Amerika’nın başkenti Washington bir süredir son derece ilgi çekici bir sergiye ev sahipliği yapıyor. İnsan zihninin karmaşıklığı, rengarenk bir ışık gösterisine bürünerek anlatıldığı “Bir Nöron’un Yaşamı” adlı sanat sergisinde paylaşılıyor. Türkiye’nin en ünlü heykeltraşlarından Server Demirtaş’ın Stres adlı hareketli heykeli, serginin en dikkat çeken eseri. Server Demirtaş, heykelin hikayesini, neden “stres” konusunu ele aldığını şu sözlerle anlattı:
“Bu heykelin içinde de gerilimli, stres altında kalmış insanların etkilerini görürüz. İnteraktif bir heykel. Normal kendi periyodunda çalışıyorlar. Çok yakınına giderlerse onlar korkup böyle siniyorlar. Heykelde olan figürler de yaşamdan insanlar. Bazı sanatçıların, fotoğrafçıların yaşayan insanların yüzlerinden esinlenerek yaptım. Konum aslında bütün insanların, benim, senin hepimizin stres altında kaldığımızda ne yapıyoruz diye bütün insanlara dem vurmak istedim.”
Aslında resim eğitimi alan Demirtaş, son 30 yıldır hareketli heykeller yaptığını belirtiyor. Eserlerinde insan unsuruna ve duygulara odaklanıyor. Son yıllarda da savaşlar ve insani krizler nedeniyle yerlerinden edilmiş insanlar Demirtaş’ın eserlerine konu oluyor.
Sanatçı ve bilim adamları bir araya gelerek ortaya konulan interaktif sergide, herkesin beyni oluşturan nöronların yaşamını deneyimlemesi amaçlanıyor. İnsan vücudunda sinir sisteminin en temel fonksiyonlarından biri olarak tanımlanan nöronlar, kimyasal ve elektriksel sinyaller kullanarak yaşam için gerekli fonksiyonları düzenlemeye yardımcı oluyor. Vücuttaki tüm sinir ve kas hücrelerine bilgi transferini gerçekleştiriyor. ‘Bir Nöron’un Hayatı’ adlı interaktif sergide, nöronun yaşam döngüsü, görsel ve işitsel olarak ziyaretçilere anlatılıyor.
Stres adlı hareketli heykeliyle, stresin beyne etkilerini dikkat çekici bir şekilde anlatan Server Demirtaş, bundan sonraki amacının eserleri aracılığıyla, toplumda zorluklarla karşı karşıya kesimler ve varlıklı olanları bir araya getirerek, herkesin hayatına dokunmak olduğunu belirtiyor. Washington’daki Artechouse’ta 28 Eylül’de başlayan serginin bitiş tarihi yoğun ilgi üzerine 2 Ocak’a kadar uzatıldı.