Türkiye’nin, 13 Kasım’da İstiklal Caddesi’nde 6 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırıdan YPG’yi sorumlu tutması, Suriye’nin kuzeyindeki hava operasyonlarını yoğunlaştırdığı gibi, olası kara harekatı açıklamalarını da peş peşe getirdi.
2022’nin son haftasında Türk tarafından son açıklamaları Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar yaptı.
Kara harekatının hala masada olup olmadığı ve olası bir harekatta Rusya'nın hava sahasını açıp açmayacağıyla ilgili bir soruya Akar, "Sahadaki ve masadaki çalışmalar var. Bunlar aralıksız sürüyor" yanıtını verdi.
Akar Türkiye’nin Suriye sınırının güvenliği için sürdürülen diyalogun sonuç vermemesi halinde kendi kararını kendisinin vereceğini vurguladı; "PKK=YPG/PYD adları ne olursa olsun, kim destek verirse versin, ülkemizi terör belasından kurtarmakta kararlıyız" dedi.
Ancak Ankara’nın "PKK'nın Suriye'deki uzantısı" ve "terör örgütü" olarak gördüğü YPG, ABD’nin bölgede IŞİD'le mücadeledeki en önemli müttefiki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) omurgasını oluşturuyor.
Bu nedenle Amerikalı yetkililer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kara harekatının ilk sinyalini verdiği 21 Kasım’dan bu yana sık sık, böyle bir olasılığa karşı çıktıklarını yineliyor.
Biden yönetimi, Türkiye'nin saldırılarının doğrudan Suriye'de IŞİD'le mücadelede yerel ortaklarla çalışan ABD güçlerini tehlikeye attığını savunuyor.
"ABD Türkiye’nin endişelerini anlamalı"
Türkiye’nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon’a göre de hangi hükümet karar alırsa alsın, eğer sınırın diğer tarafında bir güvenlik boşluğu varsa, vatandaşlarını sınırların ötesinde korumak Türkiye'nin yükümlülüğü ve hakkı.
Washington’da Ortadoğu Enstitüsü’nün Türkiye konferansındaki konuşmasında Washington’un da bunu anlaması gerektiğini söyleyen Önhon, "ABD terörle mücadele etmek için Ortadoğu'da, Afganistan'da her yerde, peki ABD neden terörle küresel bazda mücadele etme hakkını kendinde görüyor? Peki Türkiye'nin sınırlarının hemen ötesinde terörle mücadele etmesi neden doğru değil?" dedi.
Aynı toplantının konuklarından Birleşmiş Milletler 75'inci Genel Kurulu Başkanı Volkan Bozkır da Suriye ile 911 kilometrelik sınıra dikkat çekerek, ABD ile çalışma mesajı verdi.
Türkiye ve ABD’nin iyi ilişkilerden başka bir lüksü olmadığını söyleyen Bozkır, "Biz ülkemizi savunmak zorundayız. Türkiye'ye yeni topraklar eklemek gibi bir kaygımız yok ama 30 kilometrelik koridor için ABD ile konuşabilirsek bunu birlikte yapabiliriz. Ancak bölgeyi terörist gruplardan temizlemeliyiz ki Türk topraklarına saldırmasınlar" diye konuştu.
Biden ile Erdoğan’ın biraraya gelmesi için çalışmalar
ABD ile ilişkilerde sarsılan güvenin adım adım yeniden tesis edilmesi gerektiğini söyleyen Bozkır, "F-16'lar gibi küçük meselelerle başlamalıyız. F-16 meselesini çözmeyi başarırsak, başka bir konuya girebiliriz. Belki S-400'lere, F-35 meselesine bir çözüm bulmaya çalışabiliriz veya ABD'nin Türkiye ile ne sorunu varsa tartışmaya çalışabiliriz" dedi.
Bunun için Türkiye’deki seçimlerden sonrasını beklemeye gerek olmadığını ve girişimleri şimdiden yaptıklarını söyleyen Bozkır, ABD Başkanı Joe Biden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın biraraya gelmesini başarmak için çalışmaların sürdüğünü de açıkladı.
Bozkır, "Önümüzdeki ay parlamenterlerden oluşan bir heyetle tekrar Kongre’ye geleceğiz. Belki bir dışişleri bakanları ziyareti ya da belki iki lider arasında bir toplantı olacak" dedi.
Arabulucu Rusya
Suriye’ye olası bir kara harekatı ve ABD’nin tepkisi çok konuşulsa da denklemin önemli faktörlerinden biri de Rusya. Esat yönetimi ile iyi ilişkilerini sürdüren Rusya, Ukrayna Savaşı nedeniyle Suriye’deki varlığını azaltıyor görünse bölgede hala önemli bir aktör.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 24 Aralık’taki basın toplantısında Rusya’nın Suriye’de kontrolundaki hava sahasını açıp açmayacağı konusunda, "Sahadaki ve masadaki çalışmalar var. Bunlar aralıksız sürüyor" demişti, Rusya-Suriye-Türkiye görüşmesi olasılığına da olumlu yaklaşmıştı.
Bu üçlü görüşme dört gün önce gerçekleşti. Rus tarafının aşırılıkçı, Akar’ın terörist olarak nitelediği gruplarla mücadelenin, görüşmenin ana başlıklarından biri olması kaçınılmazdı. Üçlü görüşmelerin sürdürülmesinde mutabık kalındığı açıklaması ize bazı analistler tarafından, harekattan önce diplomasiye ağırlık verileceği şeklinde yorumlandı.
Esat’la görüşme yakın mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan da geçen ay Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi ile el sıkıştıktan bir hafta sonra, Suriye ile işlerin yoluna koyulabileceğini söylerek “Siyasette dargınlık olamaz” demiş ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat ile görüşmeye yeşil ışık yakmıştı.
Türkiye’nin son Şam Büyükelçi Ömer Önhon’a göre Türkiye’nin tutumu "Esat’la olmaz"dan "Esatsız olmaz"a dönmüş gibi görünse de Ankara’nın istediği Esatlı ya da Esatsız Şam’daki merkezi otoriteyle ilişki kurmak.
"Medya (Erdoğan ile Esat arasında) olası bir el sıkışmaya odaklanmış durumda ama bence bunun için hala zamanımız var" diyen Önhon, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Esat’ın Erdoğan’la görüşerek bir "seçim hediyesi" verip vermeyeceği ile ilgili kesin bir yanıt olmasa da, "Esat güç tabanını korumanın Türkiye ile iyi ilişkilere de bağlı olduğunu bilmeli" ifadelerini kullandı.