Batı Avrupa'daki birçok ülkenin geçen yıla kadar, savaş bölgelerine silah göndermeme konusunda uzun süreli politikaları vardı. Rusya'nın Ukrayna işgali bu tutumun, hızla değişmesine neden oldu.
Bu ülkelerden özellikle Almanya, İsveç ve Norveç, Ukrayna'nın Avrupa'nın geleceği için belirleyici olarak görülen mücadelesinde birçok kez Kiev'e silah sağladı.
Ancak neredeyse bir yıldır süren savaşın ardından ve Avrupa'nın Ukrayna ve kendisi için yeterli mühimmat üretmekte zorlanmasıyla birlikte, başka silah kaynakları arayışına girildi.
Bazıları yardım için Kuzeydoğu Asya'ya bakıyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg bu hafta Güney Kore ve Japonya’ya seyahati sırasında Avrupa ülkelerinin oluşturduğu örneğe işaret ederek Ukrayna için daha fazla askeri destek çağrısı yaptı.
Stoltenberg Güney Kore’nin başkenti Seul'da yaptığı açıklamada "Ukrayna'nın vahşi şekilde işgal edilmesinin ardından Avrupa ülkeleri politika değiştirdi. Otokrasi ve tiranlık istemiyorsanız o zaman silaha ihtiyaçları var. Gerçek bu" diye konuştu.
Güney Kore ve Japonya, Ukrayna'ya zaten kurşun geçirmeyen yelek ve kask gibi ölümcül olmayan askeri ekipmanlar gönderdi. Ancak birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi mevcut yasal kısıtlamalar nedeniyle, iki ülke de Ukrayna'ya doğrudan silah göndermedi.
Ne Güney Kore ne de Japonya henüz Ukrayna politikalarının değişeceğine dair sinyal veriyor. Ancak Stoltenberg'in yorumları iki ülkenin de savaş ilerledikçe askeri yardım sağlama konusunda Batı’dan daha fazla baskıya maruz kalacağına işaret ediyor.
Güney Kore'nin karmaşık yaklaşımı
Güney Kore şimdiye kadar Ukrayna'nın savaşını yalnızca dolaylı yollardan destekledi. Seul hükümeti silah bağışı yerine, Ukrayna ordusuna silah sağlayan ülkelere Güney Kore yapımı silahların satışını onayladı.
Ukrayna'nın önde gelen silah tedarikçilerinden Polonya geçen yıl aralarında tank, havan topu ve mühimmatın bulunduğu 5 milyar 800 milyon dolarlık Güney Kore silahını satın almayı onayladı. Güney Koreli şirketler, Estonya ve Norveç ile daha dar kapsamlı anlaşmalar imzaladı; ABD ve Kanada ile de benzer görüşmeler yürütüyor.
Londra'daki King College'da Kore uzmanı olan Ramon Pacheco Pardo, "Satın alınanlar, bu ülkeler tarafından Ukrayna'ya gönderilen eski silahların yerini alacak ve bazılarının Ukrayna'ya gideceğine ya da zaten gitmekte olduğuna dair güvenilir raporlar var" dedi.
Güney Koreli yetkililer henüz Ukrayna'ya doğrudan silah sağlanmasıyla ilgili bir politika değişikliği açıklamazken bu konudaki söylemleri yumuşamış görünüyor.
Dün Seul'un Ukrayna'ya silah ihraç etmeyi düşünüp düşünmediği sorulduğunda Güney Kore Savunma Bakanı Lee Jong-sup, NATO Genel Sekreteri ile krizin çözülmesinde uluslararası çabaların gerekliliği konusunda ortak duyguları paylaştığını belirtti.
Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol de Stoltenberg'le görüşmesi sırasında, "Ukrayna halkına yardım için uluslararası toplumla işbirliğinde olası bir rol üstlenmekten" söz etti; ancak ayrıntı vermedi.
Bazı batılı basın kuruluşları bu açıklamaları Seul'un fikrini değiştirmeye yakın olduğu şeklinde yorumladı.
Ancak Seul'deki bir NATO ülkesi diplomatı VOA'ya yaptığı açıklamada, Rusya ile yakın ekonomik bağlar ve Moskova'nın Kuzey Kore üstündeki etkisi düşünüldüğünde, Güney Kore'den büyük bir politika değişikliğini yakın zamanda beklemediğini söyledi.
Rusya, Seul Ukrayna'ya dolaylı yardımından bile rahatsız. Mart ayında Moskova Güney Kore’yi, "hasım ülkeler" listesine aldı. Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Ekim'de Ukrayna'ya silah tedarikinin "ilişkilere zarar vereceği" konusunda Güney Kore'yi uyardı.
Japonya'nın silah kısıtlamaları
Japonya'nın Ukrayna'ya silah gönderme olasılığı ise daha düşük.
Tokyo, pasifist yaklaşımını kademeli olarak hafifletse de silah ihracatına yasal kısıtlamaları Güney Kore'ninkinden daha katı.
Bu engellere rağmen Japonya, Ukrayna'nın önde gelen destekçilerinden oldu. Rusya'ya karşı Batı yaptırımlarına hızla katılan Japonya, Ukrayna ve komşularına bir milyar doların üzerinden mali ve insani yardım gönderdi, ölümcül olmayan askeri ekipman bile sağladı. Uzmanlara göre Japonya'nın böyle bir adım atması daha önce düşünülemezdi bile.
Japonya’nın Kanda Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi'nden Jeffrey J. Hall, "Ukraynalı askerler Japonya'nın komşusu olan bir ülkenin askerlerini öldürürken cephede Japon kaskları takıyor ve Japon insansız hava araçları kullanıyor" dedi.
Rusya'nın Ukrayna işgali tıpkı Ukrayna gibi kendisine tehdit oluşturan nükleer silah sahibi komşulara sahip Japonya için büyük şok oldu. Bunun sonucu olarak anketlere göre Japon halkı hükümetin Ukrayna yaklaşımını destekliyor.
Ukrayna gibi Japonya’nın da nükleer silahlara sahip tehditkar komşuları var. Bu nedenle Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Japonya'da büyük bir şok etkisi yarattı.
Kamuoyu yoklamaları sonuç olarak, Japon halkının hükümetin Ukrayna'ya yaklaşımını büyük ölçüde desteklediğini gösteriyor.
Ancak Hall'a göre Ukraynalılar'a doğrudan Ruslar'ı öldürecek mühimmat gibi malzemeler vermek daha tartışmalı bir konu.
Japonya Başbakanı Fumio Kişida'nın başka öncelikleri de olabilir. Kişida'nın gelecek beş yılda vergi arttırımına fazla bel bağlamadan savunma harcamalarını ikiye katlamanın bir yolunu bulması gerekiyor.
Hall, bunun Kişida'yı, onay oranlarına zarar verebilecek politika değişiklikleri yapmaktan kaçınmak isteyeceği siyasi açıdan sallantılı bir duruma soktuğunu söylüyor.
Japonya nihayetinde Ukrayna'ya silah gönderse de bunun potansiyel etkisi, daha geniş savunma ihracat sanayisine sahip Güney Kore'ninkine göre daha az olabilir.
Baskı sürecek mi?
Ukrayna'daki savaş devam ettikçe ve Batılı ülkelerin mühimmatı azaldıkça Güney Kore ve Japonya, Ukrayna'ya silah göndermek için daha fazla baskı altında kalabilir.
Her iki ülke de kendilerini Batı'ya daha fazla yakınlaştırmaya ve NATO ile bağlarını derinleştirmeye çalışan muhafazakar hükümetler tarafından yönetildiğinden, bu durum daha da geçerli.
Stoltenberg bu haftaki ziyareti sırasında Japonya ve Güney Kore'yle daha yakın ilişkiler sözü verdi. Belirli siyasi tavsiye vermekten kaçınsa da Stoltenberg, Avrupa ve Asya'nın güvenliklerinin birbiriyle bağlantılı olduğunu söyledi.
Stoltenberg, "Ne kadar sürerse sürsün Ukrayna'yı desteklemeye devam etmeliyiz. Çünkü Putin kazanırsa, onun ve diğer otoriter liderlerin alacağı mesaj, güç kullanarak istediklerini elde edebilecekleri olacaktır" dedi.