20 Ağustos 2016’da Fırat Kalkanı Harekatı’nı başlatan Türkiye, altı aydır Suriye sahasında. Çobanbey, Cerablus, Dabık gibi yerleşim yerlerinin kontrolunu Özgür Suriye Ordusu’yla (ÖSO) birlikte alan Türk Silahlı Kuvvetleri birlikleri, Ekim ayından bu yana IŞİD’in en önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilen El Bab’ı ele geçirmeye çalışıyor.
Her ne kadar geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Katar ziyareti sırasında gazetecilerle konuşan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, “El Bab operasyonu bitti” müjdesi vermiş olsa da Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu güçlerinin El Bab’ta hakimiyet sağlama girişimleri sürüyor.
TSK: “El Bab’ta 110 IŞİD hedefi vuruldu, 14 IŞİD mensubu etkisiz hale getirildi”
Genelkurmay Başkanlığı, Fırat Kalkanı Harekatı'nın 183. gününde El Bab kentinde IŞİD kontrolu altındaki bölgede 110 hedefe atış yapıldığını açıkladı. TSK’dan yapılan açıklamada topçu ateşi ve hava harekatı sonucu 14 IŞİD mensubunun etkisiz hale getirildiği iddia edildi.
Özgür Suriye Ordusu’na ait sosyal medya hesaplarına göre, kentin merkezinde bulunan Nasır Kavşağı, şeriat mahkemesi, Zehra Camii ve postane binası ele geçirildi.
IŞİD ise örgütün “El Bab’taki spor merkezi, Zem Zem Camisi ve şeriat okulunu" yeniden kontrol altına aldığını iddia etti.
Cevizci: “4-5 gün içinde El Bab ele geçirilecek beklentisi içinde olunmamalı”
El Bab’tan çelişkili haberler gelirken bölgeyi çok iyi bilen Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tarık Sulo Cevizci, Türk askerinin temkinli bir şekilde ilerlediğini söylüyor.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Cevizci, “Sahada kontrollu ilerleme var. Az da olsa El Bab’ta hala siviller yaşıyor. Birlikler hem oradaki insanların hayatlarını güven altına almaya çalışıyor hem de kendi güvenlik önlemlerini ihmal etmeden ilerliyor. Sokak sokak savaşılıyor ve tuzaklamalar olduğu da unutulmamalı. El Bab’taki IŞİD güçlerinin dünyayla irtibatı kesilmiş vaziyette, giriş-çıkışı yok. Temizlenecek, ama 4 -5 gün içinde bu iş bitecek beklenti içine girilmemesi gerekiyor. Çünkü karşıda kolay bir düşman yok. IŞİD her türlü canavarlığı yapabiliyor, yapıyor,” diyor.
Kalın: “El Bab’ta elde edilecek başarı Rakka’nın temizlenmesi açısından önemli”
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri İbrahim Kalın, bugün düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın El Bab operasyonunu saat saat takip ettiğini söylerken operasyonun ne zaman sona ereceği hakkında bir değerlendirme yapmadı.
Kalın, “Amaç El Bab dahil olmak üzere iki bin küsur kilometrekarelik alanın tamamen terörden arındırılmış güvenli bir bölge haline getirilmesidir. El Bab'ın DAEŞ'ten tamamen temizlenmesi, Cerablus, Azez, Dabık da olduğu gibi burada da bir barış istikrar ve siyasi düzen ortamının kurulması DAEŞ ile mücadele açısından büyük önem arz ediyor. El Bab da elde edilecek başarı DAEŞ'in Suriye'deki son kalesi olan Rakka'nın bu terör örgütünden tamamen temizlenmesi açısından da önemli,” dedi.
Türkiye’nin IŞİD’le yaptığı mücadele sayesinde “bölgede IŞİD’e karşı YPG dışında alternatif yok” argümanını çürüttüğünü söyleyen Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Erdoğan’ın da Amerikan Başkanı Trump’la yaptığı görüşmede bu konuyu gündeme getirdiğini kaydetti.
YPG’nin ağırlıkta olduğu SGD Rakka’ya doğudan saldırıyor
Türkiye, PYD/YPG’nin dışarıda kalması koşuluyla Rakka operasyonuna Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Özgür Suriye Ordusu güçleriyle birlikte etkin katılım sağlama mesajları verirken YPG’nin ağırlıkta olduğu Suriye Demokratik Güçleri Rakka’nın doğusundan IŞİD’e saldırılarını sürdürüyor.
Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan bir uzman, SDG’nin bir yandan Rakka’nın doğusundaki köyleri alırken diğer yandan da Rakka ile Deyrüzzor arasındaki ikmal yollarını kesmeye çalıştığını söyledi.
Suriyeli uzman, “Türkiye, ABD ile YPG/PYD pazarlığı yapmaya çalışırken bu yapıların asli güç olduğu Suriye Demokratik Güçleri sahada ilerliyor. Türkiye zaman kaybediyor. Türkiye zaman kaybederken PYD, Suriye’de hakimiyet alanını arttırıyor,” dedi.
Doçent Doster: “Operasyon meşrudur, haklıdır, gecikmiştir”
Uluslararası ilişkiler uzmanı Barış Doster de Türkiye’nin geciktiği saptamasına katılıyor.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan Doçent Doster, “Operasyon doğrudur, haklıdır, meşrudur ama bir o kadar gecikmiştir. Bir başkasının toprağında savaşıyorsan itibarına ve büyük devletleri ikna etmene bağlıdır. Rakka’da tugay seviyesinde mi olunacak, kolordu seviyesinde mi? Sadece kara gücü mü olacak, yoksa hava gücü de olacak mı? Bu, bölgede etkin olan ülkeler Rusya, İran ve Suriye ile uzlaşmanla alakalıdır. Son iki haftada Mehmetçik’in şehit düşmesi Rusya’nın Türkiye’ye ‘Amerikan fabrika ayarlarına dönüyorsun’ mesajıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik’in geçtiğimiz hafta New York Times’ta yayınlanan “Suriye’nin kuzey doğusundaki bir miktar Kürt varlığını tolere edebiliriz, onları Menbiç’ten çıkaracağız ama Fırat’ın doğusunda onlara dokunmayacağız. Onlar yeni Barzani olamaz mı? Türkiye ile Barzani arasında mükemmel bağlar var” şeklindeki sözlerine atıfta bulunan Doç. Barış Doster, 16 Nisan Referandumu’nda ‘Evet’ çıkması halinde Türkiye'nin, Suriye’nin kuzeyindeki “fiili yapı” ile ilişki kurmasının ihtimaller arasında olduğunu belirtti.