Erişilebilirlik

Uluslararası Ceza Mahkemesi gazeteci ölümlerini gündeme aldı


İsrail'in Gazze saldırıların 81 gazeteci hayatını kaybetti.
İsrail'in Gazze saldırıların 81 gazeteci hayatını kaybetti.

Merkezi Paris’te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), 7 Ekim’den bu yana yaptıkları iki ayrı başvurunun ardından, Gazze’de ölen gazeteciler konusunu Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) gündemine aldırmayı başardı.

RSF, UCM başsavcısının, Filistin'deki durumla ilgili soruşturmasına gazetecilere karşı işlenen suçların da dahil edilmesine karar verdiğini açıkladı.

UCM Savcısı, RSF'ye gönderdiği mesajda, “Gazeteciler uluslararası ‘insani hukuk’ ve Roma Statüsü tarafından korunmaktadır ve önemli görevlerini yerine getirirken hiçbir koşulda hedef alınmamalıdırlar” dedi.

UCM'nin bu kararı Gazze'de gazeteci katliamının devam ettiği bir dönemde geldi. Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'den bu yana en az 81 medya çalışanı, gazeteci olarak görevlerini yaptıkları sırada veya gazetecilik nedeniyle yaşamlarını yitirdi.

VOA Türkçe’ye konuya ilişkin açıklama yapan RSF Hukuk Direktörü Antoine Bernard, “Savcının bize verdiği haber son derece önemli bir haber. Gazze’de yaşanan insanlık suçlarıyla ilgili açılan soruşturmaya gazetecilerin dahil edilmesi belki de ilk kez oluyor. Bu son derece ender verilen bir karar. Bu UCM’nin Gazze’de gazetecilerin durumuyla ilgilendiğini, gazetecilerin ölümü konusunu ciddiye aldığını ve konunun üzerine gideceğini gösteriyor. Hukuki açıdan da 7 Ekim’den bu yana gazetecilere karşı işlenen suçlar da ‘resmen’ soruşturma kapsamına alınıyor” dedi.

Ölen gazetecilerin tamamı için düzenlenen sembolik törenden bir kare.
Ölen gazetecilerin tamamı için düzenlenen sembolik törenden bir kare.

Bernard, 7 Ekim’den bu yana iki kez Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne şikâyette bulunduklarını belirterek, “Ancak Gazze’de, gazeteciler için Mart 2018’deki Geri Dönüş Yürüyüşü’nde yaşanan ölümle ilgili başvuruda bulunduk. Yani toplam bugüne kadar 4 kez UCM’ye gazetecilerin durumlarıyla ilgili şikayette bulunduk. Bugün bu başvurumuz dikkate alındı” bilgisini paylaştı.

RSF: 81 medya çalışanı öldürüldü

Antoine Bernard, UCM’ye yapılan başvurunun, “81 medya çalışanı ve bunların içinde özellikle mesleğini yaparken yaşamını yitiren 14 gazeteciyi” kapsadığını belirtti.

Bernard, bundan sonraki hukuki prosedürü anlatırken de “Yalnızca kapsamlı ve bağımsız bir soruşturma, savaş suçlarının doğru bir şekilde tespit edilmesini ve faillerin cezasız kalmaması için somut adımlar atılmasını mümkün kılacaktır. Soruşturma zaman alacak ama hızla ilerlemesini umuyoruz. O zamana kadar sadece öldürülen gazeteciler için adaletin sağlanması için değil, aynı zamanda maruz kalınan risklere rağmen bizi bilgilendirmeye devam edenleri de korumak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

“Kasten sivil öldürme” suçu

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, 31 Ekim ve 3 Ocak’ta, UCM’ye iki ayrı başvuruda bulunarak özellikle 22 Kasım-15 Aralık tarihlerinde 7 gazetecinin, İsrailli keskin nişancılar, füze ve insansıx hava araçları tarafından öldürüldüğünü öne sürdü. RSF, görevleri başında öldürülen gazetecilerin, “meslekleri nedeniyle kasıtlı olarak hedef alındığını ve gazeteci ölümlerinin ‘kasten sivil öldürme’ suçu kapsamına girdiğini” savunuyor. Örgüt, “çatışmanın başlangıcından bu yana öldürülen tüm Filistinli gazetecilerin ölümünün soruşturulması” çağrısında bulunuyor.

Şikayette adı geçen “öldürülen gazeteciler” arasında; keskin nişancı ateşiyle öldürülen Al Najah, radyo muhabiri Asem Al-Barsh, Filistin Basın Evi’nden çıkarken arabasına doğrudan füze saldırısı düzenlenen Bilal Jadallah, evi iki kez füze saldırılarına hedef olan Montaser Al-Sawaf, evine doğrudan ateş edilen Ruşdi Al Siraj, ölüm tehditleri aldıktan sonra füzeyle öldürülen Quds News haber ajansından Hassouna Salim, aynı saldırıda yaşamını yitiren Quds News foto muhabiri Sari Mansour, El Cezire Büro Şefi Wael Dahdouh'un yaralandığı bir insansız hava aracıyla doğrudan hedef alınarak düzenlenen saldırıda yaşamını yitiren El Cezire muhabiri Samer Ebu Daqqa’nın isimleri yer alıyor.
Uluslararası hukuka göre gazeteciler, sivil nüfusun bir parçası ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2222 sayılı kararından kaynaklanan özel korumaların yanı sıra, sivillerle aynı korumalardan yararlanırlar. RSF, şikâyette adı geçen gazetecilerin tümünün, “çatışmalara katılmamalarına rağmen, sivil halka yönelik saldırıların mağduru olduklarını” belirtiyor.

Forum

XS
SM
MD
LG