Erişilebilirlik

Türk Ressamdan "Mahsa Amini" Anısına Sergi


İran'dan başlayan kadın direnişi, dünyanın pek çok ülkesinde yankı bulmaya devam ediyor. Paris'te yaşayan Türk ressam İsmail Yıldırım, ahlak polisi tarafından "türban takmadığı" için gözaltına alındıktan sonra, gözaltında öldürülen Mahsa Amini'nin hatırasına adadığı resim sergisini açtı.

Türk Ressam Yıldırım'dan "Mahsa Amini" Anısına Sergi
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:39 0:00

İsmail Yıldırım, Paris’in Belleville mahallesindeki atölyesinde açtığı sergiye İranlı kadınların sloganı olan "Kadın, Hayat ve Özgürlük" adını verdi. VOA Türkçe'ye konuşan Yıldırım, "Bu slogan Mahsa Amini'nin ölmesinden sonra Paris sokaklarında sık sık karşıma çıktı. Slogan çok hoşuma gitti. Sade ama vurucuydu: Hayat, kadın ve özgürlük. Müthiş güzel bir slogan" diye konuştu.

İsmail Yıldırım, sergilediği tablolarında Türk kilim desenlerinden hayat ağacı motifi ile kadının saçını birleştirerek, kadının anne olması nedeniyle de aslında "hayat" anlamına gelen doğasını anlatmak istediğini dile getiriyor. Ancak kadının yaşadığı acılara verdiği farklı tepkilere de dikkat çekiyor. Yıldırım’a göre kadın acı karşısında kah "isyan" ediyor, kah kaderine razı olarak "tevekkül" ediyor.

"İsyan ve tevekkül" ikilemi

Ressam Yıldırım, "Burada sergilediğim kadın portrelerinde bir ikilem var. Buna "dualite" de diyebiliriz Fransızca'da. İkilem şu: Bir tevekkül edenler var, bir de isyan eden var. Bu resimlerde haykıran isyan eden kadınlar ile, acısını gömüp tevekkül eden kadınlar yan yana. Mahsa Amini isyancı bir kızdı. O yüzden onu çığlık çığlığa çizdim. Ama örneğin Soma maden ocağında eşi ölen kadını, balıkçı kocasının dönüşünü tevekkülle bekleyen kadını sakin bir bekleyiş içinde çizdim" diyor.

İsmail Yıldırım'ın Belleville'deki atölyesinde düzenlediği sergiye katılım yoğundu. Haykıran, çığlık atan, saçları, elleri kana bulanan kadın portreleri ziyaretçileri de sarstı. İsmail Yıldırım'ın eserlerini yıllardır izlediğini söyleyen Christine adlı ziyaretçi, uzun uzun izlediği tablolara ilişkin, "İsmail'in bu konuya eğilmesine çok sevindim. Son derece çarpıcı, rahatsız edici, güçlü imajlar. Saç, kan, boya, isyan bir arada. Son derece rahatsız edici ve güçlü. Sanatın, rahatsız eden yanını çok güçlü buluyorum" diye konuştu.

"Türk kadını rol modeli olabilir"

Ressam İsmail Yıldırım, İranlı Mahsa Amini'nin çığlığıyla, aslında Anadolu kadınının ve tüm kadınların çığlığını çizmek istediğini belirtiyor. Türkiye'nin ve Türk kadınının bu coğrafyada önemli bir misyonu olduğuna inanıyor:

"Mahsa Amini ve İranlı kadınların direnişinden yola çıktım ama şimdi babasının 6 yaşında evlendirdiği kız çocuğunu nasıl unuturuz. Türkiye'de ve başka coğrafyalarda şiddet altında öldürülen kadınları nasıl unuturuz. Gerek bizde, gerek İran'da gerek o coğrafyadaki insanlarda, bütün kadınlar için çizdim."

Türk kadınının bölgesinde farklı bir rol üstlendiğine de inanan ressam İsmail Yıldırım, "Ben Türkiye'nin diğerlerine göre, bu coğrafyada bir adım önde olduğuna inanırım. Yani Türkiye; İran'a, Suriye'ye, Irak'a, kadın hareketinde bir rol model olabilir diye düşünüyorum. Belki naif bulacaksınız ama her zaman böyle bir umut içindeyim. Özelde Türk kadınlarına ama genelde tüm kadınlara güçlü bir inanç taşıyorum" diye konuştu.

40 yıldır Paris'te

Türk ressam ve heykeltıraş İsmail Yıldırım 1954 yılında Konya'da doğdu, 1982'den beri Paris'te yaşıyor. Yaklaşık 40 yıldır Paris'te resim ve heykel yapan Yıldırım, "Kendi zamanının bir sanatçısı olduğunu" söylüyor. Yıldırım, resim tarzını ise, "herhangi bir dekoratif cazibeye kapılmadan, vurucu bir estetik, isyancı bir güzellik ve derin bir karanlık" sözleriyle tanımlıyor.

XS
SM
MD
LG