Amerika’nın John Bass'tan önceki Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone, Türkiye’deki 7 Haziran Genel Seçimleri’nin “geçmişte var olmayan, seçimlerin denetlenmesini organize eden güçlü bir sivil toplum” ortaya çıkardığını söyledi ve bunun demokrasi ve ilerleme anlamında önemli bir örnek olduğuna dikkati çekti.
Seçimlerdeki yüzde 85’lik katılım oranını da öven Ricciardone, bu katılımın zorunlu tutulmadığının önemli olduğunun altını çizerken, katılım oranının yüksek olmasını Türk seçmenlerin “demokrasiye gönülden bağlı olmasına” bağladı.
Amerika’nın Sesi’nin Press Conference USA programına konuk olan emekli büyükelçi, programın sunucusu Carol Castiel’in ve Amerika’nın Sesi Türkçe Bölümü’nün sorularını yanıtladı, Türkiye’nin izlediği yol konusunda çok iyimser olduğunu açıkladı.
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik süreci konusunda iki tarafın da hayal kırıklığı yaşadığının altını çizen Amerikalı emekli büyükelçi, Amerika ve AB arasında görüşmeleri yürütülen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı anlaşmasına dahil edilmesi durumunda Ankara’ya AB üyelik hedeflerinde önemli bir teşvik verileceğine inandığını belirtti.
‘Oy ve Ötesi’ne vurgu
Seçimlerden ortaya çıkan tablonun olumlu olduğunu, seçimin tüm taraflara kazanım sağladığını savunan Ricciardone, sivil toplum örgütlerinin de bu seçimde önemli çıkış yaptığına dikkati çekti. Francis Ricciardone, “Oy ve Ötesi” gibi seçim sandıklarını denetleyen grupların ortaya çıkmasının ve paylaşımlarını sosyal medya üzerinden yürütmelerinin, Türkler’in demokrasiye bağlılığını gösterdiğini söyledi.
2011 yılında Ankara’da büyükelçilik görevine başlayan Francis Ricciardone, 2014’te yerini John Bass’a bırakmış ve Dışişleri Bakanlığı’ndan emekli olarak Washington’a yerleşmişti. Francis Ricciardone halen Washington’daki düşünce kuruluşlarından Atlantic Council’in başkan yardımcılığını ve aynı kuruluştaki Refik Hariri Merkezi’nin de direktörlüğünü yürütüyor.
‘Türkiye’nin vatandaşları birbirlerinden ayrılamazlar’
Seçimlerden sonra PKK’yla yürütülen barış süreci konusundaki beklentilerini sorduğumuz eski büyükelçi, “Kürt sorunu” ifadesini kullanmayı tercih etmediğini ama buna Türkiye dahil her toplumun çözmesi gereken bir “demokrasi sorunu” olarak baktığını söyledi. Barış sürecinin Türkiye’den ayrıldıktan sonra askıya alınmış olsa da sona erdiğine inanmadığını kaydeden Ricciardone, “Türkiye’nin Kürt vatandaşlarının ve diğer vatandaşlarının birbirine ihtiyacı olduğunu” vurguladı. Türkiye’nin vatandaşları için, “birbirlerine bağlılar, isteseler de ayrılamazlar, üstelik çoğu da ayrılmak istemezler” diye konuşan Ricciardone, yalnızca Türkiye’deki Kürtler’in değil, Suriye’deki ve Irak’taki Kürtler’in de geleceklerinin “Türkiye Cumhuriyeti’yle olumlu ve yapıcı ilişki kurmaya” bağlı olduğunu belirtti. Francis Ricciardone, “Suriye iç savaşının sonucu ne olursa olsun, bu ilişki olmalı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son dönemde Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye sınırına yakın bölgelerde IŞİD’e karşı kazanımlar sağlayan PYD’ye bağlı güçleri tehdit olarak görmesiyle ilgili görüşleri sorulan Amerikalı eski büyükelçi, bu sorunun Erdoğan’ın kendisine sorulması gerektiğini söyledi. Ricciardone, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın neden PYD’yi DAİŞ kadar büyük tehdit olarak gördüğünü anlamıyorum. Bu kendi halkına açıklaması gereken bir şey. Bence Kürtler genelde yaşadıkları bölgelerde DAİŞ’in saldırılarına güçlü bir şekilde karşı olduklarını ve kendilerini savunmaya kararlı olduklarını gösterdi” dedi.
Artık resmi görevde olmamasına rağmen Amerikalı yetkilileri dikkatle dinlediğini söyleyen emekli büyükelçi, “DAİŞ’i yenilgiye uğratmak için ortak amaçları vurguluyorlar” dedi, “Zaman zaman bir araya geldiğim ve bildiğim Türk yetkililer de DAİŞ, El Kaide ve diğerlerinin Türkiye’ye oluşturduğu tehdide vurgu yapıyorlar” şeklinde devam etti.
'Türkiye görüşlerini netleştirmeli'
Türkiye’nin Suriye halkı için kimi zaman “tampon bölge” olarak da anılan bir güvenli bölge kurma talebiyle ilgili görüşü sorulan Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, bir süre önce Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry’nin böyle bir konuyu şimdilik desteklemeye hazırlıklı olmadıklarını söylediğini hatırlattı. “Benim kendi görüşüm, burada Türklerin ne konuştuğunu gerçekten anlamamız gerekiyor” diyen Ricciardone, “Burada Suriye içinde, Suriye halkı için bir güvenli bölge oluşturmaktan, DAİŞ saldırılarından koruyacak bir güvenlik bölge oluşturmaktan konuşuyorsak, Amerika aslında bu işi yapmaya çalışıyor. Onları korumak için yerel gruplarla birlikte çalışıyor” dedi. Emekli büyükelçi, “Eğer onları Suriye rejimi ya da diğer yağmacı gruplardan korumayı konuşuyorsak, bu da Amerika’nın yapmaya çalıştığı şey. Bunu Suriyeli muhalefet gruplarına eğitim ve teçhizat verme hazırlığıyla yerine getiriyor” derken, Türk hükümetinin talebini daha netleştirmesi gerektiğini, iki taraftan yetkililerin bu konuyu bu yüzden görüşmeye devam ettiklerini belirtti.