Ekonomiye dair güvenin ana göstergesi olan Tüketici Güven Endeksi’nde düşüş sürüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in Merkez Bankası işbirliği ile hazırladığı Tüketici Güven Endeksi, Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 4,3 oranında azaldı. Ağustos ayında 58,3 olan endeks, Eylül ayında 55,8’e geriledi.
24 Haziran 2018’de yapılan genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen sonra Temmuz ayında yüzde 72,7’ye yükselen endeks, bazı iyileşmeler gösterse de bir daha yüzde 70’i hiç göremedi.
Prof. Ulusoy: “Endeks 2008 krizinde bile bu kadar düşmemişti”
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Veysel Ulusoy, Tüketici Güven Endeksi’nde önlenemeyen düşüşün ekonomiye karşı güvensizliğin açık bir göstergesi olduğunu dile getirdi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Profesör Ulusoy, “Tüketici Güven Endeksi 0 ile 200 arasında değerlendiriliyor. 100’ün altında kalması ekonomiye ilişkin kötümserliğe işaret ediyor. Şu anda endeks, 100’ün değil 60’ın dahi altına inmiş durumda. Tüketici Güven Endeksi son 20 yılın neredeyse en dibine doğru gidiyor. 2008’de küresel ekonomik krizin Türkiye’de en çok hissedildiği dönemde bile bu kadar gerilememişti” dedi.
2004 yılının Kasım ayında yayınlanmaya başlayan Tüketici Güven Endeksi, 2006 yılının Mayıs ayında en son 100’ün üstüne çıktıktan sonra bir daha hiçbir zaman ekonomide iyimserliğe işaret eden 100’ün üstüne çıkamadı.
Genel ekonomik durum beklentisi de geriliyor
Tüketici Güven Endeksi’nin alt kırılımlarını oluşturan “hanenin maddi durum beklentisi”, “genel ekonomik durum beklentisi”, “işsizlik sayısı beklentisi”, “tasarruf etme ihtimali” endekslerinden yalnızca birinde pozitif bir beklenti oluşurken üçünde negatif beklenti var.
Hanenin maddi durum beklentisi endeksi Ağustos ayında 77,8 iken Eylül ayında 74’e; genel ekonomik durum beklentisi endeksi 74,3’ten 71’e; işsiz sayısı beklentisi endeksi 58,3’ten 55,3’e düştü.
Tasarruf etme ihtimali endeksi 22,8 ise Ağustos ayında 22,7 iken, Eylül ayında %0,6 oranında artarak 22,8’e yükseldi.
“Vatandaş, harcamalarında ihtiyatlı davranıyor”
Prof. Ulusoy, tasarruftaki artışın zenginlikten değil geleceğe dair belirsizlikten kaynaklandığı görüşünde.
Ulusoy’a göre, “Tasarruf etme ihtimali endeksindeki artış, pozitif bir şey değil. Gelirim düşük ilerisi için endişelerim var diyen harcamalarında ihtiyatlı davranmaya başlıyor. Çünkü şöyle düşünüyor, ‘gelirim artmadığı gibi enflasyon karşısında da hızla eriyor’ diyor ve harcama yapmaktan sakınıyor.”