Türkiye’de yetkililer Suriye’ye geçmeye çalışırken yakalanan 9 İngiliz vatandaşının sınırdışı edildiğini açıkladı.
IŞİD’e katılmak için Türkiye’ye geçen ve 1 Nisan günü yakalanan 9 kişinin arasında biri 1 yaşında olan 4 çocuk ve bir İngiliz politikacının oğlunun olması uluslararası kamuoyunda yankı uyandırmıştı. 21 yaşındaki Vahit Ahmet ve diğer 8 İngiliz vatandaşının sınırdışı edilmesi Türk yetkililer tarafından ülkenin IŞİD ve Suriye’deki diğer radikal gruplara karşı verdiği mücadeleye örnek olarak sunuldu.
Türkiye, müttefikleri tarafından Suriye’ye savaşçı olarak gitmeye çalışan Avrupalılar’ı durdurma konusunda yeterince çaba göstermediği ve ülkedeki radikal gruplara silah sağlanmasına göz yumduğu gerekçesiyle sıkça eleştiriliyor.
Ancak son günlerde Ankara, Suriye sınırını daha iyi kontrol ettiğini gösteren uygulamaları gözler önüne seriyor. Hükümet, son olarak uluslararası medyayı İstanbul havaalanlarındaki nezarethanelere davet ederek, araların El Nusra da olmak üzere farklı cihatçı gruplara katılmak istediğinden şüphelenilen kişilere yönelik kontrolleri gösterdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçen hafta yabancı diplomatlara, cihatçı gruplara katılmak istediklerinden şüphelenilen 12 bin 500 yabancıya seyahat yasağı getirdiğini, 1200 kişiyi de sınırdışı ettiğini söyledi. Çavuşoğlu aynı zamanda Batılı diplomatlara, IŞİD’e katılacağından şüphe duydukları kendi vatandaşlarının yurtdışına çıkmalarını engellemek için daha fazla çaba göstermeleri gerektiğini söyledi.
Suriye’ye toplam 90 ülkeden savaşçı gitti. Bunların arasında 150’si Amerikalı, 6.000 Batı ülkesi vatandaşı var.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin cihatçıları desteklediği konusundaki iddialar nedeniyle birkaç kez yabancı gazetecilerle tartıştı. İsveç’te bu yönde bir soruya cevap veren Erdoğan gazetecinin kendisine kanıt sunmasını talep etti. Erdoğan, El Kaide veya El Nusra gibi örgütlerin Türkiye’de sığındığı iddialarının iftira olduğunu belirtti.
Suriyeli muhalif komutanlar bu yıl Türkiye’nin sınır güvenliğini arttırdığını söylüyor. Amerika’nın Sesi’ne konuşan bir komutan, sınırın Türkiye tarafında daha az cihatçı gördüğünü söyledi. Gaziantep, Hatay ve Urfa’da havaalanlarındaki güvenlik de arttırıldı. Sınıra ulaşmak isteyen yabancılar yakalanmamak için İstanbul’a vardıktan sonra uçak yerine otobüsle yolculuk etmeyi tercih ediyor.
Ancak Ankara’nın güvenlik önlemlerini güçlendirdiği ve Avrupalı müttefiklerle istihbarat paylaşımını arttığı bir dönemde daha utanç verici iddialar ortaya atıldı. Bunlardan biri Türk istihbaratının Türkiye içinde çalınan araba ve kamyonetleri Suriye’ye gönderen cihatçı gruplara yardımcı olduğu yolundaydı.
Geçen hafta kapalı kapılar ardında ifade veren Jandarma Yüzbaşı Hakan Gencer, MİT’in çalıntı araçları Suriye’ye gönderdiği yönünde ifade verdi. Yapılan bir polis soruşturmasına göre İstanbul’da çalınan araçlar bir polis arabası eşliğinde 3’lü 5’li konvoylar olarak Suriye’ye yollanmış.
Çalıntı araba çetesinden yakalanan 3 kişinin El Nusra ile ilişkisi var. Jandarma MİT’e soruşturma ile ilgili bilgi vermiş ve istihbarat memurlarının olayda sorumluluğu olduğunu belirtmiş.
Suriye’ye geçen tırların yakalanmasını jandarma eşliğindeki savcılar sağlamıştı. Olay konvoya eşlik eden MİT çalışanlarıyla çatışmaya neden olmuştu. TIR’ları durduran 19 jandarmaya açılan ajanlık ve terörizm iddiaları içeren dava ise haftaya başlıyor. 34 jandarma hakkındaki soruşturma ise devam ediyor.
Jandarma, konvoydaki silahların El Nusra’ya gönderildiğini tahmin ediyor. İfade veren kamyon şoförlerinden biri silahların TIR’lara Ankara Esenboğa Havalimanı’nda yüklendiğini söyledi ve bu konvoydan önce başka konvoyların da Suriye’ye ulaştığını belirtti.
Hükümet yetkilileri durdurulan TIR’ların insani yardım taşıdığını iddia ediyor. Ancak jandarmanın çalınan arabalarla ilgili ifadeleri ve diğer söyledikleri hükümetin radikal gruplara silah yollanmadığı iddialarını zora sokuyor.
Grihat.com isimli sitenin sızdırdığı ifadeye göre Adana Savcısı Aziz Takçı TIR’ların durdurulması ve aranması emrini veren kişi.
Jandarma TIR’ları durdurduğunda MİT çalışanları kimliklerini açıklamayı reddetmişti. Bir jandarmanın verdiği ifadeye göre TIR’lara el konulduktan sonra valinin emriyle olay yerine gönderilen 300 özel polis kuvveti, araçlara el koyarak tekrar MİT mensuplarına teslim etti.
İfade veren başka bir jandarma mensubu TIR’larda havan topu mühimmatı ve ağır silahlar gördüğünü belirtti. Savcının emirleri çerçevesinde silahları kayda aldıklarını belirten tanık, olaylar ortaya çıkarken Twitter’dan attığı mesajda MİT’in hukuk dışı davrandığını belirtmişti.
