Erişilebilirlik

Trump'ın Ardından ABD-Güney Kore İlişkileri Nasıl İlerleyecek?


24 Eylül 2020 - Güney Kore lideri Moon Jae-in
24 Eylül 2020 - Güney Kore lideri Moon Jae-in

Geçen hafta ABD Başkanı Joe Biden görevine resmi olarak başladığında Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae-in muhtemelen en fazla rahat nefes alan lider oldu.

Moon, Biden’a tebrik mesajında, “Amerika geri geldi” dedi. Moon mesajında eski Başkan Donald Trump’ın adını anmadı ancak Trump’a atıfta bulunduğu yorumları yapıldı.

Yaklaşık 30 bin ABD askerinin ülkede konuşlandırılmasının maliyetiyle ilgili baskı uygulamak için sıklıkla sert konuşan, hakaret eden ve tehditler savuran Trump liderliğinde ABD ile Güney Kore ittifakı gergin bir dönemden geçmişti.

Seul’e Trump döneminde “şantaj” yapıldığını savunan Biden yönetimi altında askeri maliyet konusundaki gerginlik muhtemelen ortadan kalkacak. Ancak bazı uzmanlar Kuzey Kore ile nasıl bir politika izlenmesi gerektiği konusunda da ABD ile Güney Kore arasında yeni bir uzlaşmazlık ortaya çıkabileceği uyarısında bulunuyor.

Ailesi Kuzey Kore’den savaş döneminde mülteci olarak kaçan, kendisi de eski bir insan hakları aktivisti olan, sol eğilimli Moon için Kuzey Kore’yle ilişkilerin iyileştirilmesi ideolojik olarak da çok önemli.

Ancak beş yıllık cumhurbaşkanlığı dönemi bu yıl Mayıs ayında sona erecek olan Moon’un, Güney ve Kuzey Kore arasında barışı sağlamak için vakti de kalmadı. Her ne kadar Moon iki ülke arasında müzakerelerin yeniden devreye sokulması vaadinde bulunmuş olsa da, Biden’ın desteği olmadan bu konuda ilerleme sağlanması oldukça zor görünüyor. Biden ise ABD ekonomisini altüst eden ve ülkede 420 binden fazla can kaybına neden olan Corona virüsü pandemisiyle mücadeleye öncelik verme çabasında.

Farklı yaklaşımlar

Sorun sadece Biden’ın başka konulara odaklanması da değil. Biden ile Moon Kuzey Kore politikaları hususunda kilit konularda farklı bir eğilimdeler.

Biden, Kuzey Kore yönetiminin müzakere masasına oturana kadar ülkeye ekonomik ve askeri baskı uygulanması politikasını savunan eski Başkan Barack Obama döneminde başkan yardımcılığı yapmış bir siyasetçi.

Biden 2020 seçim kampanyasında da Kuze Kore lideri Kim Jong Un’u çok kez “kabadayı”, “zalim” ve “diktatör” olarak nitelendirdi. Biden ayrıca Kuzey Kore nükleer programını durdurma konusunda ilerleme kaydetmediği sürece Kim ile biraraya gelmeyeceğini de belirtti.

Her ne kadar Biden yönetiminin Kuzey Kore stratejisi henüz netleşmemiş olsa da, Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Amerika’nın Kuzey Kore’yi müzakere masasına yeniden oturmaya ikna etmek için hem diplomasi hem de baskı yöntemlerine başvuracağını ifade etti.

Seul’de endişe hakim

Kuzey Kore’ye karşı daha katı ve düşmanca bir tavır Moon ve müttefiklerini muhtemelen kaygılandırabilir.

Moon geçen hafta düzenlenen bir basın toplantısında, Biden’ın Trump döneminde Kim ile 2018’de yapılan Singapur Anlaşması’ndan yola çıkarak yeni politika oluşturması gerektiği görüşünü savundu. Sözkonusu anlaşmada Amerika ve Kuzey Kore, Kore’nin tamamının nükleer programlardan arındırılması için birlikte hareket etme kararı almıştı.

Moon’un özel danışmanı Moon Chung-in geçen ay yayınladığı bir makalesinde, Biden ile ilgili karamsar bir tablo çizerek Kuzey Kore’ye yönelik askeri baskının artabileceği ihtimalinin altını çizdi.

Seul Yonsei Üniversitesi’nde profesör olan Moon Chung-in yazısında ayrıca, “Biden döneminin başlaması özlediğimiz gibi barışçı bir dünya düzeninin geleceği garantisini vermiyor” ifadelerini kullandı.

Seul’deki yetkililer endişelerine rağmen Kuzey Kore ile ilişkilerini iyileştirme çabalarına devam etmeyi de tercih edebilir.

Son dönemde Güney Koreli yetkililer Amerika ile Mart ayı için planlanan ortak askeri tatbikatı Kuzey Kore ile gerginliği azaltmak amacıyla iptal edilmesi ya da kapsamının azaltılması taraftarı olduklarını dile getirmeye başladı.

Seul yönetimi ayrıca yaklaşan Tokyo Yaz Olimpiyatları’nı da Kuzey Kore ile müzakerelerin başlatılmasına zemin hazırlayacak bir fırsat olarak bakıyor.

Seul’deki Asan Politika Araştırmaları Enstitüsü’nden uzman Go Myong-hyun, “Kuzey Kore politikaları hakkında olumlu bir yaklaşım sergileyen Moon yönetimi, bir fırsat yakalandığının farkında” diyor.

Go’ya göre, Biden yönetimi karşı çıksa bile Kuzey Kore ile temas kurmada ilerlemeye devam edilmesi de olası politikalar arasında.

Go ayrıca, “Moon yönetimi, Kuzey Kore ile müzakere konusunda anlaşmaya varmaları durumunda Washington’a dönüp, ‘Bizi durduracak mısınız?’ diyerek baskı yaparak da inisiyatif alabileceklerine inanıyor” ifadelerini kullandı.

Washington’a baskı işe yarar mı?

Müzakerelerin başlatılmasına yönelik böylesi bir yaklaşım, 2018 yılında Seul’ün Kış Olimpiyatları’nda Kuzey Kore yetkilileriyle buluşmalar gerçekleştirerek daha sonra Trump ile Kim’in biraraya gelmesinin sağlandığı politikayla benzerlik taşıyacak gibi görünüyor.

Diğer taraftan, bu adımın bu sefer işe yarayıp yaramayacağının sorgulanmasına neden olacak birçok unsur var. Bunlar arasında en belirgin olanı şu: Olimpiyatlar Corona virüsü pandemisi nedeniyle yapılmayabilir. Olimpiyatlar düzenlense bile, ev sahipliği yapacak olan Tokyo yönetimi müzakerelere karşı çıkabilir.

Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi’nden Kore uzmanı Duyeon Kim, “Plan işe yararsa şaşırırım çünkü şu an ortam tamamen farklı” diyor ve ekliyor: “Trump’ı Kim ile bir zirve yapmaya ikna etmek kolaydı çünkü Trump gösteri yapmayı seviyor. Biden ise çok akıllı, tecrübeli ve ulusal güvenlik konusunda çok ciddi.”

Kuzey Kore nasıl karşılık verecek?

Kuzey Kore diyaloğa yeniden girmeye sıcak bakmayabilir. Pyongyang yönetimi Washington’un yaptırımları gevşetmemesi başta olmak üzere bir dizi konuya tepki göstererek Birleşmiş Milletler ve Güney Kore yetkilileriyle önceden planlanan görüşmeleri aylarca boykot etti.

Bu ay düzenlenen bir zirvede ise Kuzey Kore yetkilileri Güney Kore’yle ilişkileri düzeltmeye sıcak baktıklarını ifade etti ancak Seul yönetimine de Washington ile ortak askeri tatbikat düzenleyip askeri gücünü genişletme çabalarından vazgeçme çağrısında bulundu.

Kuzey Kore ayrıca geçtiğimiz birkaç ay içinde, yeni bir kıtalararası güdümlü füze ve bir denizaltından fırlatılacak şekilde tasarlanmış bir füze dahil çeşitli yeni askeri mühimmat sergiledi.

Bazı uzmanlar Kuzey Kore’nin bu mühimmat arasından birini test edebileceği ya da belki de yeni bir nükleer test gerçekleştirebileceği uyarısında bulunuyor.

Bazı uzmanlara göre de Kuzey Kore’nin böylesi büyük bir test gerçekleştirmesi Biden ile Moon arasındaki diyaloğa da zarar verebilir.

Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nden Kore uzmanı Sue Mi Terry, “Umarım, Seul ve Washington aynı sayfada kalmayı başarabilir. Çünkü bunu yapmak zor olacak. Kuzey Kore, Güney Kore’ye baskıyı sürdürecek ve Moon yönetimi açısında da sadece bir yıl kaldı” şeklinde konuştu.

Terry, “Moon yönetimi yetkililerinin Kuzey Kore’yi memnun edemeyeceklerini farkına varmaları gerekiyor. Amerika ile Kuzey Kore ilişkilerinde bir değişim olana kadar bir ilerleme kaydedilemeyecek” diyor.

Seul’deki bazı uzmanlarsa daha olumlu düşünüyor ve Biden ile Moon’un ortak zemin yaratabileceğine inanıyor.

Güney Koreli milletvekili Youn Kun-young, “Biden yönetimi Kuzey Kore’yi görmezden gelemez ve Kuzey Kore sorunu sadece yaptırımlarla çözmek mümkün değil” şeklinde konuştu.

XS
SM
MD
LG