Urla, dördüncü kez tohum takas etkinliğine ev sahipliği yaptı. Etkinliğin amacı, satışı yasak olan sertifikasız tohumların yaygınlaşmasını sağlamaktı. Etkinliğe katılanlara göre, tohum şirketleri karşısında yerel ürünleri korumanın yolu tohum takasından geçiyor.
Urla’daki 4. Tohum takas etkinliğine İzmir’in farklı ilçelerinden ve Türkiye’nin değişik illerinden gelen çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve üretici katıldı. Etkinlikte, kavundan karpuza, domatesten salatalığa, ayçiçeğinden kabağa kadar onlarca ürünün tohumları el değiştirdi. Her bir tohumun ne tür toprağı sevdiği, ne kadar sulanması gerektiği, verimliliği gibi konularda bilgiler paylaşıldı.
Sertifikasız tohumların satışı yasak
Tohumların ortak özelliği ise yerel üreticiler tarafından elde edilmiş olması. Urla’nın Kuşçular köyünden Mustafa İnal, rahmetli kaynanasından kalan 1920-1930’lu yıllara ait tohumları çoğalttığını söylüyor. Ancak İnal, bu tohumların gelecek kuşaklara aktarılacağından endişeli.
Takas edilen tohumların bir başka ortak özelliği ise, parayla satılmalarının yasak olması. Çünkü 2006 yılında çıkartılan bir düzenlemeyle, sadece sertifikalı tohumlar parayla satılabiliyor. Aynı düzenleme, üreticiler arasındaki tohum takaslarına ise izin veriyor. Son yıllarda sayısı giderek artan tohum takas etkinliklerini nedeni de bu.
Tarım ve Orman Bakanlığı, sertifikalı tohum kullanımını yaygınlaştırmak için bu yıl yeni bir uygulama başlattı. Beş hektardan büyük toprağı olan üreticiler, sertifikalı tohum kullanmazlarsa tarım teşviklerinden yararlanamayacaklar. Sertifikalı tohumlara verilen bu desteğin amacı ıslah edilmiş tohumlarla verimliliği artırmak ve denetimsiz tohumlarla yayılan hastalıkların önüne geçmek.
“Piyasa büyük tohum şirketlerinin hegemonyasında”
Bu düzenlemeye karşı çıkanlar, sertifika uygulamasıyla tohum sektörünün sadece belirli mali güce sahip olan şirketlerin eline geçtiğini ve tescil edilmeyen yerel tohumların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söylüyor.
Tarım Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Tayfun Özkaya, sıradan üreticilerin tohum satış sertifikası almasının çok zor olduğunu söylüyor. Piyasanın büyük tohum şirketlerinin hegemonyası altında olduğunu belirten Özkaya, bunun da yerel tohumların birçoğunun yok olmasına yol açtığını kaydediyor. Özkaya, “bu şirketler aynı zamanda zirai ilaç da üretiyor. Dolayısıyla ürettikleri tohumların hastalıklara direnci konusunda fazla bir kaygıları yok” diyor.
Tohum takas etkinliklerini, yerel tohumların korunmasında çok önemli olduğunu ifade eden Özkaya, “Tohum kanunu, yerel tohumların ve onlardan üretilen fidelerin satılmasına da imkan verecek şekilde değiştirilmeli. Üreticilerin daha kolay sertifika alabileceği bir sistem kurulmalı. Devlet tabii ki, hastalıkların yayılmasını önlemek için denetim yapmalı. Yerel tohumların korunmasını sağlayacak önlemler almalı” diye konuşuyor.