. Zaten vatandaşlar da kendilerini suyun önüne atacak kadar alıştılar” diye konuştu.
Bağış: Taksim’e çıkanlar teröristtir
Yaşanan olaylara hükümet cephesinden en sert tepkiyi gösteren isim Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış oldu. A Haber Televizyonu’nun haber bültenine telefonla katılan Bağış, “ bu saatten sonra Taksim’e çıkan ve orada bulnan her kişiyi devlet maalesef terör örgütünün mensubu olarak değerlendirmek zorunda kalacaktır” dedi. Twitter’daki hesabına da 28 Şubat ve Cumhuriyet mitingleri sürecine göndermelerde bulunarak“1998: National Defense Institute 2007: Hudson Institute 2013: American Enterprize Institute. Oyun aynı pis oyun ama #milletoyunubozuyor” yazdı
Dün akşam Gezi Parkı’nda müdahaleye maruz kaldıktan sonra Divan Otel’e sığınan Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth bugün Taksim’e çıkmak istedi. Ancak meydanın girişinde polisin engellemesiyle karşılaştı. Roth’un Taksim Meydanı’na girişine izin verilmedi.
Taksim’e çıkan yolarda polisin geniş önlemleri devam ediyor. Yalnızca çevre illerden değil güneydoğu Anadolu bölgesindeki kentlerden de getirilen polisler, olaylarda görev alıyor.
Sarısülük’ün cenazesinde gerilim
Ankara’da da çatışmalar devam ediyor. Çatışmaların nedeni, kurşunla kafasından yaralandığı için 14 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşamını yitiren Ethem Sarısülük’ün cenaze töreniydi. Sarısülük’ün cenazesini Kızılay’a götüren ailesine güvenlik güçleri izin vermedi. Ailesinin ‘oğlumuzu gömelim’ talebini geri çeviren polis, grubu Batıkent’e yönlendirdi.
Bu sırada Kızılay’da Sarısülük’ün yaralandığı yere karanfil bırakmak isteyen bir başka gruba da polis müdahale etti.