Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Rusya'nın Ukrayna'daki askerlerini çekmesini isteyen karara katılmayan Çin, bu adımından bir kaç saat sonra Rusya-Ukrayna savaşının çözümü için 12 maddelik bir barış planıyla "arabuluculuk" için diplomasi sahnesine çıktı.
Pekin bu belgede, nükleer silahların her türlü kullanımına karşı tavır alıyor, savaşan taraflardan sivillere saldırmamalarını istiyor ve diyalog çağrısı yapıyor.
Bu öneriye, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski'nin, Pekin ile "çalışmaya" hazır olduğunu söylemesi ve Çin Cumhuriyeti Xi Jinping ile görüşme niyetini açıklaması diplomatik kulislere hız kazandırdı.
Xi Moskova’ya gidecek, Macron Pekin’i ziyaret edecek
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping yakında Moskova'ya gitmeye hazırlanıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Çin'in barış planına yanıt olarak Nisan ayında Pekin'e gideceğini açıkladı. Brezilya Devlet Başkanı Lula, "Savaşa taraf olmayan ülkelerden bir barış grubu" kurulması önerisini yineledi.
Hafta sonu Ukrayna lideri Volodimir Zelenski ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefonda görüşen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya'nın beklenen büyük bahar saldırısına geçmeden yeni bir barış çabası için diplomasi yürütüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapılan görüşmenin ardından Elysee Sarayı'ndan yapılan açıklamada, "İki lider, Rus işgalinin patlak vermesinden bir yıl sonra Ukrayna'daki çatışma hakkında görüş alışverişinde bulundu. Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne sarsılmaz bağlılıklarını yinelediler. Cumhurbaşkanı Macron, önceliğin Ukrayna'nın kazanmasını sağlamak için desteği arttırmak ve saldırgan girişiminden vazgeçmesi için Rusya'nın izolasyonunu derinleştirmek için baskı yapmak olması gerektiğini söyledi. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Macron, uygulanan yaptırımların herhangi bir şekilde aşılmasına karşı mücadele etmenin zorluğunun altını çizdi. İki lider, sivil halkın yararına ve Ukrayna'nın meşru haklarına tam saygı içinde gerçekleşecek bir barışa dönüş için yapabilecekleri yararlı eylemleri tartıştı" ifadeleri kullanıldı.
Biden Ukrayna’ya F-16 tedarikine mesafeli
Savaşın başından bu yana Ukrayna'nın Avrupa'daki en büyük destekçisi Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, geçtiğimiz Cuma günü, Ukrayna'daki savaşın birinci yıldönümü için gittiği Kiev'de, taahhüt ettikleri 14 adet Leopard 2 muharebe tankının ilk 4 adetlik bölümünün ulaştığını, F-16 savaş uçaklarını kullanabilmesi için de Ukraynalı pilotları yetiştirmeye hazır olduklarını açıkladı.
Bu açıklama, savaşın daha da sertleşeceği endişelerini yükseltirken, Başkan Joe Biden, ABCNews kanalına yaptığı açıklamada, Washington'ın "şu an için" bu tür silahları Kiev'e teslim etmeyi planlamadığını söyleyerek bu duyuruyu yumuşattı.
Joe Biden, "Ukrayna'nın tanklara, toplara, hava savunmasına ihtiyacı var. F-16 savaş uçaklarının gönderilmesini haklı çıkaracak hiçbir unsur yok" dedi. Almanya ve Fransa da, "önümüzdeki haftalarda çatışmalar devam ederken Ukrayna'ya yeni tip silahlar teslim etmeyeceklerinin" sinyallerini verdiler.
Barış diplomasisinin yeni adresi Pekin
Volodimir Zelenski, savaşın birinci yılında yaptığı açıklamada, Çin lideri Xi Jinping ile görüşebileceğini belirterek, Çin'in önerisine kapalı olmadığını gösterdi. Putin'in yakın müttefiki olan ve 2022 Eylül ayında Özbekistan'da Pekin ile "stratejik ortaklık anlaşması" imzalayan Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukashenko da, gelecek hafta Çin'i ziyaret edecek.
Çin Dışişleri Bakanlığı, 25 Şubat Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Devlet Başkanı Alexander Lukashenko'nun resmi bir ziyaret için Salı-Perşembe günleri arasında Çin'de temaslarda bulunacağını bildirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, yaklaşık 1 ay kadar sonra, Nisan ayında, Çin'e gideceğini açıklayarak kulisleri hızlandırdı.
Daha önce, "Barış masasında yalnızca Çin ve Türkiye'nin oturmasına izin mi vereceğiz?" diyen Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Cumartesi günü, "Çin yönetimini, saldırganlığı durdurması ve barışı tesis etmesi için Rusya'ya baskı uygulamamıza yardım etmeye çağırıyorum" diye konuştu.
Ne Kiev, ne de Moskova, şu anda önerilen barış girişimlerini kabul ediyor. Rusya Çin'in çabalarını "takdir ettiğini" söylerken, geçen Eylül ayında Moskova tarafından ilhak edilen Ukrayna'daki 4 Rus bölgesini tanımayan hiçbir barış planını kabul etmeyecekleri konusunda ısrar ediyor.
"ABD barışın Washington ve Moskova arasında olmasını istiyor"
VOA Türkçe'ye konuşan Macron'un eski askeri danışmanı ve Fransa'nın eski NATO misyon şefi General Dominique Trinquand, Çin'in barış önerisini "Çin'in önerisi ilginç ama Amerikalılar istemiyorlar. Çünkü Amerika'ya karşı bir rejim Çin rejimi. Sanırım Amerikalılar barışın Washington ve Moskova arasında olmasını istiyor. Ama Çin de kendi rolünü oynamak istiyor" diye değerlendirdi.
Genel Trinquand, Ukrayna ve Rusya arasında bir süre müzakerelere evsahipliği yapan Türkiye'nin konumuyla ilgili de, "Türkiye'de, depremin ardından seçimlere gidilecek. Deprem, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçilme ihtimalini kolaylaştırmadı. Ama bu seçilmeyeceği anlamına da gelmiyor tabi. Göreceğiz" diye değerlendirdi.
Lula'dan "barış için ülkeler grubu" önerisi
Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Cuma günü, Rusya ile Ukrayna arasında barış müzakereleri için çalışacak bir "ülkeler grubu" oluşturma önerisini yineledi. Lula, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, "Çatışmada yer almayan bir grup ülkenin, barışı yeniden tesis etme sorumluluğunu üstlenmesi acildir" dedi.
Lula, bu fikrini ilk kez, 30 Ocak'ta, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile başkent Brezilya'da yaptığı görüşmeden sonra dile getirmişti. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Rus haber ajansı TASS'a verdiği bir röportajda, Moskova'nın "özellikle Brezilya'nın dengeli konumu nedeniyle" bu öneriyi incelediği yanıtını vermişti. Lula ile Putin arasındaki yakın ilişki biliniyor ve bu yakınlık, Lula'nın yakın zamanda Ukrayna'ya silah ve cephane göndermeyi reddetmesiyle de doğrulandı.
Blinken'in 5 eski Sovyet ülkesine gezisi
Hafta sonu, Rusya ile müttefik olan ve şimdiye kadar Rusya-Ukrayna ihtilafında dengeli bir tutum sergileyen Kazakistan da, Çin'in Cuma günü açıkladığı barış önerisini desteklediğini açıkladı. Bu açıklamanın, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in, Washington'un bölgedeki 5 eski Sovyet cumhuriyetiyle bağlarını güçlendirmek için, Orta Asya'ya yapacağı ilk ziyaretten birkaç gün önce gelmesi dikkat çekti.
Bu diplomasi çabalarına katılmak isteyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Münih Güvenlik Konferansı'nın ardından, Rusya ile barış görüşmelerinin başlaması gerektiği fikrini yeniden dile getirerek, hiç bir tarafın "askeri olarak bu savaşı kazanamayacağını" öne sürdü.
Uzmanlar, her ne kadar Batılı liderlerin Ukrayna'ya istediği tüm güvenlik ihtiyaçlarını vereceğini açıklasalar da, "Rusya'nın 2014'ten bu yana yerleştiği Ukrayna'nın doğu bölgesinden ve Kırım'dan çıkarılması konusunda büyük endişeleri olduğunu ve Avrupa'da hükümetlerin uzun süreli bir savaşa daha ne kadar destek verebileceklerinden endişelendiklerini" dile getiriyor. Diplomatlar ise, "Savaşın uzaması durumunda Ukrayna'nın kayıplarının dayanılmaz seviyelere ulaşacağını ve kimsenin Ukrayna'nın Kırım'ı geri alacağına inanmadığını" bir süredir söylüyor.
"İyi bir komutan oldun, sıra iyi bir devlet adamı olmakta"
The Wall Street Journal'ın haberine göre, Macron ve Almanya Başbakanı Scholz, 8 Şubat'ta Paris'e geldiğinde Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ile Elysee Sarayı'nda yaptıkları görüşmede bu kaygılarını ileterek, Zelenski'ye "Moskova ile barış görüşmelerini düşünmeye başlamasını" önerdi.
Macron, akşam yemeğinde Zelenski'ye, Fransa ve Almanya gibi, İkinci Dünya Savaşı'nda düşman olan iki ülkenin bile bugün barışmayı hatta vazgeçilmez ortak olmayı başardığını hatırlatarak, "Savaşı çok iyi yönettin ve gerçek bir komutan oldun. Ancak artık iyi bir devlet adamı olmak ve zor kararlar almak zorundasın" dedi.
Rishi Sunak'ın "silahlanma" planı
Barış görüşmeleri konusunda Ukrayna'nın destekçisi ülkeler bölünmüş durumda. Londra, Paris ve Berlin, Kiev'in bu baharda daha fazla toprak kazanmasına yardımcı olabilecek beklenen bir karşı saldırının ardından, Rusya ile müzakereler yapmak zorunda kalabileceğini savunuyor.
Polonya gibi Ukrayna'yı destekleyen bir grup ülke de, Rus birlikleri Ukrayna topraklarında kaldığı sürece müzakere yapılmaması gerektiğini düşünüyor. Müzakerelere karşı çıkan kamp, "Putin'in barışı iyi niyetle tartışmaya istekli olduğu yönünde hiçbir işaret göstermedikleri" tezini öne sürüyor.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, barış müzakerelerinin yolunu açabilmek için, geçen hafta Ukrayna'ya savaş sona erdiğinde kendini savunması için gelişmiş askeri teçhizata, silahlara ve mühimmata çok daha geniş erişim sağlayacak bir anlaşma planı sundu. Planın, NATO'nun Temmuz ayındaki yıllık toplantısında gündeme gelmesi bekleniyor. Bu planla Ukrayna'ya, NATO'nun 5'inci maddesiyle sağlanan kalkanı sunmuyor ancak yeterli silahla donanacak Ukrayna'nın Rusya açısından caydırıcı olması hedefleniyor.
Paris ve Berlin'in de, Londra'nın bu girişimi desteklediğini belirtiliyor. Avrupa'nın 3 büyük hükümeti, bunu "Ukrayna'nın güvenliğini arttırmanın bir yolu olarak gördüğünü ve Rusya ile müzakereleri başlatması için bir teşvik sağladığını" savunuyor. Londra, NATO'nun Vilnius'te Haziran ayında yapılacak zirvesinde, Ukrayna'ya beklediği güvenlik garantilerinin verilmesi gerektiğini hatırlatıyor.