Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması, Türkiye’nin her iki ülkeyle yakın ilişkiler içinde olduğu sektörler açısından tedirginlik yaratıyor. Enerji uzmanları Türkiye'nin doğalgaz ve petrolde Rusya’ya bağımlı olması nedeniyle enerji faturasının hızlı bir şekilde yükseleceğini söylüyor.
VOA Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Eski BOTAŞ Doğal Gaz Alım Dairesi Başkanı Ali Arif Aktürk, “Türkiye başta doğalgaz olmak üzere petrolde de Rusya'ya bağımlı. Doğalgazımızın 2021 yılında yüzde 44'ünü Rusya Federasyonu'ndan ithal ettik. Bunun yanında ham petrol geliyor, petrol ürünleri geliyor, gübre geliyor, petrol ya da doğalgaz türevlerine de bağımlıyız” dedi.
Krizin tüm dünya piyasalarında enerji ürünlerinde fiyat artışına neden olduğunu kaydeden Aktürk, “Avrupa'da pazar yerine dayalı gaz fiyatı yani TTF fiyatı bu krizin başlamasıyla arttı. Bunun yanında petrol de arttı. Bugün de bu yaptırımlar, özellikle SWIFT yaptırımından sonra Brent petrol 103 dolarlar mertebesinde. Tabii Türkiye'nin ithal ettiği Rus gazının bir kısmı da yani Mavi Akım'dan ithal ettiği gazın bir kısmı da petrol ürünlerine endeksli. 1 Nisan'dan sonra yeni dönem başlayacak, onun fiyatı da artacak. Yenilenen kontratların yüzde 30'luk kısmı petrol ürünlerine endeksli. Yüzde 70'lik kısmı TTF'e endeksli. Hep birlikte Türkiye'nin enerji faturasını hızlı bir şekilde yükseltecek unsurlar bunlar” diye konuştu.
Enerji fiyatlarına döviz kuru hareketlerinin olası etkisine de işaret eden Aktürk, “Tabii oradaki çatışma ve Türkiye'nin hem Rusya'ya hem Ukrayna ekonomisine bu kadar entegre olması Türkiye'nin de CDS primlerini de (kredi risk primi) arttırdı. Öte yandan Türkiye'de de kurun yukarı doğru hareketlenmesine sebep oldu. Gerçi Hazine müdahale ediyor, bastırmaya çalışıyor ama kur da buna paralel olarak 14'leri geçmiş durumda. Önümüzdeki dönemde de tabii Hazine'nin rezerv gücüne bağlı olarak kurun yükselme trendinde olacağını tahmin edebiliriz” dedi.
“Varilde 1 dolarlık artış petrol ithalat faturasının 300 milyon dolar artmasına neden oluyor”
TMMOB Makine Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz da Türkiye’nin enerji ithalatının Ukrayna krizi yüzünden daha pahalı hale geleceğini söyledi: “Türkiye'nin yılda ithal ettiği petrole baktığınızda, varilde 1 dolarlık artış petrol ithalat faturasının 300 milyon dolar artmasına neden oluyor. 10 dolar olduğu vakit, 3 milyar dolar. Yani bir kere petrol faturası artacak. İkincisi, doğalgaz fiyatları Rusya'dan, İran'dan ya da Azerbaycan'dan alınan gazın fiyatını dolaylı yönden etkileyecek. Bu sözleşmelerdeki alım fiyatlarında da fiyatlar belli dönemlerle gözden geçiriliyor. O gözden geçirilme esnasında kullanılan ölçütlerden bir tanesi petrol fiyatları. Petrol fiyatlarındaki artış doğalgaz fiyatlarını da yukarı doğru itecek. İkincisi de bazı sözleşmelerde anladığımız kadarıyla uluslararası doğalgaz piyasalarına da atıf var. Uluslararası doğalgaz piyasalarındaki endekslerdeki yükselme bu boru hattı anlaşmalarındaki fiyatların da yükselmesine neden olacak.”
Türkiye’nin boru hattıyla aldığı gazın dışında spot enerji piyasasından sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithal ettiğine de dikkat çeken Türkyılmaz, “O fiyatlardaki genel yükselme Türkiye'ye de yansıyacak. Türkiye'nin aldığı sıvılaştırılmış doğalgazın da bedeli arttığı için toplam doğalgazın paçal maliyeti artmış olacak. Yani her boyutta Türkiye'nin enerji faturası daha da artacak. Geçen sene, 2021'de 50,5 milyar dolar para ödenmişti enerji ithalatına. Bu sene bu rakamın maalesef bu gelişmeler nedeniyle çok daha yukarı çıkacağını söylemek falcılık değil bir gerçek olur diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Doğalgaz anlaşmalarının bir kısmının TTF’e bağlaması volatiliteye neden oluyor”
Türkiye gibi Avrupa ülkeleri de Rus gazına bağımlı. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, mevcut durumda doğalgaz ihtiyacının yüzde 40'ını Rusya'dan tedarik ediyor. Avrupa'da derinliği en fazla olan Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası TTF'de işlem gören nisan vadeli kontratların fiyatı Rusya'nın Ukrayna'yı işgale başladığı geçen hafta megavatsaat başına 93 Euro’dan kapanmıştı. AB, ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya ve müttefik ülkeler tarafından bazı Rus bankalarının SWIFT sisteminden çıkarılması yönünde aldıkları kararın ardından söz konusu doğalgaz kontratlarının fiyatı yeni işlem gününe 125 Euro’dan başladı. Böylece, Avrupa'da doğalgaz kontratları fiyatı önceki işlem günündeki kapanışa kıyasla yüzde 34 arttı.
Türkiye’nin doğalgaz anlaşmalarının bir kısmını TTF’e bağlamasının, spot doğalgaz piyasasında son dönemde fiyatlara etkisi sıkça gündeme gelen spekülasyonlar nedeniyle ithalat fiyatında oynaklığa (volatilite) yol açtığını kaydeden Aktürk, “Petrolde belki bu volatilite gaza göre yani petrol formüllü kontratlarda gaza göre böyle bir volatilite daha az olabilir. Ama sonuçta gaz fiyatı da petrolün lokomotifliğinde tümüyle korele bir fiyat yapısında. Yani petrol arttığında uranyum fiyatları da artıyor. Gaz fiyatları da artıyor. Bu da Türkiye'nin şu anda artan bir trend içinde gaz ithal ettiğini gösteriyor” dedi.
“Ruslar'ın da zaten Ukrayna Savaşı'nı finanse etmek için gelire ihtiyacı var”
Rusya’nın tedarik açısındansa sorun çıkarmayacağı görüşünü savunan Aktürk, SWIFT yaptırımının da söz konusu kapsamıyla buna etkisi olmayacağını söyledi: “Halihazırda Rusya şu anda Türk Akımı 2 üzerinden Avrupa'ya gaz iletiyor. Yani hem Türkiye'ye hem Avrupa'ya gaz iletiyor. Dün baktım, dün günlük akan miktar 400 milyon kilovatsaat civarındaydı. Bunu metreküpe çevirdiğimizde 40-45 milyon metreküp/gün gaz Türkiye üzerinden Avrupa'ya gidiyor. Keza şu anda Ukrayna üzerinden de halen Rusların taşıdığı bir miktar var. O akış da devam ediyor. Kuzey Akım 1 üzerinden de akış devam ediyor. Rusların da zaten bu Ukrayna Savaşı'nı finanse etmek için gelire ihtiyacı var. Rusya tarafından bir sıkıntı olacağını hiç beklemiyorum. Bu ödemelerle ilgili, SWIFT'ten çıkarılmasıyla ilgili şu anda enerji ve petrol bu işin dışında bırakıldı, muaf bırakıldı. Sadece iki Rus bankasına yaptırım var. Yani şu anki SWIFT yaptırımıyla gaz ve petrole de bir etkisinin olacağını sanmıyorum. Ama ilerde bu genişletilirse mutlaka Ruslar da bir çözümünü bulacaktır.”
“Yazın doğalgaz fiyatlarında ortalık yumuşayınca bir fiyat artışı gündeme gelebilir”
Türkiye’de doğalgaz fiyatlarına en son 1 Ocak 2022 itibariyle zam yapıldı. Konutlarda kullanılan doğalgazın birim fiyatında yüzde 25, elektrik üretimi için kullanılan doğalgazın birim fiyatında yüzde 15, elektrik üretimi dışında sanayide kullanılan doğalgazın birim fiyatında ise yüzde 50 artış oldu. TMMOB Enerji Çalışma Grubu Başkanı Türkyılmaz, yaz aylarının yaklaşması nedeniyle doğal gaz kullanımının azalacağını da belirterek, “Hemen (zam) yapacaklarına ihtimal vermiyorum bu kadar yoğun tepki aldıkları için. Milyonlarca insan sokaklara döküldü. Faturalarını yaktı, protesto ettiler. Şimdi o tepkileri gevşetmek için pansuman tedbirleri bile uyguluyorlar. Yaza kadar bir şey yapmazlar. Ama yazın doğalgaz fiyatlarında ortalık yumuşayınca bir fiyat artışı gündeme gelebilir” dedi.
Petrol fiyatları 8 yılın zirvesinde
Ukrayna krizi Brent petrol fiyatlarını da 8 yıl sonra 100 doların üstüne taşıdı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başladığı 24 Şubat’ta petrolün varil fiyatı 2014 yılından bu yana en yüksek seviyeyi görerek 105 dolara çıktı. Şok etkisinin ardından gevşeyen petrol fiyatı, Rusya’ya ekonomik yaptırım kararının ardından bugün piyasaların açılmasıyla yeniden 100 dolara dayandı.
Petrol fiyatlarının artması Türkiye’de akaryakıtta rekor zamma neden oldu. 26 Şubat itibariyle benzine 1,61, motorine 1,51 TL pompa satış fiyatlarına yansıyacak şekilde zam yapıldı. Ardından 28 Şubat gece yarısından geçerli olmak üzere motorine 96 kuruş, benzine ise 81 kuruş indirim geleceği şeklindeki iddialar basında gündeme geldi. Ancak enerji uzmanı Aktürk, akaryakıtta indirim beklentisi olmadığını vurgulayarak, “Normalde geçen hafta çok ciddi bir artış oldu. Fakat sonra biraz gevşedi. Ama bugün bu yaptırımlarla petrol tekrar yükseldi. Ben bu hafta bir indirim beklemiyorum açıkçası. Bir de akaryakıtın vergi ayağı var, Özel Tüketim Vergisi ayağı var. Bazen devlet artışların bir kısmını yansıtmamak için ÖTV'nin üzerinde ayarlama yapıyor. Şu anda fiyat düşmüş olsa bile ÖTV gelirine muhtaç. Çünkü doğalgaz ciddi şekilde sübvanse ediliyor. BOTAŞ'ın zararları 10 milyar doları geçti. Onun için de ciddi bir vergi geliri ihtiyacı var. Dolayısıyla ben bu hafta indirim beklemiyorum” dedi.
“Dışa bağımlılığı yenilenebilir kaynaklarla ikame etmek elbette mümkün”
Ukrayna ve Rusya arasında gerçekleşecek olan müzakereden olumlu bir sonuç çıkmasını bekleyen enerji uzmanları krizin yakın vadede çözüme kavuşması gerektiği, yoksa sorunların tırmanarak tüm dünyayı tehdit eder hale geleceği konusunda ortak görüşte. Türkyılmaz, Türkiye’nin bundan ders çıkararak yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde dışa bağımlılığını sona erdirebileceğini de sözlerine ekledi: “Bugün itibariyle bağımlıyız. Bugün tükettiğimiz doğalgazın yüzde 99,5'ini, petrolün yüzde 92'sini, taş kömürünün yüzde 90'ına yakın bölümünü ithal ediyoruz. Yerli olan bir tek linyit var fosil yakıtların içinde. Petrolün de yüzde 8'i var. Hepsi bu kadar. Şimdi bunu yenilenebilir kaynaklarla ikame etmek elbette mümkün. Ama bu, bir zaman işi. Niyet işi, planlı kalkınma işi. Planlama diye bir olgu yok Türkiye'de. Eğer doğru planlama yapılırsa, doğru kamucu politikalar izlenmiş olsa, şu anda sadece yüzde 3'ünü kullanmış olduğumuz güneş enerjisi potansiyelini elektriğe çevirme imkanı olabilir. Türkiye bu şekilde yılda 250 ila 300 milyar kilovatsaat elektrik pekâlâ üretebilir. Rüzgarda karasal potansiyelin sadece dörtte birini kullanıyoruz. Dörtte üçü bekliyor. Deniz üstü rüzgar potansiyelinde daha yolun başındayız. Orada 100 bin megavat kapasiteden söz ediliyor. Yani son derece büyük atıl kapasiteler var. Ama bunların değerlendirilmesi zaman alacak bir şey. Siz hedef koyacaksınız, niyet koyacaksınız. Bu hedeflere ulaşmak için yol haritalarını belirleyeceksiniz. Ben bugünkü enerji yönetiminde, bugünkü iktidarda öyle bir niyet, öyle bir istek, öyle bir kararlılık görmüyorum” şeklinde konuştu.