Türkiye’de hükümet sığınmacılar için “gönüllü ve onurlu geri dönüşü” savunsa da, Türkiye Barolar Birliği haklarında yasal süreçler devam etmesine karşın sığınmacıların zorla sınır dışı edildiğini ve bunun son dönemde sistematik bir idari pratiğe dönüştüğünü bildirdi.
Zorla sınır dışı kararlarıyla ilgili şikayetlerin yaygınlığının tespiti amacıyla 47 baroda bir anket yapan Barolar Birliği Göç ve İltica Hukuku Komisyonu, “Meslektaşlarımızın bildirimlerinden, hukuksuz sınır dışı uygulamalarının spesifik vakalarla sınırlı olmadığı ve sistematik bir idari pratiğe dönüştüğü anlaşılmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Anket için bilgi paylaşan 376 Barolar Birliği avukatının, müvekkilleri hakkında verilen sınır dışı kararına karşı yedi günlük yasal iptal davası açması süresi içinde ve henüz bu süre dolmamışken, yani dava açılmasına imkan verilmeden sınır dışı işlemlerinin uygulandığını söylediği belirtildi.
Ankette alınan yanıtlara göre haklarında yasal süreçler devam etmesine karşın sınır dışı edilen yabancıların yarıdan fazlasının Suriye vatandaşı olduğu, geriye kalanların ise sırasıyla Afganistan, İran, Irak ve diğer ülke vatandaşları olduğu kaydedildi.
“Zorla sınır dışı hukuka aykırı”
Tespitlere ilişkin VOA Türkçe’ye konuşan Gaziantep Barosu Göç ve İltica Komisyonu üyesi Avukat Cumali Şimşek, Türkiye’nin göçmen politikasının sertleştiğine ve değiştiğine dikkat çekti. Şimşek, bir sığınmacı hakkındaki “geçici koruma statüsü”nün o kişi hakkında yürütülen bir soruşturma nedeniyle iptal edilebildiğini ve bunun sınır dışı kararına neden olabildiğini belirtti.
Şimşek, “Türkiye’de uygulanmakta olan 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında ‘Gönüllü Geri Dönüş’ kurumu düzenlenmiş durumda. Gönüllü geri dönüş, sınır dışı kararı olsun ya da olmasın bir yabancının kendi isteğiyle kendi ülkesin gitmesi anlamına gelir. Göç İdaresi Müdürlükleri yabancıların kendi istekleriyle ülkelerine geri gittiğini belirtiyor ancak bu insanlar ve avukatları ise gönüllü olarak gitmedikleri bu yönde bir imza ya da ifade ortaya koymadıklarını belirtiyor. Eğer gerçekten gönüllü geri dönüş imzası olmadan insanlar sınır dışı edilmişlerse bu durum kesinlikle hukuka aykırıdır” diye konuştu.
Türkiye, Suriye’den gelen mültecilere “geçici koruma statüsü” veriyor. İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre, 26 Ekim 2023 itibariyle Türkiye’de 3 milyon 259 bin 853 geçici koruma kapsamında Suriyeli bulunuyor. Bu sayının resmi verilere göre geçen yıldan bu yana düştüğü dikkat çekiyor.
Zorla geri göndermeyi önleyen yönetmelik
Göç İdaresi Başkanlığı, geçici korumayla ilgili resmi internet sitesinde, “Geçici koruma, kitlesel akın olaylarında acil çözümler bulmak üzere geliştirilen bir koruma biçimidir. Devletlerin geri göndermeme yükümlülükleri çerçevesinde kitleler halinde ülke sınırlarına ulaşan kişilere, bireysel statü belirleme işlemleri ile vakit kaybetmeden, uygulanan pratik ve tamamlayıcı bir çözüm yoludur” ifadesine yer veriyor.
“Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu”nun 91’inci maddesi kapsamında düzenlenen geçici koruma yönetmeliğinin 6’ncı maddesinde kanunun 4’üncü maddesinde de yer alan “geri gönderme yasağı” başlığı bulunuyor. Dolayısıyla sığınmacıların zorla ülkelerine geri gönderilmeleri bu maddeyle önleniyor.
Ancak uygulamalardaki farklılık Türkiye Barolar Birliği’nin son tespitleri gibi geçen yıl İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) ilgili raporuna da yansımıştı. HRW, Türkiye'nin yüzlerce Suriyeliyi zorla geri gönderdiğini tespit ettiğini belirterek, Avrupa ülkelerini harekete geçmeye çağırmıştı.
“Türkiye bizi güvenli bölgelere sınır dışı etmiyor”
VOA Türkçe zorla sınır dışı edildiğini söyleyen ve şu anda Suriye’nin İdlib kentinde bulunan Halid Jahjah’a ulaştı.
Geçici koruma statüsü olduğuna dair kimlik kartı olmadığı için geçen yıl sınır dışı edildiğini anlatan Jahjah, kendini şu anda Suriye’de güvende hissetmediğini söyledi.
Türkiye’de yaşadıktan iki yıl sonra Suriye’ye geri gönderildiğini kaydeden Jahjah, “Ben artık burada gerçekten güvenli bir bölge oluşturulmasını talep ediyorum. Türk yetkililer sık sık bizi ‘güvenli bölgelere’ sınır dışı ettiklerini söylüyorlar, bunu iddia еdenler gerçek durumu bilmiyorlardır diye düşünüyorum’’ dedi.
Savaştan ve hava saldırılarından kaçtıkları için Türkiye’ye sığındıklarını vurgulayan Jahjah, “Suriye’nin İdlib şehrinde yaşıyordum ve 2020 yılında Türkiye’ye gittim. 2022 yılında ise Türkiye’de geçici koruma kartı olarak adlandırılan kimlik nedeniyle sınır dışı edildim. Güvenli bölge olarak tanımlanan bir bölgeye sınır dışı edildim ancak bu bölge hiç güvenli değil. Gerçekten güvenli bir bölge yok ve özellikle İdlip şehrinde durum böyle. Her gün saldırılara, şiddete ve hava saldırılarına maruz kalıyoruz. Türkiye’ye tatil veya lüks için gelmedik, hayatımızı korumak ve saldırılardan kaçmak için geldik” diye konuştu.
Güvenlik endişesiyle ismini vermek istemeyen bir diğer Suriyeli sığınmacı ise oğlunun yakın zamanda sınır dışı edildiğini belirterek, “Oğlumun ikamet izni bitmişti yenileyemedi diye gönderdiler. Şu anda tek başına sınırın diğer tarafında biz hepimiz buradayız. Ne yapacağız bilmiyoruz, gönderilenlerden kaçak gelenler oluyormuş belki o da onlarla gelecek. Ama yakalanırsa tekrar sınır dışı edilir. Türk hükümeti bu duruma bir çare bulmalı yoksa hepimiz zor durumda kalacağız" şeklinde konuştu.
Bu arada VOA Türkçe’nin ulaştığı birçok sığınmacı sınır dışı edilme korkusuyla konuşmak istemedi.
Hükümet kimsenin zorla sınır dışı edilmediğini söylüyor
Türkiye’de Suriyeli sığınmacılar başta olmak üzere sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi özellikle iç siyasette tartışma konusu oluyor. Suriyeli sığınmacılar konusu bu yılki genel seçim öncesi siyasi partilerin sıklıkla tartıştığı konuların başında gelirken, gelecek yıl Mart ayında yapılması beklenen yerel seçimler öncesinde de bu konuyla ilgili hararetli tartışmaların yaşanması öngörülüyor.
Türkiye’de bu yılki seçimin ardından İçişleri Bakanlığı görevine gelen Ali Yerlikaya’nın daha önce Suriyelilerin yoğun yaşadığı Gaziantep ve İstanbul’da valilik görevlerinde bulunduğu biliniyor.
Yerlikaya bu yaz yaptığı bir açıklamada, “düzenli” ve “düzensiz” göçmen arasındaki farka dikkat çekerek, kaçak yollarla Türkiye’ye gelen ya da vize alarak Türkiye’ye giren ancak yasal kalış süresini ihlal edip vizesiz duruma düşen kişiler hakkında işlem yapıldığını ve geri gönderme merkezlerine alarak sınır dışı işlemlerinin yapıldığını söylemişti. Türkiye’de hükümet yetkilileri, düzenli hiçbir göçmenin zorla ülkesine gönderilmediğini dile getiriyor.
İçişleri Bakanlığı'nın son dönemde çeşitli illerde düzensiz göçmenlerle ilgili operasyonlar düzenlediği görülüyor. Yerlikaya bugün sosyal medya hesabından İzmir'de düzenlenen operasyonda 309 düzensiz göçmenin yakalandığını bildirdi.
Forum