Adana’nın Aladağ ilçesinde dün ilköğretim öğrencilerinin kaldığı kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 12 kişi hayatını kaybetti, 24 kişi yaralandı.
Yangınla ilgili aralarında yurt müdürünün de bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı.
Kozan Cumhuriyet Başsavcılığı yangınla ilgili soruşturma için üç cumhuriyet savcısını görevlendirdi.
Hayatını kaybedenlerden 10’u kız öğrenci, 1’i eğitmen, 1’i de gözaltına alınan Yurt Müdürü Cumali Genç’in dört yaşındaki kızı Sare Betül Genç.
Genç dışında beşinci sınıf öğrencileri Tuğba Ağdoğdu, Bahtınur Baş, Cennet Karataş; altıncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, yedinci sınıf öğrencileri Gamze Bagir, İlknur Maden, Sümeyye Yetim; 8'inci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü ile eğitmen Fatma Canatan yurtta çıkan yangında öldü.
Yangın sonrası Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, yangın merdivenine açılan kapının kilitli olduğu iddiasını dile getirdi.
Veysi Kaynak: “Yangın merdiveninin kapısı kilitli değildi”
Ancak bugün beraberinde bakan ve milletvekilleriyle yurdun önünde açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, bu bilginin doğru olmadığını belirtti.
Başbakan Yardımcısı, “Aladağ Savcısı'nın verdiği ilk bilgi yangın merdivenlerinin kapısının kilitli olmadığı, kilit bile olmadığı anlaşıldığı yönünde. Yangın çıkış kapısının orada tül perde var, o bile sağlam duruyor. Kozan Cumhuriyet Başsavcılığımız zaten incelemeleri hızlandırılacak,” dedi.
Binanın ruhsatlı, yurdun da Milli Eğitim Bakanlığı çalışma iznine sahip olduğunu ifade eden Kaynak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın en son Haziran ayında yurt binasını denetlediğini vurguladı.
Başbakan Yardımcısı Kaynak, yurdun Milli Eğitim Bakanlığı tarafından denetlendiğini söylese de mevzuata göre özel öğrenci yurtlarında yalnızca orta öğretim ve yüksek öğretim öğrencileri kalabiliyor.
Eğitim Sen: “İlköğretim öğrencilerinin yurtta kalması suç”
Bu konuya dikkat çeken Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Yüksek, ölen öğrencilerin yaşlarına bakıldığında hepsinin ilköğretimde okuduklarının anlaşıldığını, bu nedenle mevzuatın ihlal edildiğini belirtti.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Yüksek, “MEB yönetmeliği açık, ilköğretim öğrencisi devlet yurdu ya da özel yurtta kalamaz. Bunun tek istisnası yatılı bölge okulu yurdu. Buradaki yatılı bölge okulu yurdu da yıkıldı, öğrencileri de bu gibi yurtlara yönlendirildi. Bundan daha vahimi aslında bu yurt, kuran kursu. Köylerden getirilerek buraya yerleştirilen çocuklar gündüz okullarına gidiyor sonra da kuran kursuna getiriliyor. Gece de burada kalıyorlar. Bu suçtur,” dedi.
Eğitim Sen: “Tabanı halıfleks olan yurda nasıl izin vermişler?”
Eğitim Sen Başkanı, yurdu işleten Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği’nin kamuoyunda Süleymancılar olarak bilinen dini cemaate ait olduğunu belirtirken Türkiye’deki cemaat ve tarikatların binlerce yurt açtığını iddia etti.
Yüksek, “Yatılı bölge okulu yurtlarını yıkmalarının temel nedeni tarikat ve cemaatlerin önünü açmak. Böyle binlerce yurt var. AKP hükümetiyle birlikte devlet kuran kurslarının yurt faaliyeti göstermesine göz yumuyor. Üstelik kuran kurslarının denetimini Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Diyanet İşleri Başkanlığı’na devrettiler. Başbakan Yardımcısı, Milli Eğitim Bakanlığı denetlemiş diyor. O zaman raporu açıklamalı. Döşemesi halıfleks olan nasıl olumlu rapor vermişler? O kadar küçük yerde bu kadar çocuk kalabilir mi? Sorumlu Adana Valiliği’dir, Adana Milli Eğitim Müdürlüğü’dür,” diye konuştu.
Metin Feyzioğlu: “Özel yurtta ne güvenliklerini sağlarsınız ne de beyinlerinin yıkanmasını önlersiniz”
Adana Baro Başkanı Veli Küçük ile yurt binasında incelemeler yapan Türkiye Barolar Birliği Metin Fevzioğlu orta öğretimde özel yurt olmasının yanlış olduğunu savundu.
Konuya partiler üstü bakılması gerektiğini vurgulayan Barolar Birliği Başkanı, “Burada bir devlet yurdu varken, o devlet yurdu büyütülmek, yenilenmek için yıkılabilir ama çocukları özel yurtlara sevk etmek bir alternatif olmamalı. Yani devlet, devlet yurdundan çocuğu çıkarıp özel yurtlara vermemeli, veremez. Öyle olursa işte böyle rezalet olur. Ortaöğretimde anlaşılan o ki özel yurt olmamalı. Aksi takdirde ne güvenliklerini sağlayabiliyorsunuz ne de beyinlerinin yıkanmasını önleyebilirsiniz," dedi.
