Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün gerçekleştireceği Rusya ziyaretinden önce, bu ülkenin Suriye’de yaptığı askeri yığınağı “çok tehlikeli” olarak nitelendirdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu da televizyonda kendisiyle yapılan bir söyleşide, Esat hükümetine yapılan askeri yardımların dört yıldır süren iç savaşı sonlandırmak için yapılacak siyasi girişimlere zarar vereceğini söyledi.
Rusya’nın yardımının yalnızca daha gözle görünür hale geldiğini söyleyen Davutoğlu, "Rusya'nın Suriye'ye desteği ise eskiden beri süren bir destekti, şimdi sadece daha görünür oldu. Sahaya indi. Çok tehlikeli bir durum. O bakımdan çok kaygıyla izliyoruz" diye konuştu.
Türkiye’nin Rusya’yı eleştiren söylemler kullanması son dönemde bu ülkeyle ilişkileri geliştirme siyasetinden farklı bir tavır ortaya koyuyor. Bugüne kadar Erdoğan ve Putin, Suriye hakkındaki görüş ayrılıklarını ve Rusya’nın Kırım Tatarları’nın insan hakları ihlalleri ile ilgili sorunları bir kenara bırakmış, iki ülke arasındaki ticaretin arttırılmasına yoğunlaşmıştı.
Ancak, iki ülke arasında Haziran ayında Bakü’deki görüşmeler zor geçti. Bu görüşmelerde yalnızca doğalgaz ve nükleer enerji meseleleri görüşülmüştü. Davutoğlu, bu haftaki toplantılarda Suriye’nin gündemde olacağını belirtti ve Türkiye’nin, Suriye’deki iç savaştan sorumlu olanın Esat olduğu ve bu nedenle görevi bırakması gerektiği düşüncesini yineledi.
Amerikalı yetkililer pazartesi Amerika’nın Sesi’ne yaptıkları açıklamada, Rusya’nın Lazkiye yakınlarındaki havalimanında 28 savaş uçağı bulundurduğunu ifade etti. Yetkililer ayrıca Rusya’nın Suriye üzerinde insansız hava araçları kullanarak istihbarat uçuşları yaptığını belirtti. Rusya ayrıca bölgede 15 helikopter, 9 tank, 3 havadan karaya füze sistemi ve en azından 500 asker bulunduruyor. Bazı kaynaklar bu rakamın 2 bin civarında olduğunu iddia ediyor.
Bazı Amerikalı uzmanlar Rusya’nın, Suriye’de Esat’a destek için arazide özel kuvvetleri savaşa dahil edeceğinden şüpheleniyor ve geçen hafta YouTube’da Rus tanklarını Suriyeli güçlerin yanında gösteren görüntüleri buna kanıt olarak sunuyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnerst, kendisine Rusya’nın Suriye’deki amaçlarının ne olduğunu bilip bilmediği sorusu üzerine “Açıkça söylemek gerekirse hayır” dedi.
New York Üniversitesi profesörü, Rusya uzmanı Mark Galeotti, Rusya’nın Suriye’deki kara savaşına dahil olacağını düşünmüyor.
Amerika’nın Sesi’yle görüşen uzman, Rusya’nın Ukrayna’da güçlerini yeterince yaydığını ve Suriye’ye ikmal hatlarının da kolay olmadığını vurguluyor. Galeotti, Rusya’nın Suriye’deki savaşa etki edebilmek için binlerce askere gereksinim duyacağını, ancak Ukrayna’da ani bir müdahale olasılığı nedeniyle böyle bir girişimde bulunmasının düşük olasılık olduğunu söylüyor.
Galeotti’ye göre Rusya’nın, Esat’a destek için hava bombardımanı gerçekleştirmesi olasılıklar dahilinde. Uzman, Rusya’nın asıl amacının 25 Eylül’de başlayacak Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısından önce, Batı’nın Esat’ın görevi bırakması konusundaki kararlılığını kırmak olduğunu belirtiyor.
Galeotti, Rusya’nın, Esat’ın devrilmesinin Suriye’nin cihatçılara teslimi anlamına geldiğini ortaya koymaya çalıştığını belirtiyor.
Rusya’nın Suriye’ye müdahalesinin yarattığı endişelerden biri de Amerika önderliğindeki koalisyona ait güçlerin Rus kuvvetleriyle karşı karşıya gelmesi olasılığı.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Moskova’da Vladimir Putin’le yaptığı görüşmeden sonra yapılan açıklamada İsrail, Rusya ile kendi aralarında böyle bir durumun yaşanmasını engellemek için çalışma başlattıklarını açıkladı.
Rusya’nın Suriye’ye müdahalesine bir tepki de Batı’nın ve Körfez ülkelerinin desteklediği Özgür Suriye Ordusu’ndan Albay Mustafa Ferhat’tan geldi. Ferhat, Suriye’yi Rus güçlerine mezar edeceklerini söyledi ve Rus askerlerinin ülkelerine ayak basmasını işgal olarak göreceklerini belirtti.
Haftasonu İslamcı Ceyş el İslam grubu, 18 Eylül’de bir Rus nakliye uçağını Grad füzesi kullanarak hasara uğrattıklarını açıkladı. Rus Dışişleri Bakanlığı da pazartesi Sam’daki Rusya büyükelçiliğine, muhaliflerin elindeki bir banliyöden havan topu atıldığını ancak binada herhangi bir hasar meydana gelmediğini açıkladı.