Yunanistan’da radikal solcu parti Syriza’nın lideri, koalisyon hükümeti kurmak için diğer partilerle görüşmelere başladı. Pazar günkü seçimlerde hiçbir partinin çoğunluğu elde edememesi Yunanistan’daki belirsizliği daha da arttırdı. Bu durum, Avrupa’da kemerleri sıkma politikasına karşı verilen tepkinin bir parçası olarak görülüyor.
Yunan parlamentosunun önündeki Syntagma Meydanı hükümet karşıtı protestoların merkez üssü. Seçimlerden sonra Yunan halkı ciddi bir belirsizlikle karşı karşıya kaldı.
Seçilen partiler koalisyon kurmayı başaramazsa tekrar sandık başına gidilecek. Seçmenler arasında korku ve kaygı artıyor: ”Yeniden seçimlere gidilmesi durumunda çelişkili ve tepkili sonuçlar alınabilir. Böyle bir sonucu ne duygusal, ne ekonomik ne de pratik açılardan kaldırabiliriz.”
Yunanistan’daki iki ana partinin seçimlerde oy kaybına uğraması aşırı sağ ve soldaki rakiplerinin işine yaradı.
Londra’daki Birkbeck Üniversitesi’nden Yunan siyaseti uzmanı Dionysis Dimitrakopoulos, seçim sandıklarından ‘sağduyu’ çıktığını söylüyor: ”Seçmenler Yunanistan’ı perişan eden iki partiyi cezalandırdı. Suçu bu iki partiye eşit olarak paylaştırdı. Seçim sonuçları ayrıca soldaki Syriza gibi partilere sorunların çözümü için alternatif sunma ve bunu uygulama şansı tanıyor.”
Kemer sıkma politikalarının mimarı Almanya, Yunanistan’ın, daha önceki hükümetin imzaladığı tasarruf anlaşmasına uymaya devam etmesi gerektiğini bildirdi.
Dimitrakopoulos, bunun, Yunanistan ve AB arasındaki anlaşmanın süresinin uzatılabileceğinin işareti olduğunu söylüyor: ”Yunanistan’daki sorunların bir kısmı 2009-2010 yılları arasında uygulanan politikalardan kaynaklanıyor. Suç sadece Yunan halkında değil.”
Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimini tasarruf politikası karşıtı kampanyasıyla sosyalist François Hollande kazandı. İktisatçı Paul Krugman’a göre, siyasetçilerin ekonomik krizden çıkmak için yanlış formüller oluşturduğu inancı yaygınlaşıyor: ”Harcamaları kesmek ekonomiyi boğar. Ancak harcamaların aslında ekonomiyi küçültmediği, tam tersine güveni arttırarak daha fazla harcamaya teşvik ettiği inancı yayıldı.”
Yunanistan ve Fransa’daki seçimler Avrupa’daki tasarruf politikalarına büyük bir darbe indirdi. Uzmanlar seçmenlerin Avrupa’nın ekonomik rotasını belirsizliğe çevirdiğini söylüyor.