Erişilebilirlik

UNICEF: “2025 çocuklar için yeni krizlerin başlayacağı bir dönem olabilir”


Gazze'de yiyecek kuyruğuna giren çocuklar (Aralık 2024)
Gazze'de yiyecek kuyruğuna giren çocuklar (Aralık 2024)

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF, 2025 yılının çocuklar için yeni krizlerin yaşanacağı bir dönem olabileceği uyarısında bulundu. UNICEF, devam eden küresel çatışmalar ve giderek artan eşitsizliklere dikkat çekti.

UNICEF, “Çocuklar için Beklentiler 2025” raporunda krizlerin çocuklar üzerindeki etkilerini hafifletmek ve ihtiyaç duydukları desteğe erişimlerini sağlamak üzere tasarlanmış ulusal sistemlerin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Raporda, 2025 yılında izlenecek yolun dünya genelinde çocuk haklarının ve refahının korunmasına yönelik çabaları derinden etkileyeceği belirtilerek, “Çocuk hakları ön planda kalmalıdır. 2025 yılında çocukların hak ve ihtiyaçları ön planda tutulmalı, çocukların yaşadığı mevcut küresel zorlukları ele almak dışında, aynı zamanda gelecekte yaşanacakları da öngörmeli ve bunlara hazırlanılmalıdır” denildi.

Kapsamlı raporda, 2025 yılında çocukların jeopolitik, ekonomik, çevre ve iklim değişikliği ve teknoloji konusunda yaşayabileceği sorunlar dile getirildi.

Mozambik'in kuzeyindeki Chido kasırgasından etkilenen çocuklar (Aralık 2024 - UNICEF)
Mozambik'in kuzeyindeki Chido kasırgasından etkilenen çocuklar (Aralık 2024 - UNICEF)

“BM barışı koruma ve özel siyasi misyonları da ciddi bir gerileme içinde”

Raporda, çocukların içinde bulundukları jeopolitik koşullar yüzünden, yaşamları, hakları ve refah düzeylerinin giderek daha fazla tehdit altında kaldığı kaydedildi.

2023 yılında 473 milyondan fazla çocuğun çatışmalardan etkilenen bölgelerde yaşadığı, bu sayının 2025 yılında da artmasının muhtemel olduğu kaydedildi. Dünya genelinde çatışmalardan etkilenen çocukların oranının 1990'lı yıllarda yüzde 10 civarındayken bugün neredeyse iki katına çıkarak yüzde 19'a ulaştığı belirtildi.

Kapsamlı raporda, dünyada artan jeopolitik rekabetler yüzünden uluslararası kurumların felce uğradığı, bu durumdan en çok çocukların olumsuz yönde etkilendiği belirtilerek, “Çatışmaların yaşandığı bölgelerde hem devlet hem de devlet dışı aktörler, sivil nüfusu korumak için tasarlanmış uluslararası yasaları çiğnemeye giderek daha istekli görünüyor. Okul ve hastane gibi sivil altyapıya yönelik saldırılar giderek daha yaygın hale geliyor” ifadesi kullanıldı.
Raporda, yaşanan bu zorluklar karşısında özellikle çocukların geleceği için çok daha fazla şeylerin yapılması gerektiği kaydedildi.

BM Güvenlik Konseyi'nin fiilen kilitlenmesiyle birlikte dünyanın artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı belirtilerek,” Birleşmiş Milletler barışı koruma ve özel görevlerini yerine getirme konusunda ciddi bir gerileme içindedir. Son yıllarda yaşanan kayıpları tersine çevirmek için uluslararası toplumun ortak ve sürekli bir çaba göstermesi gerekiyor. Sivillerin korunmasına yönelik onlarca yıllık çabaların bu şekilde sekteye uğraması, çocuklar üzerinde ağır bir etki yaratıyor. Çocuklar, hayatlarına yönelik risklerin yanı sıra yerlerinden edilme, açlık ve hastalık tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Psikolojik sağlıkları açısından da önemli riskler ortaya çıkıyor. Son yıllardaki kayıpları tersine çevirmek için ortak ve sürekli bir çabaya ihtiyaç var” ifadesi kullanıldı.

UNICEF'ten para yardımı bekleyen Afgan kadınlar arasında annesiyle bekleyen bir kız.
UNICEF'ten para yardımı bekleyen Afgan kadınlar arasında annesiyle bekleyen bir kız.

“400 milyon çocuk borçlu ülkelerde yaşıyor”

Raporda, dünya ekonomisinin yaşadığı genel sıkıntının çocuklar üzerinde etkisi de vurgulandı. 2025 yılında ekonomik sıkıntıların daha da artabileceği uyarısı yapıldı.

Gelişmekte olan piyasalardaki ekonomik beklentilerin cesaret kırıcı olduğu, salgın hastalık sorasında açılan ekonomik yaralar ve dünyanın yaşadığı iklim krizinin kaynak kısıtlamaların olumsuz etkisinin devam ettiği kaydedildi. Gelişmekte olan piyasaların büyüme beklentilerinde tarihi düşüşler yaşadığı, azalan vergi gelirleri, azalan yardımlar ve artan borçlar nedeniyle birçok ülkenin kasalarının boşaldığı ifade edildi.

Raporda, ekonomide yaşanan derin sıkıntılar yüzünden 2025 yılında 400 milyon çocuğun borç sıkıntısı ve refahın olmadığı ülkelerde yaşamak zorunda olduğu belirtildi.

Gelişmekte olan ülkelerin hükümetleri, yavaş büyüme, artan borç, yetersiz vergi gelirleri ve kalkınma yardımları nedeniyle çocuklara yönelik temel yatırımları finanse etmekte giderek daha fazla zorlandığı kaydedildi. Artan devlet borcu yükü yüzünden yaklaşık 400 milyon çocuğun borç sıkıntısı içindeki ülkelerde yaşadığı belirtilerek, “2025 yılında, küresel finans sistemini yöneten kurumlar, politikalar, kurallar ve uygulamalar çerçevesinde yapılacak reformlara ilişkin önemli kararlarla karşı karşıyayız. Büyük reformlar yapılmazsa bu rakam artacaktır” denildi.

Gazze'de yemek kuyruğunda bekleyen Filistinli çocuklar (Şubat 2024)
Gazze'de yemek kuyruğunda bekleyen Filistinli çocuklar (Şubat 2024)

“Çevre ve iklim değişikliğinden en fazla çocuklar etkileniyor; hükümetler 2025 yılı taahhütlerini yerine getirmeli”

Raporda, küresel sıcaklıkların 2100 yılına kadar en az 2 santigrat derece daha artacağı bir dünyada çocuklar için genel görünümün giderek daha endişe verici bir hal aldığı vurgulandı.

Çocukların, çevre ve iklim değişikliğinden gelişimsel özellikleri nedeniyle iklim değişikliğinden orantısız bir şekilde etkilendiği belirtilerek, “İklim değişikliğiyle bağlantılı küresel hastalık riskinin yüzde 88'ini beş yaşın altındaki çocuklar oluşturuyor. Çocukların çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz şartlarından korunması için hükümetler, 2025 yılı için belirlenen “iklim eylemleri” taahhütlerini yerine getirmeli ve ulusal politikalarını çocukların lehine geliştirmek için harekete geçmelidir. Çocuklar iklim değişikliğinden orantısız bir şekilde etkilenmektedir. İklim değişikliğinin olumsuz etkileri, çocukların gelişimleri, sağlıkları, eğitimleri ve refahları üzerindeki etkileri yaşam boyu ve geri döndürülemez olabilir. 2025 yılı, küresel iklim hedeflerine doğru ilerleme kaydetmek için çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu da kapsamlı ve sağlam politika oluşturma, yeterli ve adil finansman ve yatırımlar, güçlü düzenleyici ve hesap verebilirlik çerçeveleri ve etkili izleme sistemleri anlamına gelmektedir” ifadelerine yer verildi.

UNICEF tarafından tablet dağıtılan Kamerunlu genç öğrenciler. (Ekim 2017)
UNICEF tarafından tablet dağıtılan Kamerunlu genç öğrenciler. (Ekim 2017)

“Çocukların teknolojiye ulaşımında eşitsizler ortadan kalkmalı”

Raporda, 2025 yılında teknolojinin çocuklar üzerindeki olumlu etkisinin daha da arttırılması gerektiği, ülkelerin dijital kamu altyapısını çocuk ve ailelerin daha fazla yararlanması için geliştirmesi gerektiği vurgulandı. Çeşitli dijital trendlerin 2025 ve sonrasında geleceğimizi şekillendirmeye hazırlandığı, gelişmekte olan teknolojilerdeki hızlı ilerlemelerin, eğitimden iletişime, dijital ekonomiye katılıma kadar çocukların hayatlarının her alanını şekillendirmeye devam edeceği vurgulandı.

Teknoloji kullanımın dünya genelinde her çocuk içi eşit olmadığı vurgulandı. Özellikle en az gelişmiş ülkelerde dijital erişimde süregelen eşitsizliklerin çocuklara temel hizmetlerin sağlamanın önünde büyük bir engel teşkil ettiği, yüksek gelirli ülkelerde gençlerin çoğu internete bağlıyken, Afrika'da çocukları sadece yüzde 53'ü internete bağlanabildiği ifade edildi.

Raporda, hükümetlere çocuklara temel ve kamusal hizmetlerin dijital yollardan sağlanması için daha fazla bütçe ayırmaları çağrısında bulunuldu. “Hükümetler, eğitim, sağlık ve sosyal koruma gibi temel hizmetlere eşit erişim sağlayarak çocukların refahını artırmada çok önemli bir rol oynayabilir. Elektronik nüfus kayıt sistemi ve dijital kimliklerle daha fazla çocuk kayıt altına alınabilir” denildi.

Forum

XS
SM
MD
LG