Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı görüşmeleri sırasında geçici madde eklenmesi büyük tartışma yarattı.
AKP’li milletvekillerinin son anda ekledikleri önergede “Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zaman aşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir” yazıyordu.
CHP’li milletvekilleri bu önergenin tecavüzcüye af anlamına geldiğini savundu. Ana muhalefet partisine Milliyetçi Hareket Partisi’nden milletvekilleri de destek verince önerge Salı gününe ertelendi.
Bozdağ, düzenlemeden imam nikahıyla yaşı küçük kızlarla evlenenlerin faydalanacağını söyledi
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yaptığı açıklamada düzenlemenin resmi nikah yapamadığı için erken yaşta evlilik yapanları kapsadığını tecavüz suçlularının kapsam dışı olduğunu savundu.
Bozdağ, “Topluma tam anlatamadık maalesef erken yaşta evlilikler olmaya maalesef devam etti. Aileler evlilikleri gerçekleştiriyorlar ama yaş tutmadığı için resmi nikah kıyamıyorlar. Doğum olunca da doktorlar savcılıklara bildiriyor ve gayri resmi olarak evlenmiş olanlardan koca hapse gidiyor, kadın da kucağında çocuğuyla ortada kalıyor. Bunlar tecavüzcü değil, cinsel istismar suçunu işlemiş değil. Mahkemeler rızanın varlığına bakmıyor sadece yaşı küçük ise doğrudan 16 yıl ceza veriyor. Bu uygulamadan kaynaklanan ortaya çıkmış mağdur edilmiş kadınlarımız var. İçeride yaklaşık 3 bin civarında bu durumda olan vatandaşımız var. Geçici bir düzenlemedir, geriye dönük 1 defa uygulanacaktır,” dedi.
Başbakan Yıldırım: “Mağduriyetin giderilmesi için yapılan düzenlemeyi CHP istismar ediyor”
Başbakan Binali Yıldırım da Ankara’da Cuma namazı çıkışında gazetecilerin soruları üzerine önergeyi savundu ve CHP’nin konuyu istismar ettiğini söyledi.
Yıldırım, “Bu, tamamen maalesef gerçek dışı bir iftiradır. Olay şudur: Yaşı tutmayan, erken yaşta, reşit olmayan yaşta evlenenler var. Bilmiyorlar yasaları. Çocukları oluyor, baba hapse giriyor. Çocuklar anasıyla yalnız başına kalıyor. Bu şekilde üç bin aile olduğu tespit edildi. Bir seferliğine bu mağduriyetin giderilmesine yönelik bir çalışmadır. Mağduriyetin giderilmesi için yapılan düzenlemeyi CHP, her şeyde olduğu gibi bir ucuz istismar aracı olarak kullanmaya kalktı ama her şey ortada. Bu bir tecavüze af değildir,” dedi.
2007 yılında 8 yıl, 2014 yılında da 16 yıl olmak üzere tecavüze en ağır cezayı AKP hükümetlerinin getirdiğini söyleyen Başbakan’a göre, söz konusu düzenlemeyle “bir seferliğine mahsus olmak üzere üç bin ailenin mağduriyeti gideriliyor” dedi.
CHP: “İktidar partisinin görevi hapisteki 4000 tecavüzcüyü aklamak için kızların geleceği ile oynamak mıdır?”
CHP’nin Adalet Komisyonu üyeleri, partinin kadın milletvekilleri ile birlikte ortak basın toplantısı düzenleyerek Başbakan Yıldırım ve Adalet Bakanı Bozdağ’ın önergeye sahip çıkmalarını eleştirdiler.
Türkiye’de her yıl 15 yaşından küçük 16 bin çocuğun cinsel istismara maruz kaldığını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, “Bu ülkede 14 yaşındayken 12 kişinin tecavüzüne uğrayan çocuklara ne yazık ki şahit olduk. Bu durumda çocuğun hangi tecavüzcüyle evleneceğine de yine Adalet Bakanlığı mı karar verecek? İktidar partisinin görevi hapisteki 4000 tecavüzcüyü aklamak için kızların geleceği ile oynamak mıdır? Yoksa bir kızımızın canının daha yanmaması için kanunlar çıkarmak ve politikalar oluşturmak mıdır?” dedi.
Avukat Ekim: “Önerge yasalaşırsa bu suçun mağdurları bir kez daha mağdur edilecek”
Mor Çatı Gönüllüsü Avukat Funda Ekin, bu düzenlemenin Türkiye’nin imzalamış olduğu İnsan Hakları Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi, İstanbul Sözleşmesi ve kısaca CEDAW olarak bilinen Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu söyledi.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Avukat Ekin, “Cinsel istismar kesinlikle bir suç. Bir çocuğun rızasından bahsedemeyiz. Bu erken yaşta evlendirmeyi özendirmek demektir. Bu da mevcut Ceza Kanunu’na aykırı. Bir örnek verelim. Diyelim bir öğretmen bir öğrencisini istismar etti ve şu anda yargılanıyor. Evlenmiş ya da evlenecek olduğu için cezasız kalacak. Bu suçun mağdurları bir kez daha mağdur edilecek. Bu yetmezmiş gibi mağdur olmayan insanların mağdur olmasının da önünü açacak. Bu düzenleme kesinlikle hukuksuz. Hem ahlaka hem çocuk haklarına hem de insan haklarına aykırı” dedi.
Önergenin gelişigüzel yazılmış olduğundan ancak başbakan ve adalet bakanının açıklamasıyla neyin niyet edildiğinin ortaya çıktığını belirten Ekin, sözü edilen 3 bin kişinin nasıl hesaplandığının da belirsiz olduğunu ifade etti.
“Anayasaya göre, kişiye özel ya da bazı kişilere özel düzenleme yapılamaz. Burada yapılıyor. Üstelik cinsel istismara istisna ve cezasızlık getiriliyor. Hükmün açıklaması geri bırakılıyor. Bu da hem hapsi engellemekle kalmıyor bir de adli siciline işlenmesini engelliyor. Bir de 16 Kasım tarihi neye göre belirleniyor?”
Prof. Sözüer: “Tecavüzcüsüyle evlendirme geri geliyor”
2005 yılında kabul edilen Türk Ceza Kanunu’nu hazırlayan isimlerden biri olan İstanbul Hukuk Fakültesi Dekanı Adem Sözüer de önergeyi eleştiren isimlerden biri oldu.
Twitter hesabından açıklamalarda bulunan Prof. Sözüer, “Tecavüzcüsüyle evlendirme geri geliyor! Anayasa Mahkemesi yeşil ışık yaktı. İktidar milletvekilleri de TBMM’de verdikleri önergeyle ilk adımı attı. Bu kanunlaşırsa 10 yetişkin, 15 yaşından küçük kıza cinsel istismarda bulunur, ‘çocuk rızam vardı’ dedirtilip, biriyle evlendirilirse, hepsi affediliyor. Tecavüzcüyle evlendirip faili af, İtalyan 1889 Zanerdelli Kanunu tercüme edilip 1926’da eski TCK ile getirildi. 2005’te bu iktidarca kaldırıldı,” dedi