Dünyayı bilim ve teknoloji ile değiştirmeyi hedefleyen genç girişimci firmalar, uluslararası teknoloji zirvesi "Hello Tomorrow"da biraraya geldi. Fransa'nın ev sahipliğinde bu yıl yedincisi yapılan küresel zirveye Türkiye'den yüzlerce aday arasından seçilen 6 Türk firması da katıldı. Türk startup firmalarının genç yöneticileri, sağlık, çevre, endüstri ve enerji alanında keşfettikleri ürünleri, dünyanın dört bir yanından gelen startup'lar ve sektör yatırımcılarına sundu.
"Derin teknoloji sektörünün Davos’u’’ olarak da nitelenen ve ‘’yarına merhaba’’ anlamına gelen Hello Tomorrow zirvesine, 2-4 Aralık tarihlerinde 115 ülkeden 4 binden fazla başvurunun arasından seçilen girişimciler katıldı. Açılışını Fransa’nın Dijital Endüstriden Sorumlu Devlet Bakanı Cedric O'nun yaptığı zirve endüstri liderleri, yatırımcılar, araştırmacılar, üniversiteler ve uluslararası medya mensuplarını biraraya getirdi.
Türkiye'den de çoğu Boğaziçi, ODTÜ ve İstanbul Teknik Üniversitesi'ni bitiren genç girişimci ve mühendislerin kurduğu 6 Türk şirketi, kendileri gibi dünyanın dört bir yanından gelen 77 genç girişimci firmayla buluşma fırsatı yakaladı.
Kendilerini "Eko sistemin aktörleri" diye tanımlayan Hello Tomorrow startup'larının en büyük hedefi, Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile uyumlu teknolojik buluşlar sayesinde, ekoloji mücadelesine katkı sağlayan dönüştürülebilir ve yenilenebilir ürünleri insanlığın hizmetine sunmak.
Zirveye katılan Hello Tomorrow Türkiye Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Örgen, 2016 yılından beri, dahi denecek kadar zeki Türk gençlerinin kurduğu startup'ları desteklemek ve Türkiye’deki bu tip firmaların da uluslararası girişimcilerle yarışmasını sağlamak için çalıştıklarını belirtti.
Örgen, VOA Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Hello Tomorrow global bir inisiyatif, bir sivil NGO (sivil toplum kuruluşu) diyebiliriz. Dünyada 10 ayrı merkezi var. Bir tanesi de Türkiye'de. Bu inisiyatif, birbirinden yeni bilimsel buluşlara imza atan startup'ları bularak, onları dünyaya tanıtıyor. Bu etkinlik için 4 bin aday arasından 77'si seçildi. Bunların buluşları burada yarışacak. Bir Türk firması da yarışmacı firmalar arasına girmeyi başardı. Bir başka Türk firması da stand aldı. Gençlerimiz pırıl pırıl, her biri birer dahi denecek kadar zeki ve yaratıcı, bu gençlere destek vermekten büyük onur duyuyoruz" dedi.
Corona virüsü pandemisine rağmen yapılan bu yılki buluşma, özellikle sağlık ve enerji sektörlerinde tüm dünyayı kapsayan çok çeşitli yenilikler ortaya koyuyor. Ayrıca yapay zeka, sentetik biyoloji ve kuantum fiziği gibi en son teknolojik gelişmeleri kullanarak; gerek sağlık gerek iklimle ilgili olsun, bugünün ve yarının sorunlarını çözme konusunda yeni projeler üreten firmalar arasında "Hello Tomorrow Global Challenge" adlı bir de yarışma düzenleniyor.
Bu yarışmaya girmeye hak kazanan Lumos Laser firmasının kurucu CEO’su Şöhret Görkem Karamuk, çalışmalarını "Biz lazer teknolojisini çok hassas malzeme işlemek üzere geliştiriyoruz. Aslında etrafımızda gördüğümüz yeni dünya bu minyatür cihazlar üzerine kurulu. Yani cep telefonu, kamera, dokunmatik ekranlar da bu tür teknolojilerle çalışıyor. Ama burada temel bir problemimiz var. Bu tür cihazlar genellikle bunu üretirken çok yavaş çalışıyorlar. Biz çok hassas malzeme işleyebilen ve bunu çok hızlı yapabilen ve üstelik çok basit bir ürünle yapabilen bir lazer geliştirdik. Bizi özel yapan şey, bunun temel bir teknoloji olması. Aklınıza gelen her türlü malzemeye, her endüstri alanında kullanılabilmesi" sözleriyle anlatıyor.
Birbirinden iddialı genç startup kurucuları kendi geliştirdikleri teknolojilerin sadece Türkiye'yi değil, bütün dünyayı ilgilendirdiğini söylüyor. Yaş ortalamaları 27-28’i geçmeyen gençler temsil ettikleri startup firmalarının aynı zamanda CEO'ları. Küresel Hello Tomorrow zirvesinde sağlık, enerji, endüstri ve çevre sektörlerinde ürettikleri ürünleri, buraya gelen girişimci ve yatırımcılara sunma şansını yakaladıkları için de mutlular.
5 genç kadın kurucu
Derin teknoloji fuarında stand açmayı başaran Türk firması Algbio'nun kurucusu Selen Şenal, VOA Türkçe'ye üretimlerini anlatırken, "Algbio, endüstriyel atık suları ve baca gazlarını mikro algler yardımıyla arıtıyor ve bu atıklarda, biyoyakıt ve biyoplastik üretimi gerçekleştiriyor. Biz de buraya karbon yakalama teknolojisi ve yenilenebilir enerji kategorisinde stand alarak seçildik. Bizim en temel amaçlarımızdan birisi sanayi ve otomotiv sektörlerinde karbon emisyonlarını azaltarak, küresel ısınmayı azaltmaya, yani net sıfır karbondioksit emisyonuna yardımcı olmak. Tekstil, porselen, metal endüstrileri başta olmak üzere, bu endüstrilerden atık suları alıp onları yine biyoenerji olarak sunuyoruz. Aynı zamanda İstanbul'un çöp suyundan enerji üretimi yapıyoruz. Akademisyeniz aynı zamanda, ekibimizin hepsi doktora ve yüksek lisans derecelerini biyoteknoloji ve biyomühendislik alanında yapan akademik bir ekip. Kurucu 5 kişiyiz ve beşimiz de kadınız" diye konuştu.
İnsansız su altı araçları üreten firma
Türk genç yeteneklerin bir kısmı enerji, bir kısmı sağlık, bir kısmı endüstri alanında ürünlere imza atıyor. Searover'ın genç kurucusu Zeynep Balca Yılmaz da, "28 yaşındayım. Biz 4 yıllık bir firmayız. Adımızdan da anlaşılacağı üzere çalışmalarımız insansız su altı araçları üreterek başladı. Ve sualtına boru hatları inspection'ları (denetimleri), hidroelektrik santrallerinde su hızlandırma hasar tespiti yaparak başladık. Bu sayede enerji sektörüne girdik. Daha sonra sahip olduğunuz ‘know-how'ı da güneş panellerine otonom temizlik yapan robotlarla, rüzgar türbinlerinde bakım yapan sistemler üzerinde kullandık. Bu şekilde enerji sektörüne çözümler üretiyoruz" dedi.
"Türkiye'nin laboratuvardan hastaneye ulaşan ilk ilacı"
Derin teknoloji alanında çeşitli ödüllerle de anılan RS Research ve Cellsway de geçen yıl Hello Tomorrow Global Challenge’da “Derin Teknoloji Öncüleri” arasında yer almış; ancak geçen yıl Hello Tomorrow programına "küresel finalist" olmayı başaran Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisi ve RS Research kurucu ortağı Prof. Dr. Rana Sanyal pandemi nedeniyle etkinliğe katılamamıştı.
Bu yıl fuarın organizatörleri, sponsorlar yardımıyla Prof. Sanyal'ı bu sefer konferans konuşmacısı olarak yeniden davet etti. Prof. Sanyal geçen yıl seçilmesini sağlayan çalışmasını, "RS Research hedefli kanser ilaçları yapıyor. Tümörün içerisindeki molekülü hedefliyoruz, bu hedeflediğimiz molekül ile yan etkilerini azalttığımız ilaçlar yapıyoruz. Şu anda ilk ilacımız 'Faz-1' aşamasında hastalara ulaştı, artık hastanede. Küçük hücreli dış akciğer kanseri olan hastalarda deneniyor. Bu Türkiye'nin, araştırmadan hasteneye gelmeyi başarmış ilk ilacıdır" diye anlattı.
Vegan deri üreten Gozen Institute yöneticisi Eda Çağlar da doğal atıklardan deri üreterek, dünyaya ve canlılara zarar vermeyen bir ürün ortaya çıkardı. Atıklardan yola çıkarak pek çok ürün geliştirdiklerini belirten Çağlar, "Fuarda gördüğümüz ilgi çok sevindirici. Çevreye zarar vermeyen, iklim mücadelesine katkı sunan ürünlerimiz, burada yatırımcılar tarafından da ilgi gördü. Geleceğe ilişkin çok güzel fikirler ve yatırım önerileri ile dönüyoruz" dedi.
Johns Hopkins'ten İzmir'e
Tıp alanındaki yeni buluşlar, Paris'e gelen Türk ekip içinde geniş yer tutuyor. Auctifera Scientific girişiminin kurucusu Doktor Koray Yozgatlı, kendi ürünlerini "Tüp bebek tedavisinde embriyo görüntülerini yapay zekayla değerlendiren bir algoritma geliştirdik. Hello Tomorrow Turkey yarışmasına katıldık. Burada birinci olduk. Tıbbi görüntüleri yapay zeka teknolojisiyle değerlendirerek, klinisyenlere ve sağlık hizmeti sağlayıcılarına karar destek mekanizmaları sunuyoruz. Buna da tüp bebekte embriyo görüntüleriyle başladık" diye anlattı.
ABD’nin Johns Hopkins Üniversitesi'nde doktora yaptıktan sonra Türkiye'de Initio Cell adlı startup'ı kuran Devrim Pesen Okvur da "Initio'nun CTO'suyum yani bilim bölümüyle ilgileniyorum. Buraya yeni bağlantılar kurmak için geldik. Biz ilacı hastaya vermeden önce, hangi ilaç, hangi hastaya iyi gelecek onu tespit ediyoruz onu bulmaya çalışıyoruz. Özellikle kanser hastalarında" dedi.
Yarının sorunlarına çözüm arayan küresel Hello Tomorrow zirvesinde haftasonu boyunca 6 ayrı salonda rejeneratif endüstriler ve sürdürülebilir malzemeler, sürdürülebilir gıda sistemleri, enerji geçişi, sağlık devrimleri, akıllı mobilite ve uzay yolculuğu adlı 5 farklı alanda ürünler sunuldu. Bilim dünyasının önemli buluşlara imza atan isimleriyle, "Tıbbın geleceğinde devrim yaratmak: Önümüzdeki 20 yıl", "Sentetik biyoteknolojiyi kullanarak kimyasal üretim süreçlerini değiştirmek için teknolojiler", "Döngüsel biyoekonomiyi ölçeklendirmek", "Gelecekteki beden için nörobilişsel düşünceler", "Mikroorganizmaların elektronik atıklarımızı geri dönüştürme potansiyelini ortaya çıkarma", "Gübre üretimini karbondan arındırmak için güneşten faydalanmak", "Yörünge fırlatma araçlarıyla ticari uzay erişimine başlamak" başlıklı konferans ve paneller de düzenlendi.