AKP, uzun zamandır sosyal medya mecralarındaki ‘‘yalan haber ve dezenformasyon’’dan şikayetçi.
İktidar partisinin yalan haber ve dezenformasyon ile mücadele gerekçesiyle hazırlamakta olduğu yeni sosyal medya düzenlemesi ile ilgili yasa tasarısının Ekim ayında TBMM’de görüşülmeye başlanması bekleniyor.
Kulislerden sızan bilgilere ‘‘yalan haber ve dezenformasyon’’ iddialarının denetlenmesi için Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) benzeri resmi ve kurumsal bir mekanizmanın da kurulması planlanıyor.
Gazeteciler, yazarlar ve yayıncılar kamuoyundan gizlenerek böyle bir düzenleme yapılmasına tepkili.
İstanbul’da bir araya gelen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB), PEN Yazarlar Derneği ve Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Temsilciliği yeni sosyal medya düzenlemesine ortak bir şekilde karşı çıktılar.
TGC Başkanı: ‘‘Tasarıyı geçirirlerse mücadeleye devam edeceğiz’
Toplantıda konuşan TGC Başkanı Turgay Olcayto, iktidarın, haberlerin manipüle edilmemesi için böyle bir düzenlemeye başvurduğu gerekçesinin inandırıcı olmadığını söyledi.
Olcayto, ‘‘İktidarın tuhaf bir huyu var. Kendisini eleştiren herkesi düşman sayıyor. Düşüncelerine uymayanı ayrı bir potaya koyuyor, onu nasıl dışlarım, nasıl mesleğinden soğuturum havası ile çalışmalar yapıyor. Gazeteciliğimizin geldiği durum konusunda bir şey söylememe gerek yok; hepimiz görüyoruz, hepiniz görüyorsunuz. 'Yalan haberi, haberin manipüle edilmesini önleyeceğiz'. Nasıl önleyeceksiniz? En çok manipüle eden ve haber gizleyen iktidar. Ana akım medya, hemen hemen bir iki istisnası dışında haber görmemekte ısrarlı. Bu yasa tasarısını Meclis'ten geçiremeyeceklerine inanıyorum. Geçirirlerse biz mücadeleye devam edeceğiz’’ dedi.
‘‘Son bir yılda 30 bin sosyal medya kullanıcısı soruşturulmuş’’
Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Temsilcisi Uğur Güç ise medyayı büyük ölçüde kontrol eden iktidarın sosyal medyayı da denetim altına almak istediği görüşünü savundu.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Güç, ‘‘Uzun süredir medya baskı altında ve yüzde 90’ı iktidarın kontrolü altına geçmiş vaziyette. Tabii sosyal medya daha özgür bir platformdu. Fakat burada sosyal medya kullanıcılarına açılmış binlerce dava var. Son bir yıl içinde en az 30 bin kişi soruşturulmuş ve bunlardan 5 bin kişi ceza almış. Çok büyük rakamlardan söz ediliyor. Emniyette savcılıkta çok yığılmış dosyalar var. Burada önemli olanın muhalefetin sesini kısabilmek olduğunu görüyoruz. Yaygın medya dediğimiz ana akım medyada istedikleri haberleri zaten yayınlatıyorlar. ‘Yalan haber’ dedikleri şeyleri, yani haberin manipüle edilerek kullanılmasını zaten kendileri yapıyor. Bu yüzden şimdi böyle bir yasayı getirmek isteme sebeplerinden birisi, sosyal medyayı kontrol ederek sosyal medya üzerinde denetim kurmak. RTÜK benzeri bir kurum oluşturarak buradan daha fazla ceza vermek istiyorlar herhalde ya da cezalarla korkutmak istiyorlar. İnsanları daha fazla baskı altına alıp, insanları susturmak istiyorlar’’ diye konuştu.
‘‘Bu düzenleme iktidarın denetlenememesi için getiriliyor’’
Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Adnan Özyalçıner de yeni sosyal medya düzenlemesinin eleştirel basını engelleme amacı taşıdığı kanısında.
VOA Türkçe’ye konuşan Özyalçıner ‘‘İnternet üzerinden daha önce getirilen bir yasa var. Bu yasanın üzerine ikinci ve üçüncü bir düzenleme getiriliyor. Kurumsal bir denetimden de söz ediliyor. Kurumsal denetim zaten var, olan kurumsal denetimlerin neler yaptığı ortada. Basın İlan Kurumu’nun, RTÜK’ün, Muzır Kurulu’nun neler yaptığı ortada. Bu getirilecek düzenleme amacı iktidarın denetlenememesi. Bu da düşünce ve ifade özgürlüğüne getirilen yeni bir kısıtlama diyebiliriz. Yasal yollardan değil, keyfi ve idari yollardan eleştirilen basına karşı önlem alınmaya çalışılıyor. Eleştirel basına karşı koyma girişimi. Yalan haberi nasıl önleyecekler? Kim karar verecek yalan haberin yalan haber olduğuna, hangi kriterler kullanılacak. Bence iktidara karşı olan her haber, yalan haber ilan edilecek’’ ifadelerini kullandı.
Gazeteci, yazar ve yayıncı örgütlerinin açıkladığı ortak öneriler metninde yasa taslağının kamuoyuyla paylaşılması, yeni düşünce suçlarının yaratılmaması, haberleşme ve bilgilenme özgürlüğünün sınırlanmaması, gazetecilik faaliyetinin kanun dışı tutulması ve resmi denetim kurumu konusunun aydınlatılması talep edildi.