9 Aralık Uluslararası Yolsuzlukla Mücadele Günü’nde Uluslararası Şeffaflık Derneği Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Oya Özarslan, VOA Türkçe’nin sorularını yanıtladı.
‘‘Türkiye gittikçe kötüleşen yolsuzluk karnesine sahip’’
VOA Türkçe: Yolsuzluklarla mücadelede Türkiye’nin karnesi nasıl?
Özarslan: “Türkiye gittikçe kötüleşen bir karneye sahip. İyi bir sınav verdiğini de söyleyemeyiz. Doğrusu imza attığı konvansiyonların birçoğunda yükümlülüklerini yerine getirmedi. Ayrıca Türkiye’nin bir de cezasızlık karnesi var. Yolsuzlukların yargılanıp ceza almasına ilişkin de kötü karnesi var. Daha yeni yaptığımız bir çalışmada savcıların yolsuzluklarla ilgili konularda daha çok takipsizlik verdiğini görüyoruz. Yolsuzluklar tabu gibi bir kavram. Bunu ifade edebilmek, telaffuz edebilmek doğrusu cesaret istiyor. Bu cesareti gösteren az sayıda insan var. Anlaşılabilir sebeplerden dolayı çok zor konulardan biri.”
‘‘Avrupa’da en çok kamu kaynağı kullanan ilk beş şirket Türkiye’den’’
VOA Türkçe: Türkiye’deki yolsuzluk son yıllarda azalıyor mu?
Özarslan : “Son dönemlerde özellikle bu online işlemlerin yaygınlaşması, EDS gibi internet üzerinden yapılan işlemler dolayısıyla bizim ‘petit corruption’ dediğimiz küçük düzeydeki rüşvet, yolsuzluk hadiseleri polise, vergi dairesine, tapuya ödenen bu küçük rüşvetlerde düşme gözlemlendiğini söyleyebiliriz. Bir yandan da büyük çaplı rüşvetler, ihale sistemi, vergi indirimleri, şirketlerin kurtarılması gibi hadiselerde aslında artma görüldüğünü de ifade edebiliriz. Dünya Bankası’nın bir son çalışması var. Avrupa’da en çok kamu kaynağına alan, bu kaynağı kullanan beş şirket Türkiye’den geliyor. Bu beş şirket siyasetle yakınlığı olan şirketler.”
‘‘Bilgi Edinme Kanunu’nun işlediğini söyleyemeyiz’’
VOA Türkçe: Türkiye ne kadar şeffaf?
Özarslan: “Adalet Bakanlığı istatistiklerinde savcılıklarla ilgili kararlar da gördük. Bilgi Edinme Kanunu’nun işlediğini söyleyemeyiz. Bilgi Edinme Kanunu’yla bunun bilgisini alabilmek çok mümkün değil. İstatistikler de çok darmadağın. Düzenli bir şekilde standart, anlamlı, bilgi paylaşımı olduğunu söylemek mümkün değil. Sayıştay raporları gibi alanlar var. Bir tek kamu harcamalarının nereye gideceğini kontrol edebiliyoruz, onun da daha kısa özet raporlarla paylaşıldığını görüyoruz. O kadarı bile nerede ne olduğunu görmeye yetiyor.”
