Erişilebilirlik

Uludere’nin yıldönümünde adalet çağrısı


Diyarbakır’da sendika, meslek örgütü ve derneklerin oluşturduğu “Amed Emek ve Demokrasi Platformu” Şırnak’ın Uludere ilçesinde 2011 yılında savaş uçaklarının düzenlediği bombardımanda ölenleri andı.
Diyarbakır’da sendika, meslek örgütü ve derneklerin oluşturduğu “Amed Emek ve Demokrasi Platformu” Şırnak’ın Uludere ilçesinde 2011 yılında savaş uçaklarının düzenlediği bombardımanda ölenleri andı.

Şırnak’ın Uludere ilçesinde 2011 yılında savaş uçaklarının düzenlediği bombardımanda 34 kişinin hayatını kaybettiği olayın yıldönümünde adalet çağrıları sürdü.

Uludere’nin yıldönümünde adalet çağrısı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:01:35 0:00

Diyarbakır’da sendika, meslek örgütü ve derneklerin oluşturduğu “Amed Emek ve Demokrasi Platformu” olayda ölenleri andı. DEM Parti ve DBP de yaşamını yitirenlerin mezarlarını ziyaret etti.

Koşuyolu Parkı’nda düzenlenen anma etkinliğinde konuşan platform dönem sözcüsü Tabip Odası Başkanı Elif Turan, olayın aydınlatılması için birçok yola başvurulduğunu ama sonuç alınmadığını söyledi.

Elif Turan, faillerden hesap sorulması yerine hak arayanlara dava açıldığını ve yakınlarını kaybedenlerin gözaltına alındığını ve işkence gördüğünü söyledi. Turan, “İnsanlığa karşı suçlarda zaman aşımı olmaz. Roboski’nin sorumlularının ortaya çıkarılması için, olayın aydınlığa kavuşması için mücadelemiz sürecektir” dedi.

Turan, Uludere’de yaşanan olayın hesabının sorulmamasının yeni olaylara yol açacağını da belirtti.

Basın açıklamasının ardından VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan katılımcılar, mevcut hukuk sisteminde adalet sağlanacağına dair umutlarının olmadığını söyleyerek bunun için mücadele etmeyi sürdüreceklerini söyledi.
Olayda hayatını kaybedenler için bir anma etkinliği de olayın meydana geldiği Uludere’ye bağlı Gülyazı Köyü’nde düzenlendi.

Aralarında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar, Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın da bulunduğu grup önce, hayatını kaybedenlerin mezarlarını ziyaret etti.

“Anayasa Mahkemesi önündeki dosya tarihi bir fırsat”

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bayram etkinlikte yaptığı konuşmada, “olayı aydınlatabilecek bir iradenin bulunmadığı” görüşünü dile getirdi.

Adaletin sağlanması için Anayasa Mahkemesi’nin önünde bir fırsat bulunduğuna dikkat çeken Bayram, “Anayasa Mahkemesi’nin önünde derdest bir dosya var. Dosya bir şekilde kapatıldı, üstü örtüldü, örtülmeye çalışıldı. AYM’deki dosya tarihi bir fırsat sunuyor. Türkiye'deki yargı erkinin ve siyaset erkinin kendini aklama yönünde en büyük fırsat olarak bu dosya duruyor. Umalım ki bu dosyada hak ihlali kararı çıksın ve failler hakkında yeniden yargılamalar başlasın” ifadelerini kullandı.

“Sorumlular hesap verene dek herkes bu suçun ortağıdır”

Daha sonra söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise olayın unutulmayacağını vurguladı.

Hatimoğulları, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin sorumluları, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı çıkıp bu olayı açıklayana ve hesabını verene dek herkes bu suçun ortağıdır. Biraz önce baro adına konuşan arkadaşlarımız, hukuki sürecin daha doğrusu hukuksuzluğun ve cezasızlığın nasıl işletildiğini paylaştı. Sözkonusu Kürt olunca Anayasa da yasa da işlemez. Sözkonusu bu ülkenin ezilenleri ve sömürülenleri olunca o zaman yasalar rafa kaldırılır” ifadelerini kullandı.

Hukuki süreçte ne olmuştu?

Şırnak’ın Uludere İlçesi’nin Irak sınırındaki Ortasu köyünde Türk savaş uçaklarının bombardımanında 34 köylünün ölmesinin ardından başlatılan soruşturmalarda, yerel mahkemeler “görevsizlik ve yetkisizlik” kararı verince dosya Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderildi.
Askeri Savcılık ise kamu görevlilerinin hatayla bu eylemi gerçekleştirdikleri gerekçesiyle kavuşturmaya yer olmadığı kararını verdi.

Mağdur yakınlarının itirazı üzerine dosya Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından incelendi ve reddedildi.

Bunun üzerine aileler Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yaptı. “Yaşam hakkının ihlali ve kötü muamele yasağının ihlali” gerekçesiyle yapılan başvuruyu Anayasa Mahkemesi usulden reddetti.

Kararın gerekçesi ise dosyadaki eksiklerin zamanında giderilmemesiydi. Bir avukatın dosyaya sunulması gereken bir belgeyi iki gün geç sunması davanın reddedilmesine neden oldu.

Bu gerekçe, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan başvurunun da reddedilmesine ve hukuki sürecin sona ermesine neden oldu.

Forum

XS
SM
MD
LG