Erişilebilirlik

Uluslararası Çocuk Kaçırma Senato Gündeminde


Senato Adalet Komisyonu Başkanı Chuck Grassley
Senato Adalet Komisyonu Başkanı Chuck Grassley

Yabancı uyruklu ebeveynleri tarafından kendi ülkelerine kaçırılan Amerikalı çocuklar, Senato gündemine girdi. Senato Adalet Komisyonu Başkanı Chuck Grassley, uluslararası çocuk kaçırmalarının önlenmesinde Kongre’nin ve hükümetin daha etkin bir rol oynaması gerektiğini söyledi.

Amerikalı doktor Chris Brann, 2012 yılında oğlu Nicholas’ın Brezilya uyruklu eski eşi tarafından Brezilya’ya kaçırıldığını Senato komisyonunda anlatırken göz yaşlarını tutmakta zorlandı.

“Oğlum sanki yaşayan bir ölü” diyen Brann sözlerine “Nicholas benden koparıldığında üç yaşındaydı. Daha önce hiç yaşamadığı, dilini ve kültürünü bilmediği bir ülkeye götürüldü” şeklinde devam etti.

Brann “Oğlumu doğum gününde ve Noel’de görmeme izin verilmedi. Bu durumu yaşamadan anlamanız çok zor. Bir baba olarak başarısız olduğumu hissediyorum. Çünkü oğlumu koruyamadım” dedi.

Brezilya uyruklu annesi tarafından kaçırılan Nicholas olayı, tek vaka değil. Amerika’da her yıl yüzlerce çocuk ebeveyni tarafından başka bir ülkeye kaçırılıyor.

Dışişleri Bakanlığı yetkililerine göre, kaçırılan çocuklardan yaklaşık yüzde 45’i Amerika’ya geri dönüyor. Cumhuriyetçi ve Demokrat Kongre üyelerine göre, Amerika’nın genç vatandaşlarını geri almak veya kaçırılmalarını önlemek için daha fazla çaba sarf etmesi gerekiyor.

Amerika, uluslararası çocuk kaçırmalarıyla mücadele için yapılan 1980 La Hey Sözleşmesi’ni imzalayan 82 ülkeden biri. La Hey Sözleşmesi’ne taraf ülkelerin, bir ebeveyni tarafından yasadışı yollarla kaçırılan 18 yaşın altındaki çocukları süratle iade etmesi gerekiyor.

Amerika’da konuyla ilgili yasa da mevcut. 1993’te çıkarılan bir kanun, diğer ebeveynin velayet haklarını ihlal ederek çocuğunu Amerika’dan kaçıran bir ebeveynin cezalandırılmasını öngörüyor.

Aynı şekilde, 2014 Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Önlenmesi ve Çocuğu İade yasası Amerika Dışişleri Bakanlığı’na, başka ülkelere kaçırılan Amerikalı çocukların iade edilmesi konusuna işbirliği yapmayan ülkelere yaptırım uygulama yetkisi veriyor. Bu yaptırımlar arasında, uluslararası kınama, Amerikan ekonomik ve güvenlik desteğinin askıya alınması ve hatta diplomatik ziyaretlerin iptal edilmesi yer alıyor.

Öte yandan, Adalet Komisyonu önünde ifade veren Konsolosluk İşlerinden sorumlu Dışişleri Bakanı Yardımcısı Carl Risch, bakanlığın 2014 yasasını mümkün olduğunca kısıtlı bir çerçevede kullandığını, kaçırılan Amerikalı çocukların iadesine yardımcı olmayan ülkelere ağır yaptırımlar uygulamak yerine diplomatik tavır aldığını söyledi.

Risch “Diplomatik ilişkilerin sürdürülmesi, yabancı hükümetlerdeki uzun vadeli kurumsal değişikliklerin desteklenmesindeki en iyi aracımız” dedi.

Ancak, Dışişleri Bakanlığı’nın, oğlunun iadesi konusunda Brezilya adaletini hala ikna edemediğini hatırlatan Brann, Dışişleri Bakanlığı’nın işbirliğine yanaşmayan ülkeleri cezalandırma konusundaki isteksizliğini, bir hastalığı tedavi etmek için en güçlü tıbbi yöntemleri kullanmayı reddeden bir doktorun tavrına benzetiyor.

Senato’daki panelde söz alan Noelle Hunter adlı başka bir ebeveynse, çocuk kaçırmaları konusuna yabancı ülkelere yapılan baskıların işe yaradığını anlattı. 2011 yılında, Kentucky sakini Hunter’ın eski eşi, beş yaşındaki kızları Muna’yı Mali’ye kaçırmış. Senato Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell, Muna’nın iade edilmesi için Malili yetkililere baskı yapan Kentucky Kongre heyetine liderlik etmiş. Çabalar başarılı olmuş ve Hunter kızını 2014’te Amerika’ya geri getirmiş.

Senato Adalet Komisyonu’nun Demokrat lideri Dianne Feinstein, Amerikalı Kongre üyelerinin kendi seçmen bölgelerindeki uluslararası çocuk kaçırma vakalarında daha aktif rol oynama önerisini desteklemekle birlikte, temsil ettiği California eyaletinde çocuğu kaçırılan yüzlerce ebeveyn olduğunu ve bütün eyaleti sadece iki Senatörün temsil ettiğini hatırlattı.

Kongre üyelerinin yılın her gününü çocuk kaçırmalarına odaklanarak geçirmelerinin mümkün olmadığına dikkat çeken Feinstein, çocuk kaçırma vakalarında Dışişleri Bakanlığı ve diğer bakanlıklara daha fazla yetki verilmesini önerdi.

Çocuk kaçırma olaylarının önlenmesine odaklanmak gerektiğini vurgulayan federal yetkililerse, başka ülkelere kaçırılma riski taşıyan bir çocuk belirlendiğinde, Amerika Gümrük ve Sınır Koruma Dairesi memurlarının eyleme geçmesine imkan veren bir program bulunduğunu hatırlatıyor.

Amerika Gümrük ve Sınır Koruma Dairesi’nden Don Conroy, “Çocuğun iadesi bazen çok karmaşık olabiliyor. Kaçırmaları önlemek, çözümün kilit parçası” diyor.

Öte yandan, New Jersey’den Demokrat Senatör Cory Booker, “Rehinelerin kurtarılması için bütün sınırların zorlandığına tanık oldum. Ama çocuklar için aynısını yapmıyoruz” diyor.

Her iki partiden Kongre üyeleri, bu konuda daha fazla çaba gerektiği konusunda görüşbirliği içinde görünüyor.

XS
SM
MD
LG