Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Kur Korumalı TL Mevduat (KKM) ve katılma hesapları 12 Temmuz haftasında 1 trilyon 991,5 milyar TL'den 1 trilyon 942,6 milyar TL'ye geriledi.
18 Ağustos 2023’te 3 trilyon 409 milyar TL ile zirveyi gören KKM, alınan önlemler ve yapılan düzenlemelerle aradan geçen bir yılda yaklaşık 1,5 trilyon lira azalmış oldu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomide dengelenme, dış kaynak girişinin hızlanması, portföy tercihlerinin TL’ye yönelmesi ve rezervlerin artmasıyla birlikte finansal istikrarın daha da güçlendiği söyledi.
X hesabından paylaşımda bulunan Şimşek, “KKM’nin payı azalırken TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı 19 puanın üzerinde artarak yüzde 51,2 seviyesine ulaştı. Döviz dönüşümlü KKM hesaplarına uygulanan faiz alt sınırının azaltılması ve firmaların KKM hesaplarındaki vergi istisnasının sona ermesine ilave olarak Ağustos ayından itibaren bireysel KKM hesaplarının da stopaja tabi olmasıyla birlikte bu sürecin hızlanmasını bekliyoruz. Uyguladığımız politikalarla makro finansal istikrar güçleniyor ve ekonomimiz daha dayanıklı hale geliyor” dedi.
Mehmet Şimşek: “Swap hariç net rezervler son 4,5 yılın zirvesinde”
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) brüt rezervleri geçen hafta 153,8 milyar dolara yükseldi.
11-18 Temmuz haftasında swap hariç net rezervler ise 22,2 milyar dolar olarak açıklandı.
Söz konusu rezervler geçtiğimiz Nisan ayında eksi 65 milyar dolarla tarihin en dip seviyesindeydi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası rezervlerindeki artıştan duyduğu memnuniyeti “Swap hariç net rezervler son 4,5 yılın zirvesinde” sözleriyle ortaya koydu.
IMF bu yıl Türkiye’nin yüzde 3,6 büyümesini bekliyor
Uluslararası Para Fonu (IMF) bu hafta içinde yayınladığı “Dünya Ekonomik Görünümü” raporunda Türkiye için yaptığı büyüme tahminini bu yıl için arttırırken gelecek yıl için düşürdü.
Nisan ayında Türkiye’nin 2024’te yüzde 3,1 gelecek yıl ise yüzde 3,2 büyüyeceğini öngören Uluslararası Para Fonu, bu beklentilerini bu yıl için yüzde 3,6’ya yükseltirken 2025 için ise yüzde 2,7’e çekti.
2023’te yüzde 4,5 büyüyen Türkiye’nin geçtiğimiz Eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Program’da 2024 büyüme hedefi yüzde 4 idi.
Bu ay Türk ekonomisiyle ilgili bir başka pozitif değerlendirme ise Deutsche Bank’tan geldi.
Deutsche Bank’tan Türkiye yorumu: “Hiçbir ülke yüzde 75 enflasyonu resesyona girmeden düşüremedi, Türkiye başarırsa eşsiz bir örnek olacak”
Deutsche Bank, Türk lirası cinsinden tahvillerin yatırımcılar için son derece cazip bir giriş noktası sunduğunu açıkladı.
Bankanın Ortadoğu ve Doğu Avrupa Araştırma Müdürü Christian Wietoska, ekonomist Yiğit Onay ve araştırmacı Ankit Jain'le birlikte kaleme aldığı “Türkiye sabit getirisi: Şimdi ya da asla" başlıklı araştırma notunda Türkiye’nin gelecek aylarda güçlü bir dezenflasyon sürecine geçileceği dile getirildi.
Mart ayında politika faizinin yüzde 50’ye yükseltilmesiyle Türk lirasının "açık ara farkla en iyi performans gösteren küresel para birimi" olduğu savunulan raporda yerel tahvillerin çok cazip giriş seviyelerinde olduğu ifade edildi.
Raporun açıklanmasından sonra Anadolu Ajansı’na konuşan Wietkosa, “Yıl sonunda enflasyonun yüzde 40 seviyelerine düşeceğini tahmin ediyoruz. İkinci aşamada ise enflasyonu yüzde 20 seviyelerine düşürmek var ve orada çok soru işaretleri bulunuyor. Büyüme yavaşlıyor ve bu olurken Merkez Bankası’nın alacağı reaksiyon çok önemli olacak. Kasım ve Aralık aylarında 500 baz puanlık faiz indirimi bekliyoruz. Dünyada yüzde 75 enflasyonu olan hiçbir ülke resesyona girmeden enflasyonu düşüremedi. Türkiye eğer bunu başarırsa eşsiz bir örnek olacak” dedi.
Prof. Başlevent: “Uluslararası çevreler programa ikna edilmiş durumda, vatandaş epey kemer sıkacak”
İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Cem Başlevent, Şimşek’in programına uluslararası desteğin sürpriz olmadığını ancak hala içeride ikna edilmesi gereken toplum kesimleri olduğunu söyledi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Prof. Başlevent, “Geçtiğimiz Nisan ayında Uluslararası Finans Enstitüsü’nün toplantısında konuşan Mehmet Şimşek’in ‘yerlileri ikna etmeliyiz’ sözü çok tartışılmıştı. Ama o ifadeden programa uluslararası çevrelerin ikna edilmiş olduğu anlaşılıyordu. Yurtdışındaki inanç yurtiçindekinden yüksek. Ama içeride de durum fena gitmiyor. Yerleşikler de döviz bozuyor, cazip TL faizleri var, bu da Merkez Bankası rezervlerini arttırıyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi dolar kurunun hızla artacağına dair beklenti kırılmış gibi görünüyor. Kur hedefi tutturulacak gibi. Kullanılabilecek rezerv var, turizm gelirleri de olacak. Ufukta bir seçim ya da referandum belirmezse tepki almak pahasına son seçim dönemlerindeki cömert ücret artışları yapılmayacak” dedi.
Her ne kadar Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Ekonomik programın yükünü toplumun dar gelirli kesimin sırtına yüklemeyeceğiz” dese de Profesör Başlevent’e göre, “Bu programın sosyal tarafı ücretliler için ama özellikle emekliler ve asgari ücretliler için hayli zorlayıcı olacak, vatandaş epey kemer sıkacak”.
Ekonomist Zelyut enflasyondaki düşüşü yanıltıcı buluyor: “Ekim en geç Kasım ayında takke düşecek kel görünecek”
Ekonomist Evren Devrim Zelyut ise Türkiye’nin dezenflasyon sürecine girdiğine dair henüz elde güçlü bir işaret olmadığı kanaatinde.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Zelyut, “Aslında Deustche Bank uzmanının ‘hiçbir ülke resesyona girmeden enflasyonu düşüremedi. Türkiye eğer bunu başarırsa eşsiz bir örnek olacak’ değerlendirmesi bana ironi gibi geldi. Masadaki en büyük problemimiz enflasyon. Peki bunu düşürmek için ne yapıyoruz? Faizleri yükseltiyoruz, ücretleri sabit tutuyoruz, talebi yavaşlatıyoruz. Yaz etkisi ve baz etkisi geçince enflasyon düşmeye devam edecek mi? Mehmet Şimşek’in övündüğü 22 milyar dolarlık emanet para yetecek mi? Bu para yapısal iyileşme nedeniyle gelmedi ki yüksek faize geldi. Ekim en geç Kasım ayında takke düşecek kel görünecek” diye konuştu.
“Sonbahar zor geçecek, 2025 kışı ondan daha da zor”
Yatırımlarını borsaya, faize, altına yönlendirenlerin mevcut politikalardan karlı çıktığını ancak dar gelirli ve orta gelirlilerin her geçen gün daha da zorlandığını vurgulayan Evren Devrim Zelyut, sorunların kronik olduğunu, gelecek yıl da çözülmesinin mümkün olmadığını savunuyor.
Avrasya Yatırım kurucusu, “Bugün Moody’s not artımı yapacak. Genel resim kademeli olarak düzeliyor. Ama bütçedeki açık tırmanıyor. Faiz ödemeleri bu yıl arttı, böyle giderse seneye daha da artacak. Portföy yatırımları ile dönmeye çalışıyorsun. Son beş yılda 200 milyar dolar rezerv yediğin halde iki ayda düzelme hayalleri kuruyorsun. Öyle yağma yok. Üretimi destekliyor musun? Çiftçiyi teşvik ediyor musun? Demokrasi, hukuk ve eğitimdeki problemleri çözdün mü? Hangi yapısal soruna el attın? Sonbahar zor geçecek, 2025 kışı ondan daha da zor” ifadelerini kullandı.
Forum