Davutoğlu-Lavrov görüşmesinden sonra yapılan ortak açıklamada, toplantının yararlı ve verimli geçtiği kaydedilerek, iki ülke için önem taşıyan bölgesel ve uluslararası konuların da ele alındığı belirtildi.
Bildiride, iki ülkenin, karşılıklı yarara dayalı ticari-ekonomik işbirliğinin ve ticaret hacminin önemli ölçüde arttırılması, yatırım işbirliğinin geliştirilmesi, Akkuyu’da Nükleer Güç Santrali projesinin, Güney Akım doğal gaz boru hattının inşası ve Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesi’nin hayata geçirilmesi gibi iki ülkeyi ilgilendiren önemli projelerin gerçekleştirilmesine büyük önem verdiği kaydedildi.
Rusya ve Türkiye’nin, G-20’yi, uluslararası ekonomik işbirliğinin temel forumu olarak gördükleri belirtilen bildiride, Rusya’nın 2013, Türkiye’nin 2015’te dönem başkanlığını yürütecek olmasını göz önünde bulundurarak, iki ülke Dışişleri Bakanlarının, G-20’nin gündemindeki bütün konularda işbirliğini arttırmada görüş birliğine vardıkları belirtildi.
Davutoğlu ve Lavrov, Suriye’deki sorunun barışçı yollarla çözümü için Arap Birliği’nin çabalarına destek verdiler ve bölgedeki krizlere çözüm arayışlarının, uluslararası hukuk çerçevesinde olması, barışçı yollarla, bölge ülkelerinin bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne, ulusal birliğine ve egemenliğine saygı gösterilerek, kapsamlı ulusal diyalog sağlanması dayalı olarak yürütülmesi gerektiğini vurguladılar.
İki bakan, Kıbrıs sorununun çözümünün yalnızca Birleşmiş Milletler çerçevesinde ve iki tarafın karşılıklı kabulüne dayalı siyasi bir uzlaşmayla mümkün olabileceğini ve Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözümün Doğu Akdeniz’de ve bölgede barış ve istikrara büyük katkı sağlayacağını da belirtti.
Türkiye ve Rusya Dışişleri Bakanları, İran’ın nükleer programıyla ilgili gelişmelerden duydukları kaygıyı da dile getirerek, AB Dış Politika Temsilcisi Catherine Ashton’ın Almanya, Çin, Rusya, İngiltere, ABD ve Fransa adına 21 Eylül tarihinde yaptığı açıklamayı hatırlatarak, İran’ın nükleer programıyla ilgili soruna kapsamlı ve uzun vadeli çözümün ancak diplomasi yoluyla, ön şartlar ileri sürülmeden yeniden başlatılacak müzakerelerle bulunabileceğini vurguladı. Bakanlar, İran'a uygulanacak ek yaptırımların ve özellikle tek taraflı yaptırımların sorunun çözümüne katkısı bulunmayacağına inandıklarını da belirtti. Davutoğlu ve Lavrov, Hürmüz Boğazı’ndaki kapatılması ihtimalindan duydukları kaygıyı da vurguladı.