ABD Kongresi’nin 27 üyesi, Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a mektup göndererek Türkiye'nin İHA (insansız hava aracı) ve SİHA (silahlı insansız hava aracı) programlarının 'birçok bölgede istikrarsızlığa sebep olduğu' endişelerini dile getirdi. Temsilciler Meclisi’nin 27 Demokrat ve Cumhuriyetçi üyesi bu durumun ABD çıkarlarını, müttefiklerine ve ortaklarına tehdit oluşturduğunu savundu.
Mektupta Dağlık Karabağ’ın Ermenice ismi kullanılarak Artsah'ta, Baykar Savunma’nın ürettiği ‘Bayraktar’ insansız hava araçlarının kullanıldığı ve bu İHA’ların Amerikan firmalarıyla merkezi ABD’de bulunan yabancı firmaların iştiraklerine ait parça ve teknoloji içerdiği bilgisi yer aldı.
Türkiye'nin İHA'ları geliştirirken, ABD yaptırımlarını ve NATO tüzüğünü ihlal edip-etmediğini öğrenmek istediklerini belirten Temsilciler Meclisi Üyeleri, herhangi bir drone teknolojisinin ABD'den Türkiye'ye ihracatının derhal askıya alınmasını talep etti.
Mektupla ilgili olarak Amerika’nın Sesi muhabiri, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’ne bu konuda Blinken’in herhangi bir adım atmayacağını sordu. Sözcü bu soruya ilişkin cevabı daha sonra açıklayacağını bildirdi.
Benzer bir mektubu ilk olarak Demokrat David Cicilline ve Cumhuriyetçi Gus Bilirakis, Temmuz ayında kaleme almıştı. Bu çağrıya son mektupla 25 Kongre üyesi daha katılmış oldu. Bilirakis ve imzacı üyelerden Carolyn B. Maloney ABD Kongresi’nde Helenik Dostluk Grubu’nun eş başkanları olarak görev yapıyor. Cicilline, aynı grubun eski eş başkanıydı.
Bu üç isim geçen Nisan ayında da Başkan Joe Biden’a mektup göndererek, 24 Nisan’da yapacağı açıklamada 1915 olaylarını “Ermeni soykırımı” olarak resmen tanıması çağrısında bulunan 100 Kongre üyesi arasındaydı.
Mektubun tam metni şu şekilde:
‘’Uzun süredir devam eden ittifakımızın bir sonucu olarak Türkiye, silah sistemleri için ortak üretim hakları, gelişmiş silah satışları ve teknoloji transferleri dahil olmak üzere Amerikan savunma sanayisinden avantajlı koşullar elde etti. Onlarca yıllık yakın işbirliğine rağmen Türkiye, ABD yasalarını, Amerika'nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası'nı (CAATSA) ihlal ederek Rus yapımı S-400 füze hava savunma sistemini satın alarak bu işbirliğini bozmayı seçti. Türk hükümeti yılmadı ve Türkiye'nin Rusya'dan ikinci bir S-400 sistemi satın aldığı bildirildi.’’
F-35 müşterek savaş uçağı üretimi programından çıkarılmasına ve yaptırımların uygulanmasına rağmen, Türkiye'nin eylemleri bir NATO üyesi ülke olarak sorumluluklarına aykırı olarak devam etti. Bu eylemlerin arasında, ‘drone’ların yaygınlaşması da vardı.
Geçen yıl boyunca, Türk insansız hava araçları Azerbaycan tarafından Artsah’da (Dağlık Karabağ) Ermeni sivillere karşı konuşlandırıldı. Suriye’de IŞİD'e karşı savaşta ABD ile ortak olan Kürt güçlerine karşı ve Libya'nın iç savaşında konuşlandırıldı. Türkiye, Polonya ve Pakistan'a insansız hava araçları satmak için anlaşmalar imzaladı; Rusya ve Pakistan ile SİHA'ların ve insansız hava aracı savunma sistemlerinin ortak üretimini görüşüyor. Türkiye ayrıca, işgal altındaki Kıbrıs'ta, amfibi hücum gemilerinde saldırı drone’ları konuşlandıracak kalıcı bir insansız hava aracı üssü kurma niyetini de açıkladı.
Bu insansız hava araçlarının Kafkasya, Güney Asya, Doğu Akdeniz, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki gerilim noktalarını daha da istikrarsızlaştırma potansiyeli göz ardı edilemeyecek kadar büyük. Wall Street Journal'ın Türkiye'nin programıyla ilgili yakın tarihli bir haberinde, emekli ABD Ordusu Korgenerali Mike Nagata, Türkiye'nin insansız hava araçlarının ‘Türkiye ile ABD ve NATO arasındaki ilişkinin geleceğine ilişkin çok daha büyük bir zorluğun parçası’ olduğunu kaydetti.
Ayrıca, Artsah’tan (Dağlık Karabağ) gelen savaş alanı kanıtlarının, Türkiye'nin ‘Bayraktar’ insansız hava araçlarının Amerikan firmaları ve merkezi ABD’de bulunan yabancı firmaların iştiraklerine ait parça ve teknoloji içerdiğini doğruladığını belirtmek isteriz. Bu tür teknolojinin sürekli transferi, silah ihracatı kontrol yasalarını ihlal ediyor ve Kongre'nin Türkiye'ye, özellikle de Savunma Sanayii Başkanlığı’na uyguladığı CAATSA yaptırımlarına aykırı görünüyor.
Dışişleri Bakanlığı'ndan, Türk insansız hava araçlarının yayılması, kullanımı ve satışının olası sonuçlarını, Türkiye'nin halihazırda uygulanan yaptırımları ihlal edecek malzeme veya teknolojilere sahip İHA'lar geliştirip-geliştirmediği ve Türkiye'nin eylemlerinin NATO kural ve tüzüklerinin bir başka ihlalini oluşturup-oluşturmadığını ayrıntılarıyla anlatan bir brifing talep ediyoruz. Ayrıca, ABD drone teknolojisinin Türkiye'ye ihracat izinlerinin Dışişleri Bakanlığı tarafından gözden geçirilinceye kadar derhal askıya alınması konusunda ısrar ediyoruz.’’