Erişilebilirlik

Trump 40 Yıldır Vergi Beyannamelerini Saklayan İlk Aday


ABD’de Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump’ın vergi geçmişi üzerindeki tartışma sürüyor. Zira Trump hariç, Amerika’da tüm önde gelen partilerin başkan adayları son 40 yıldır, vergi beyannamelerini kamuoyuyla paylaşma konusunda şeffaf davranıyor.

Brookings Enstitüsü uzmanlarından John Hudak, Amerikalı seçmenin başkan adaylarını vergi beyanları sayesinde tanıma imkanı bulduğunu söylüyor. Hudak’a göre seçmenler böylece, adayların ne kadar kazandığını, bu gelirin kaynağını ve adayın ne tür iş ilişkileri içinde olduğu hakkında bilgi sahibi oluyor.

Başkan Barack Obama görev süresi boyunca her yıl vergi beyanını kamuoyuyla paylaştı. Böylece halk, Obama’nın 447 bin dolarla 5,6 milyon dolar arasında değişen yıllık gelirlerinden haberdar oldu.

Obama, başkanlık kampanyasını yürüttüğü 2008 yılında açıkladığı gelir beyannamesinde eşi Michelle Obama’yla birlikte o yıl 4,2 milyon dolar kazandıklarını ilan etmişti.

Obama’nın 2008 yılındaki Cumhuriyetçi rakibi Senatör John McCain de aynı yıl gelirinin 400 bin dolar olduğunu gösteren vergi beyannamesini kamuoyuyla paylaşmıştı.

Bu yılki başkanlık yarışının Demokrat partili adayı Hillary Clinton, eşi ve ABD eski başkanı Bill Clinton’la birlikte 2015 yılında toplam gelirlerinin 10,7 milyon dolar olduğunu açıkladı.

Cumhuriyetçi aday Donald Trump ise, ne kadar vergi ödediğini gösteren herhangi bir belgeyi kamuoyuyla paylaşmadı. New York Times gazetesinde haftasonu yayımlanan ve Trump’un vergi beyannamesine dayandırıldığı iddia edilen haberde, emlak kralının 1995 yılında 900 milyon dolardan fazla zarar ettiği bildiriliyordu. Bu zarar, Trump’ın neredeyse 20 yıl boyunca gelir vergisi ödeme zorunlunluğunu ortadan kaldırıyordu.

Washington yakınlarındaki partilerüstü politika grubu vergi uzmanlarından Jeremy Scott, devlet görevine talip kişilerin vergi beyanlarını kamuyla paylaşma zorunluluğu olmadığını, adayların bunu tamamen gönüllü olarak yaptıklarını bildiriyor.

Scott, böylece seçmenlerin kafasında özellikle emlak kralı Trump gibi isimlerin iş ilişkileri konusunda bir fikir oluşabileceğini vurguluyor.

Başkan adaylarının kamuoyuyla vergi geçmişleriyle ilgili paylaştığı belgeler adayların genel serveti hakkında bilgi vermiyor. Dolayısıyla Trump vergi beyanını paylaşsa bile, muhtemelen bu, servetinin tamamı hakkında fikir vermeyecek. Zira Trump’ın gayrimenkulleri ve marka değeri gibi önemli varlıkları vergi beyannamesinde yer almayacak.

Washington’daki Amerikan Üniversitesi siyasi tarih uzmanı Allan Lichtman, vergi beyanının, adayların mali geçmişiyle ilgili fikir verebileceğini belirtiyor.

Lichtman, ticaret ve finans gibi kritik alanlarda adayların söylemleriyle eylemlerinin tutarlı olup olmadığı konusunda Amerikalı seçmene fikir verebileceğini kaydediyor. Böylece, ne kadar kazandığının yanısıra, hayırsever olup olmadığı ve bazı yasal boşluklardan faydalanıp, vergi kaçırıp kaçırmadığının da gözler önüne serileceğini vurguluyor.

Ancak uzman, başkan adaylarının 40 yıldır sürdürdüğü bu geleneği bozmanın, özellikle milyarlarca dolarlık imparatorluğun sahibi olduğunu iddia eden Trump gibi bir isime vereceği hasarın büyük olacağını savunuyor.

Cumhuriyetçi Parti’nin 2012 seçimlerindeki başkan adayı Mitt Romney de vergi beyannamesini paylaşma konusunda çekimser davrandığı için medyanın eleştirisine maruz kalmış, ancak daha sonra açıklamak zorunda kalmıştı.

Mitt Romney ve eşinin 2011 yılında 13 milyon 700 bin dolar gelir kazandığı, bunun karşılığında federal hükümete 1 milyon 900 bin dolar vergi ödedikleri bildirildi. Romneyler’in ödediği vergi oranının, standart bir Amerikalı’nın ödediği vergi oranından daha düşük olması, tepki görmüştü.

Hudak’a göre, Trump vergi beyannamesini açıklamamasının siyasi bedelini ödüyor.

ABD siyasi tarihinde 1976 yılında, Jimmy Carter vergi beyannamesini kamuoyuyla paylaşan ilk başkan adayı olmuştu.

Richard Nixon da 1972 yılında ikinci kez başkan seçildikten sonra vergi beyannamesini kamuoyuyla paylaşmıştı.

XS
SM
MD
LG