Erişilebilirlik

Türkiye-AB Zirvesi’nde İlerleme Sağlanır mı?


İstanbul Politikalar Merkezi Kıdemli Avrupa Birliği uzmanı Cengiz Aktar, ne dünkü görüşmenin ne de Brüksel’de yapılacak toplantının Avrupa’ya yönelik mülteci akının sona ermesinde sonuç vermeyeceği kanısında.

Aktar: “Üç ülke dışında hiçbir AB ülkesi taşın altına elini koymuyor”

Prof. Aktar, “Almanya, Hollanda ve Belçika dışında Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülke mülteci meselesinde taşın altına eline koymak istemiyor. Bu ülkeler çok yalnız kaldı. Bu nedenle Brüksel’deki zirve dün gibi tam bir ‘dostlar alışverişe görsün’ buluşması olacak. Ama tabii tekrar bir kota sistemini zorlayacaklar. Türkiye’ye de ‘Yunanistan’a geçişleri engelleyin’ denecek. Ankara, buna kuvvetle muhtemel olumlu yaklaşacak. Ama ölümü göze alan insanları kim nasıl engelleyebilir?” diyor.

Donald Tusk and Ahmet Davutoglu
Donald Tusk and Ahmet Davutoglu

Dün Donald Tusk’un “Bölgede bazı güçler mültecileri siyasi araç olarak kullanıyorlar” cümlesi kamuoyunda tartışıldı. Kimilerine göre, Tusk bu ifadesiyle Türkiye’yi, kimine göreyse Rusya’yı hedef aldı. Cengiz Aktar, bu imalı sözlerin gerçeklerden uzak olduğunu söylüyor:“Orada savaş var ve insanlar kaçıyor. Bunun istismarı mı olur? Türkiye elinden geleni yapıyor ama tüm sınırı ne kadar kontrol edebilir? Avrupa Birliği’nden zaman zaman bu ve benzeri ifadeler geliyor ama ne AB sütten çıkmış ak kaşık, ne de Türkiye.”

Doğan: “Suriye’de etkisiz kalan AB, Türkiye’ye havuç sunuyor”

Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doçent Erhan Doğan ise Tusk’un konuşmasının bütününe bakıldığında o sözleriyle Rusya’yı hedef aldığı düşüncesinde. Doğan, Avrupa Birliği’nin Suriye’de etkisiz bir aktör olduğunu savunuyor: “Avrupa Birliği kesinlikle Suriye’de herhangi bir şey yapabilen bir aktör değil. Rusya ve ABD’nin önderliğini yaptığı politikaların sonuçlarından etkilenen bir figür. Oraya müdahale etme kabiliyeti hiç yok. Üstelik kendi problemleri de mevcut. Yapabilecekleri çok sınırlı. Bu nedenle de Suriyeli mültecilerin kıta üzerindeki etkisini sınırlandırmak için Türkiye’ye havuç sunuyorlar.”

Erhan Doğan’a göre, Türkiye’ye Schengen uygulaması kalkabilir

Doçent Doğan’ın sözünü ettiği havuç, Avrupa’ya seyahatlerde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından istenen Schengen vizesi. Peki, Avrupa Birliği, bu vaadini gerçekleştirebilir mi? Marmara Üniversitesi öğretim üyesine göre, “Bu mümkün değil denemez.”

Doğan, “Bence çaresizliklerin seviyesine bağlı olarak Schengen vizesinin kaldırılması imkan dahilinde. Yunanistan ve diğer Avrupa Birliği ülkeleri kendilerine yönelik bu büyük Suriyeli hareketliliğini gördüklerinde durumun ciddiyetini anladılar. Kendi kamuoylarını ‘Türkiye’yi Avrupa’ya yakınlaştırarak bu sorunu çözebiliriz’ diyerek razı edebilirler. Aslında kendi iç sorunlarıyla boğuşan Türkiye’nin pazarlık edebilme kabiliyeti çok yüksek de değil ama belli olmaz,” dedi.

Erhan Doğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bu süreci bugüne kadar iyi götürdüğünü ve Schengen muafiyetini kazanarak ihtiyaç duyduğu dış politika zaferini kazanabileceğini söylüyor.

Aktar:“Vizelerin külliyen kalkması söz konusu değil”

Profesör Cengiz Aktar ise bu konuda meslektaşından farklı düşünüyor: “Hükümet, bu görüşmelerle seçmene ‘Avrupa Birliği ile aramız iyi’ mesajını veriyor. Ama ne vizeler külliyen kalkacak ne de Avrupa Birliği ile müzakereler hızla olumlu sonuçlanacak. Söz konusu 3 milyar Euro’luk kaynaktan da hiçbir şey gelmedi. Ama ısrarla bu yanlış mesajları veriyorlar.”

Cengiz Aktar, Ege’deki NATO gemilerinin de sorunun çözümünde rol oynamasının mümkün olmadığını belirtiyor. Avrupa Birliği uzmanı, “Dört tane gemi, ikmal gemisi de Alman. Öncelikle Türkiye ve Yunanistan bu gemilerden çok rahatsız. Sonra koca koca gemiler yol ortasında mülteci botu bulduğunda ne yapacak? Geri mi getirecek? NATO’nun mülteci geçişi engellemek gibi bir müktesabatı yok,” diyor.

XS
SM
MD
LG