Alman Parlamentosu’nda dün onaylanan Ermeni Soykırımı tasarısının ardından Türkiye’den tepkiler gelmeye devam ediyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, onaylanan tasarının ardından iki ülkenin bazı konular üzerinde farklı görüşleri olsa da, güçlü ilişkilere sahip olduğunu vurgulamıştı.
Almanya’nın 1915 olaylarını soykırım olarak değerlendirdiği tasarıyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Siyaset Bilimi Profesörü Cengiz Aktar konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“2005 yılında parlamento Ermeni soykırımıyla ilgili Ermenistan ve Türkiye’ye bir çağrıda bulundu ama Türkiye’de o zaman bunu kimse dikkate almadı. Geçen sene soykırımın 100. yılı olması sebebiyle, bu konu gündeme gelmişti. Almanya, mülteci meselesiyleve seçimle bağlantılı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı zorda bırakmamak istemediği için bu kararı ertelediler. Bu olay aslında yeni bir şey değil, epeydir var olan bir tasarı ama artık ertelenecek bir tarafı da kalmadı. Bu sadece Ermeni soykırımıyla ilgili değil, Alman İmparatorluğu’nun Ermeni soykırımındaki rolüyle de alakalı. Dolayısıyla, Türkiye’den gelen resmi ve gayri resmi tepkiler biraz tuhaf.”
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in tasarının ardından yaptığı açıklamanın aksine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İlişkilerimiz ciddi şekilde etkilenecek.” açıklaması yapmıştı.
Peki, Alman Parlamentosu’nun aldığı bu kararın ardından daha önce iyiye doğru ivme kazanan Türkiye-Almanya ilişkileri nasıl etkilenecek?
Siyaset Bilimi Profesörü Cengiz Aktar’a göre, Türkiye ve Almanya arasında ticari, siyasi ve iktisadi olarak çok fazla ilişki söz konusu: “Almanya’da yaşayan çok sayıda Türk var ve bütün bunların göz ardı edilmesi mümkün değil.” Aktar, alınan bu kararın ardından Türkiye’nin tavrının sert tepkilerin ötesine gideceği kanaatinde olmadığını ifade etti.
Aktar ayrıca, “Türkiye 100 yıl önce yaşanan Ermeni olaylarıyla ilgili olarak çok yol almıştı. Maalesef şimdi verilen tepkiler Türkiye’nin fabrika ayarlarına geri döndüğünü gösteriyor” dedi.
Aktar, Türkiye’nin Almanya Parlamentosu’nda onaylanan Ermeni soykırımı tasarısının ardından tekrar inkarcı bir tavır takınmasını acıklı bir durum olarak değerlendirdi.
