PARİS —
Tunus’ta siyasetçiler, yeni anayasayı bugünlerde onaylamaya hazırlanıyor.. 217 üyeli parlamento son günlerde tartışmalara hız verdi. Anayasanın 14 Ocak gününe kadar onaylanması bekleniyordu ancak bu gerçekleşmedi. 14 Ocak Tunus’ta 2011 devriminin üçüncü yıldönümüydü.
Tunus Parlamentosu anayasa taslağının önemli bölümünü onayladı. Ancak muhalefetteki bazı laiklere yönelik ölüm tehditleri yüzünden 145 maddelik anayasanın onaylanmasında gecikme yaşanıyor.
Uluslararası Af Örgütü Tunus Direktörü Lütfü Azuz, aylar süren çıkmazdan sonra başlayan oylamanın büyük bir adım olduğunu söylüyor.
Azuz’e göre önemli olan, Tunus halkının artık temel hak ve özgürlükleri garanti altına alan bir anayasası olması. Azuz, anayasada İslam’ın ülkenin resmi dini olduğunun belirtildiğini, ancak din özgürlüğüne de yer verildiğini söylüyor.
Kadın-erkek eşitliği konusunda da anlaşmaya varıldı. Tunus çok uzun zamandır Arap dünyasında kadın haklarının öncüsü olarak tanınıyor.
İnsan hakları örgütleri, Tunus parlamentosunun anayasa taslağının geri kalan bölümlerini de güçlendirip, uluslararası hukuk standartlarına uymasını istiyor.
Azuz, sivil toplum kuruluşlarını ve siyasetçileri, kördüğümü çözdükleri için övüyor.
Tunus’un aslında yeni anayasaya bir yıl önce kavuşması, ardından da seçim yapılması gerekiyordu. Ancak İslamcı Ennahda Partisi ve laik muhalefet, İslam’ın siyasetteki rolü ve başka konular üzerinde uzlaşamadı. Kriz, geçen yıl, iki laik muhalefet liderinin suikaste kurban gitmesi üzerine derinleşti.
Tunus’taki 2011 devrimi, Arap Dünyası’nda başka ülkelerde de halk ayaklanmalarına yol açmıştı. Gözlemciler, Tunus’un bölge için demokratik bir örnek haline gelmesini umuyor.
Bazı uzmanlarsa geleceğe daha temkinli yaklaşıyor. Bunlardan biri Tunus’un devrik devlet başkanı Zeynel Abidin Bin Ali döneminde diplomatlık yapan hukuk profesörü Hatem Bin Salim. Bin Salim, sürecin işlemesi için çeşitli siyasi gruplarla işbirliği içinde: “Tunus’ta şu anda ‘bekle gör’ havası hakim. Benim en büyük korkum, terör. Bugün herkes Tunus’ta terör örgütlerinin varlığının ve ülkenin farklı bölgelerinde çok miktarda gizli silah bulunduğunun farkında. Tunus’ta daha önce böyle bir durum yaşanmamıştı.”
Anayasa taslağının hazırlanmasının iki yıl sürdüğünü söyleyen Bin Salim, 14 Ocak tarihinin kaçırılmış olmasının bir kayıp sayolmaması gerektiğini anayasanın onaylanmasının an meselesi olduğunu söylülor.
Tunus Parlamentosu anayasa taslağının önemli bölümünü onayladı. Ancak muhalefetteki bazı laiklere yönelik ölüm tehditleri yüzünden 145 maddelik anayasanın onaylanmasında gecikme yaşanıyor.
Uluslararası Af Örgütü Tunus Direktörü Lütfü Azuz, aylar süren çıkmazdan sonra başlayan oylamanın büyük bir adım olduğunu söylüyor.
Azuz’e göre önemli olan, Tunus halkının artık temel hak ve özgürlükleri garanti altına alan bir anayasası olması. Azuz, anayasada İslam’ın ülkenin resmi dini olduğunun belirtildiğini, ancak din özgürlüğüne de yer verildiğini söylüyor.
Kadın-erkek eşitliği konusunda da anlaşmaya varıldı. Tunus çok uzun zamandır Arap dünyasında kadın haklarının öncüsü olarak tanınıyor.
İnsan hakları örgütleri, Tunus parlamentosunun anayasa taslağının geri kalan bölümlerini de güçlendirip, uluslararası hukuk standartlarına uymasını istiyor.
Azuz, sivil toplum kuruluşlarını ve siyasetçileri, kördüğümü çözdükleri için övüyor.
Tunus’un aslında yeni anayasaya bir yıl önce kavuşması, ardından da seçim yapılması gerekiyordu. Ancak İslamcı Ennahda Partisi ve laik muhalefet, İslam’ın siyasetteki rolü ve başka konular üzerinde uzlaşamadı. Kriz, geçen yıl, iki laik muhalefet liderinin suikaste kurban gitmesi üzerine derinleşti.
Tunus’taki 2011 devrimi, Arap Dünyası’nda başka ülkelerde de halk ayaklanmalarına yol açmıştı. Gözlemciler, Tunus’un bölge için demokratik bir örnek haline gelmesini umuyor.
Bazı uzmanlarsa geleceğe daha temkinli yaklaşıyor. Bunlardan biri Tunus’un devrik devlet başkanı Zeynel Abidin Bin Ali döneminde diplomatlık yapan hukuk profesörü Hatem Bin Salim. Bin Salim, sürecin işlemesi için çeşitli siyasi gruplarla işbirliği içinde: “Tunus’ta şu anda ‘bekle gör’ havası hakim. Benim en büyük korkum, terör. Bugün herkes Tunus’ta terör örgütlerinin varlığının ve ülkenin farklı bölgelerinde çok miktarda gizli silah bulunduğunun farkında. Tunus’ta daha önce böyle bir durum yaşanmamıştı.”
Anayasa taslağının hazırlanmasının iki yıl sürdüğünü söyleyen Bin Salim, 14 Ocak tarihinin kaçırılmış olmasının bir kayıp sayolmaması gerektiğini anayasanın onaylanmasının an meselesi olduğunu söylülor.