Uluslararası spor organizasyonlarını ülkeye çekmeye çalışan Suudi Arabistan’da WTA Uluslararası Kadınlar Tenis Turnuvası’nın düzenlenmesi ihtimali, tartışma konusu. Son olarak ünlü tenisçiler Chris Evert ve Martina Navratilova, bu olasılığa, Riyad’ın kadın ve LGBTi hakları sicili nedeniyle karşı çıktı.
İki tenisçi, turnuva finallerinin Suudi Arabistan'da yapılmasının "ilerleme değil, önemli bir gerileme anlamına geleceğini" kaydetti.
Bir zamanlar kortta birbirlerine rakip olan iki yıldız atlet, Washington Post gazetesinde yayınlanan makalelerinde, Suudi kraliyeti için bir turnuva düzenlemenin oyuncuları sadece para akışı uğruna bir spor aklama eylemine dahil edip etmeyeceği konusunda sağlıklı bir tartışma yapılması gerektiğini yazdı.
“Suudi Arabistan’da turnuva kadınlara zarar verecek bir adım olur”
Her biri 18 Grand Slam tekler şampiyonluğu kazanmış olan Evert ve Navratilova, "Orada bir turnuva düzenlemek sadece kadın sporuna değil, kadınlara da zarar verecek önemli bir geri adım olacak. Bunun bir gün, umarız önümüzdeki beş yıl içinde değişeceğini umuyoruz. Eğer değişirse, o zaman biz de katılımı destekleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Tenis dünyası, golf ve diğer spor turnuvaları gibi Suudiler’le anlaşma yapıp yapmama konusundaki tartışmalarla bölünmüş durumda. Hak grupları Suudi Arabistan’da kadınların aile hayatının pek çok alanında ayrımcılığa maruz kalmaya devam ettiğine ve eşcinselliğin büyük bir tabu olduğuna dikkat çekiyor.
Suudi Arabistan, 2027 yılına kadar sürecek bir anlaşmayla geçen yıl, Cidde'de erkekler turunun en iyi 21 yaş ve altı oyuncular için Yeni Nesil (Next Gen) ATP finallerine ev sahipliği yapmaya başladı. WTA da sezon sonu finallerini Suudi Arabistan'da düzenlemek için görüşmelerini sürdürüyor.
Nadal ve King’den destek
Daha bu ay 22 kez Grand Slam şampiyonu olan Rafael Nadal ise Suudi Tenis Federasyonu'nun elçisi olarak görev yapacağını ve bu görevin orada bir Nadal Akademisi planlarını da içerdiğini açıkladı.
Bir başka efsane kadın tenisçi Billie Jean King de Suudi Arabistan'a giderek değişimi teşvik etme fikrini desteklediğini söyledi.
WTA'nın kurucularından ve hak eşitliği için çalışmalarıyla bilinen King geçen yıl "Ben etkileşime çok inanıyorum. Temasa geçmediğiniz sürece gerçekten değişebileceğinizi düşünmüyorum. Eğer etkileşime girmezsek bir şeyleri nasıl değiştireceğiz?" demişti.
Suudi Arabistan’ın uluslararası izolasyondan kurtulma çabaları
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı'nın 2018'de öldürülmesinden bu yana kendisini uluslararası izolasyondan kurtarmaya çalışıyor. Ayrıca Suudi Arabistan'ın ekonomisini çeşitlendirmek ve petrole olan bağımlılığını azaltmak istediği de açık.
Son yıllarda Suudi Arabistan, kadınlara araba kullanma hakkı verilmesi, eşlerin ve erkek akrabaların kadınların hayatlarının pek çok yönünü kontrol etmesine izin veren erkek vesayet yasalarının büyük ölçüde ortadan kaldırılması dahil, geniş kapsamlı sosyal reformlar yaptı.
Kadın ve erkeklerin hâlâ mütevazı giyinmeleri gerekiyor; ancak kurallar gevşetildi ve bir zamanlar korkulan din polisi de devrede değil.
Suudi Arabistan’da kamusal alanlardaki cinsiyet ayrımı da hafifletildi; kadın ve erkeklerin film gösterimlerine, konserlere ve hatta eğlencelere katılması sağlandı. Tüm bunlar sadece birkaç yıl önce düşünülemez şeylerdi.
Eşcinsel ilişkiler ölümle ya da kırbaçla cezalandırılsa da, kovuşturmalar nadir. Ancak yetkililer LGBTQ+ hakları için desteğin her türlüsünü yasaklıyor; hatta gökkuşağı renkli oyuncak ve kıyafetlere el koyuyor.
ABD Açık Tenis Turnuvası şampiyonu Coco Gauff da bu hafta, Suudi Arabistan’da durumun çok iyi olmadığını ve durumu desteklemediğini söylemişti.
Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nda konuşan Gauff, "Ancak oraya gitmeye karar verirsek, umarım bir değişiklik yaratabilir, oradaki kaliteyi artırabilir, yerel topluluklarla etkileşime geçebilir ve bir fark yaratabiliriz" demişti.
Forum