Avrupa Birliği Savunma Bakanları, Corona krizi nedeniyle Mart ayından bu yana ilk defa yüzyüze biraraya gelirken, toplantı geçen 1 Temmuz’da AB Dönem Başlanlığı’nı üstlenen Almanya’nın bu kapsamdaki ilk zirvesi olma özelliğini de taşıyor.
Berlin, dönem başkanlığının gerilimlerle ve sorunlarla geçeceğini şimdiden anlamış durumda. Corona krizinin yanı sıra, Mali’de askerlerin darbe yaparak yönetime el koyması sonrasında yaşanan durum ve iki hafta önce Belarus’da yapılan seçimler gündemi belirleyen konular.
Ancak bugün biraraya gelen savunma bakanlarının konuştuğu bir diğer konu, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorun oldu. Özellikle son 24 saatte yaşanan gelişmelerin ardından Berlin’de en çok yankı bulan konu bu gerginlik oldu.
“Gerilimin derhal sona erdirilmesi gerekiyor”
Toplantıdan sonra bir açıklama yapan Alman Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, "Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilimi en önemli konu olarak ele aldık. İki ülke arasındaki gerilim, herhangi iki ülkenin gerilimi değil. Orada yaşanan durum, doğrudan AB’yi ve NATO’yu ilgilendiriyor ve etkiliyor. Bu yüzden biz Almanya olarak, gerilimin bir an önce azaltılması için çaba gösteriyoruz. Gerilimin bitmesi gerekiyor. Sonuçta siyasi bir çözüm bulunması için de karşılıklı görüşmelerin başlaması gerekiyor" şeklinde konuştu.
“Ortak tatbikat işi zorlaştırdı”
Gelen bir soruyu yanıtlayan Bakan, toplantı kapsamında Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panagiotopoulos ve Güney Kıbrıs Savunma Bakanı Haralambos Petridis’le biraraya geldiğini belirterek, tarafların gerilimi düşürmeye hazır olduğunu, ancak bunun için belli koşulların oluşması gerektiğini açıkladı. Bölgede savaş gemilerinin bulunmasının gerilimin yükselmesine neden olduğunu ifade eden Kramp-Karrenbauer, konunun hemen çözülmesinin zor olduğunu da sözlerine ekledi. "Kanımca Yunanistan da Türkiye de gerilimin daha da tırmanmasını arzulamıyor. Önemli olan tarafların adil ve aynı görüşte biraraya gelebilmeleri" diyen Alman bakan, Yunanistan, Fransa, İtalya ve Kıbrıs Rumları’nın Doğu Akdeniz'de ortak askeri tatbikatının gerilimin azalmasına yardımcı olmadığını değerlendirmesini de yaptı.
“Merkel Erdoğan’ı arayabilir”
Öte yandan toplantıya katılan Alman delegasyonundan bir kaynak, Başbakan Angela Merkel’in Cuma günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la telefon görüşmesi yapmasının planlandığını söyledi. İki lider 13 Ağustos’ta yaptıkları telefon görüşmesinde de, Doğu Akdeniz’deki gerilimi ele almış, Erdoğan daha sonra, "Merkel’in bizden tabii ricası, ‘Yani artık buna da söyleyecek bir şeyimiz yok ama 28’ine kadar, 23’ünden sonra danışmanlarımızın yapacakları çalışmalar muvacehesinde daha sonra bu işi yumuşatıp daha şöyle korumacı bir anlayış içerisinde bir süreci geliştirelim’ dediler. Mutabık kaldık" şeklinde bir açıklama yapmıştı. Başbakan Merkel’in sözcüsü Steffen Seibert, Pazartesi günü düzenlenen basın toplantısında Almanya'nın Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunun diplomatik yollarla çözülmesini önemsediğini kaydederek, Seibert, "Doğu Akdeniz, gerilime değil istikrara ihtiyaç duyduğumuz bir bölgedir" diye konuştu.
Doğu Akdeniz gerilimi, yarın ve Cuma günü Berlin’de yapılacak AB Dışişleri Bakanları toplantısında da en çok konuşulacak konulardan biri olacak. Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın arabuluculuk yapmak üzere Atina ve Ankara'ya yaptığı ziyaretlerden sonra, 'Gymnich' olarak bilinen gayri resmitoplantıda tarafların pozisyonlarıyla ilgili izlenimlerini aktarması bekleniyor. Maas, tarafların doğrudan görüşmelerini önerirken, Almanya’nın bu konuda da arabuluculuk yapabileceğini söyledi. Her iki ülkenin dışişleri bakanları genel olarak diyaloğa hazır görünmelerine rağmen, somut tavizler verebilecekleri izlenimi yaratmamışlardı.
“Maas’ın Ankara ve Atina ziyaretleri başarısız oldu”
Alman basınında çıkan yorumlarda Maas’ın ziyaretlerinin başarısız olduğu öne sürüldü. Dışişleri bakanları toplantısına yönelik merakla beklenen bir diğer konu, birliğin iki lideri Fransa ve Almanya arasında bu bağlamda görüş ayrılıkları. Berlin, krizin diplomatik yollarla çözümü için, Türkiye ve Yunanistan arasında tansiyonu düşürerek, sorunun diyalog yoluyla çözülmesinde ısrar ederken, Fransa ise Yunanistan‘a askeri destek ile Paris'in Atina'nın yanında yer aldığı mesajını veriyor.
Daha önce 22 Temmuz’da Türk ve Yunan savaş gemileri arasında Meis Adası açıklarında yaşanan gerilim, Başbakan Angela Merkel’in devreye girmesiyle adeta son anda önlemişti. Fransa ise bölgeye bir savaş gemisi yollamış, ayrıca Yunanistan’la ortak bir tatbikat düzenlemişti. Berlin’deki analizlerde, Paris’in Yunanistan‘ı kışkırttığı ve Alman hükümetinin bundan rahatsız olduğu dile getiriliyor.
Savunma Bakanı Kramp-Karrenbauer’in bugünkü açıklamasında, "Bölgede savaş gemilerinin bulunması gerilimin yükselmesine neden oluyor" sözleri de Fransa’ya yönelik eleştiri olarak yorumlandı. Almanya’nın AB içindeki konumu gereği, Atina yönetimiyle "dayanışma içinde olduğunu" söylemek zorunda olduğu vurgulanıyor. Ancak Berlin’deki siyasetçiler doğrudan diyalog kurmanın tüm tarafların çıkarına olduğunu sıklıkla vurgulayarak, Fransa’yla aynı çizgide olmadıklarını da kanıtlıyor.
Doğu Akdeniz’deki doğalgaz kaynaklarının kullanımı konusunda diğer AB ülkeleri arasında da farklı görüşler var. AB içerisinde Türkiye ile en kapsamlı ekonomik, askeri ve siyasi ilişkilere sahip ülke olan Almanya’nın Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın, Berlin’deki toplantıda izleyeceği stratejinin Doğu Akdeniz’deki gerilimin gidişatı belirleyecek bir öneme sahip olacağı yorumu yapılıyor.