Başkan Donald Trump uzun süredir beklenen göçmenlikle ilgili planını bugün açıklıyor. Trump’ın planı temel olarak göçmenlik kabul süreçlerinde aile bağları ve insani ihtiyaç faktörünü azaltırken, onun yerine liyakata dayalı bir sistemin getirilmesini amaçlıyor.
Trump’ın Beyaz Saray’da yapacağı açıklama öncesinde gazetecilere brifing veren üst düzey bir yönetim yetkilisi, planın sınır güvenliğini arttıracağını ve liyakata dayalı bir sistem yaratacağını kaydetti.
Trump’ın planında, yeşil kart ya da kalıcı oturum izni tanıma sayısı yılda 1,1 milyon civarında kalacak ancak bu hakların nasıl tahsis edileceği konusundaki kriterler değişecek. Buna göre, Amerikan vatandaşlarıyla aile bağları ya da insani ihtiyaçlardan ziyade, Amerika’da istihdam ve yatırım potansiyeline sahip, beceri sahibi ve eğitimli kişilere öncelik verilecek.
Şu andaki duruma göre, göçmenlerin yüzde 12’sinin yeteneklerine göre Amerika’ya gelmelerine izin veriliyor. Yüzde 66’sı ise Amerika’da yasal olarak bulunan ailelerle akrabalığı sayesinde Amerika’ya gelebiliyor. Yeni plana göreyse, göçmenlik vizelerinin yüzde 57’si beceri sahibi ya da iş tekliflerine göre verilecek. Sadece yüzde 33’lük kesim aile bağları nedeniyle Amerika’ya gelebilecek. İnsani ihtiyaçlardan verilen vizeler de yüzde 22’den yüzde 10’a indirilecek.
Planda yer alan aile kaynaklı göçmenliği azaltma hedefi bazı göçmenlik uzmanları tarafından sorgulanıyor.
CATO Enstitüsü’nden David Bier, aile sponsorlu göçmenlerin neredeyse yarısının üniversite diploması olduğunu belirtiyor. Bu da Amerika’da doğan yetişkinlerden daha fazla bir oran. Bier, göçmen toplumunun Amerika doğumlulara göre daha fazla çalışma oranına sahip olduğunu kaydediyor.
Bier, beceriyi daha fazla öne çıkaran bir göçmenlik sisteminin Amerika’ya yararı olacağını belirtiyor ancak “ailelerin birleşmesi pahasına bunu yapmanın hiçbir gerekçesi olmadığını” söylüyor.
Plan, yeşil kartı kurasını tamamen ortadan kaldırıyor. Yeşil kart kura sonucu her yıl dünya genelinde 50 bin kişiye veriliyor.
Yönetim yetkilisi, Trump’ın açıklayacağı teklifin merkezinde “Amerika Vizesi Oluştur” düşüncesi yattığını belirtiyor. Bunun içinde 3 ana unsur bulunuyor: “olağanüstü yetenekli olmak, profesyonel ve özellikli bir uğraşısı olmak ve istisnai öğrenciler olmak”.
İyi İngilizce bilmek de daimi ikametgah sahibi olmak için hesaba katılan kriterlerden biri olacak.
Buffalo Üniversitesi’nden göçmenlik uzmanı Rick Su ise buna katılmıyor.
Su, bu niteliğin nasıl ölçüleceğine bağlı olarak, bunun muhtemelen çeşitliliği azaltacağını kaydetti. Su, Amerika’da şu anda ana dili İngilizce olan ülkelerdekilerden daha az İngilizce bilen ama çok yetenekli kişilerin çalışmakta olduğunu vurguladı.
David Bier de puana dayalı rekabetçi sistemde en fazla Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan en büyük ülkelerin hakimiyet kuracağını belirtti. Bier, doğum yerlerini temel alarak göçmen seçmenin ekonomik ve ahlaki bir gerekçesini göremediğini de vurguladı.
Trump’ın damadı Jared Kushner’in başkanlığında bir ekip tarafından geliştirilen planda, “Dreamers” olarak bilinen ve çocukken aileleri tarafından Amerika’ya yasa dışı olarak getirilenlerin durumunu hesaba katılmıyor. Planın bu açıdan Demokratlar’dan destek görmesi pek beklenmiyor.
Beyaz Saray da bu grubun durumunun “bu aşamada değerlendirilmediğini” belirtirken, bugün açıklanacak planın göçmenlik sisteminin yeniden düzenlenmesinde sadece ilk adım olacağını vurguluyor.
Trump yönetimi, “Dreamers”lar konusunda 2012 yılında Obama yönetimi tarafından oluşturulan ve çocuk yaşta aileleriyle yasal olmayan yollardan Amerika’ya getirilenlere, ülkede yaşama, okuma ve çalışma izni sağlayan DACA programını 2017’de sona erdirmeye çalışmıştı. Konu halen Anayasa Mahkemesi’nde.
Ülkenin göçmenlik yasasını değiştirmek Cumhuriyetçiler’le Demokratlar arasında yıllardır anlaşmazlık konusu. Konu Trump 2016 başkanlık kampanyasında Meksika sınırına duvar inşa etme planını açıkladığında daha da alevlenmişti.