Scholz: "1989 öncesine dönüş yok"
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ulusa sesleniş konuşmasında "1989 öncesine geri dönülmeyecek" dedi. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrasında aynı gün içinde üçüncü kez kamuoyuna seslenen Scholz, "Cumhurbaşkanı Putin, Birleşmiş Milletler anlaşmalarının ve Avrupa barış düzeninin temel ilkelerini kasten hedef alıyor" dedi ve "Berlin'den sadece iki saatlik bir uçuş uzaklığında aileler hava saldırısı sığınaklarında ölüm kourkusu yaşıyor. Kadınlar ve çocuklar hayatlarından endişe ediyor, Ukraynalılar silahlanıyor" şeklinde konuştu.
Scholz, saldırının ve savaşın tek sorumlusunun Putin olduğunu söyledi. "Bu savaşı sadece Putin çıkardı. Bunun tüm sorumluluğunu tek başına onda. Bu savaş Putin'in savaşıdır" diyen başbakan, Rusya liderinin bombardımanı vakit kaybetmeden durdurmasını istedi.
Ukrayna’nın sınırlarının değiştirilmesine izin verilmeyeceğini söyleyen Scholz, "19. yüzyıla geri dönüş yok. 1989 öncesine de geri dönülmeyecek" şeklindeki sözleriyle, Putin’in geçen Pazartesi yaptığı konuşmasına atıfta bulundu.
Putin, 1917 Rus Devrimi, daha sonra Berlin Duvarı’nın yıkıldığı 1989’da Rusya açısından büyük hatalar yapıldığını öne sürmüştü. Batılı müttefiklerin, Rusya’ya karşı bir dizi yaptırım paketi üzerinde anlaştığını söyleyen başbakan, "Moskova saldırısının karşılığında yüksek bir bedel ödeyecek" dedi.
Örnek olarak Kuzey Akımı 2 doğal gaz boru hattının ruhsatlandırma sürecinin askıya alınmasını gösteren Scholz, "Şimdi daha fazla yaptırımlar gündeme gelecek ve bunlar Rusya'yı sert bir şekilde vuracak" diye konuştu.
Gıda Fiyatlarının Artmasından Endişe Ediliyor
Ukrayna, Rusya’nın topraklarını işgal etmesinin ardından ticari gemilerin limanlarına yanaşmasını durdurduğunu bildirdi. Bu durum tahıl sıkıntısı yaşanabileceği endişelerini gündeme getirdi.
Rusya da daha önce Azak Denizi'ndeki ticari gemilerin seferlerini askıya aldığını, ancak Karadeniz'deki Rus limanlarını açık tuttuğunu belirtmişti.
Önde gelen mısır ihracatçısı Ukrayna, bu ihracatın büyük kısmını Çin ve Avrupa Birliği'ne yapıyor. Ayrıca Ukrayna, Mısır ve Türkiye gibi büyük alıcılara buğday tedarikinde Rusya ile rekabet halinde.
Rusya ve Ukrayna, dünya buğday ihracatının yüzde 29'unu, dünya mısır ihracatının yüzde 19'unu ve dünya ayçiçek yağı ihracatının yüzde 80'ini yapıyor.
Rusya geçen yıl 76 milyon ton buğday üretti. ABD Tarım Bakanlığı, Rusya’nın Temmuz-Haziran döneminde 35 milyon ton buğday ihraç etmesini bekliyor. Bu küresel buğday ihracatının yüzde 17’sini oluşturuyor.
Rusya’dan küresel düzeyde en fazla buğday alan ülkeler arasında arasında Türkiye ve Mısır da yer alıyor.
Akar ve Austin Telefonda Görüştü
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve ABD Savunma Bakanı Lloyd James Austin, 24 Şubat 2022'de bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş, görüşmede Ukrayna’daki son gelişmeler başta olmak üzere ikili ve bölgesel savunma ile güvenlik konuları ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
AKP: ‘‘Türkiye Montrö'nün Objektif Hükümlerini Uygulayacaktır’’
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP MKYK toplantısı sonrasında, muhalefet cephesinden yapılan Montrö Sözleşmesi çağrılarının ardından "Türkiye, Montrö'nün objektif hükümlerini uygulayacaktır" mesajını verdi.
Çelik, "Karadeniz'in güvenliği konusu kapsamlı bir şekilde değerlendiriliyor. Bu çerçevede Türkiye üzerine düşeni yapmaya devam edecek. Montrö Sözleşmesi'nin bu tip bir durumda Türkiye'nin kararları açısından ne anlama geldiği ile ilgili devlet kurumları tüm senaryoları çalıştı. Önümüze gelebilecek çeşitli durumlarla ilgili hazırlıklarımızı tamamladık. Hukuki ve diplomatik hazırlıklar tam olarak yerine getirildi. Şu anda bütün yoğunlaştığımız aşamalardan ilki; Bu çatışma nasıl durdurulabilir, ikincisi de Türkiye'ye olası etkilerinin ele alındığı bir çerçevedir" diye konuştu.
Çelik, "Bu işgali tümüyle reddediyoruz. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünden yana olduğumuzu en başından beri söylüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın iki ifadesinin yan yana gelmesi önemlidir. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini güçlü bir şekilde savunuyoruz. İkincisi de burada Ukrayna’dan ve Rusya’dan vazgeçmek istemeyiz. Türkiye bu açıdan NATO ittifakı içindeki mükellefiyetlerini yerine getirmekle birlikte kendi coğrafi konumu, siyasi ilişkileri çerçevesinde özgün bir pozisyon üretmişti. Toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması için de üstüne düşeni yapacağını söylemiş. Bundan sonra da bu tutumunu sürdürecektir. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğiz. Rusya’nın da bu saldırgan tutumdan vazgeçmesi için diplomatik girişimleri sürdürmeye devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.