Suriye ve Kuzey Irak’ta hava unsurları ağırlıklı askeri operasyonlar yürüten Türkiye, Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi’ne gerekli bildirimde bulunduktan sonra üyesi olduğu diğer uluslararası kuruluşlar nezdinde de gerekli bilgilendirme ve girişimleri sürdürüyor. Bu bağlamda hem son terör saldırıları hem de terörizmle mücadele kapsamında aldığı önlemler hakkında NATO üyelerini bilgilendirip müttefikleriyle istişarelerde bulunmak üzere NATO’yu toplantıya çağırdı.
Toplantı çağrısı NATO’nun kurucu belgesi olan Kuzey Atlantik Antlaşması’nın 4. maddesi bağlamında yapıldı. Danışma amaçlı olan 4. maddede, “Taraflardan herhangi biri, taraflardan herhangi birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğü zaman, tüm taraflar birlikte danışmalarda bulunacaklardır” ifadeleri yer alıyor.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, başkanlık edeceği toplantıya ilişkin açıklamasında terörist saldırıların ardından durumun ciddiyeti üzerine Türkiye’nin toplantı talebinde bulunduğunu belirterek, “NATO müttefikleri gelişmeleri çok yakından izliyor ve Türkiye’yle dayanışma içindeler” dedi.
Müttefiklerin çok sıklıkla başvurmadığı NATO’nun 4. maddesi daha önce Türkiye tarafından iki kez aktive edildi. Türkiye ilk talebini 2003’te diğerini ise 2012’de devreye soktu. Aynı madde son olarak 2014’te Polonya tarafından devreye sokuldu.
Türkiye’nin bu maddeyi işletmesi şu aşamada sadece bilgilendirme ve istişare amacı taşıyor. 4. madde kapsamında herhangi bir askeri destek talebi ise gündemde değil.
NATO üyesi ülkelerin daimi temsilcilerinin yapacağı toplantı sonrasında daha önceki “4. madde toplantıları” sonrasında yapıldığı gibi bir açıklama yapılması öngörülüyor. Olası açıklamanın da Türkiye’yle tam dayanışma, terörle mücadeleye tam destek ve NATO’nun güvenliğinin bölünmezliği ayakları üzerine kurulması bekleniyor.
NATO, Suriye’deki krizin başlangıcından bu yana izlediği politikada herhangi bir değişikliğe gitmedi. IŞİD’le mücadelede de aktif rol üstlenmeyen ve bu mücadelenin uluslararası koalisyon tarafından yürütülmesini tercih eden NATO’nun mevcut politikalarında kısa vadede değişikliğe gitmesi öngörülmüyor.
