KESK’e bağlı Haber Sen, DİSK’e bağlı Basın-İş, TMMOB, Tabipler Birliği, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), ve Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin de desteğini alan TRT çalışanları, Dünya Televizyon Günü olarak kutlanan 21 Kasım’da İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve Brüksel’de yaptıkları eylemlerle TRT yönetimini kamu yayıncılığından uzaklaşmak, yeni istihdam modelleri kullanmak, çalışanlara mobing uygulamak ve tek sesli yayıncılık yapmakla suçladı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü, TRT çalışanları ve destekçilerinin TRT Genel Müdürlüğü önünde yapmak istedikleri eyleme izin vermezken Haber-Sen Genel Sekreteri Burak Ustaoğlu’nu gözaltına aldı.
İstanbul polisi ise Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) getirip yoğun güvenlik önlemleri almasına rağmen İstanbul Radyosu’nun önündeki protesto eylemine müdahale etmedi.
Haber-Sen: “TRT özelleştirilmiyor, küçültülmüyor ama çalışanlarına baskı yapılarak emekliliğe zorlanıyor”
Haber Sen’in hazırlamış olduğu metni okuyan TRT çalışanı ve Haber-Sen 5 No’lu Şube Sekreteri Deniz Salmanlı, TRT’nin kamu yayıncılığı görevinden her geçen gün uzaklaşırken iktidarın fiili yayın organı haline dönüştüğünü söyledi.
Salmanlı, “TRT, 703 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ve sonrasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile hukuken de kamu hizmeti anlayışıyla hizmet sunması gereken bir yayın kurumu olmaktan çıkarıldı. 703 sayılı KHK ile TRT’de emekliliğe teşvik ve “İstihdam Fazlası Personel”in diğer kamu kurumlarına gönderilmesinin yolu açıldı. TRT kapatılmıyor, küçültülmüyor ve özelleştirilmiyor ama “İstihdam Fazlası Personel” yaftasıyla deneyimli, bilgili, birikimli TRT emekçilerine “ya emekli ol ya da diğer kamu kurumlarına git” denilerek baskı kuruluyor. Ve şu anda yaklaşık 1800 kişi bu baskılar karşısında emekliliğini isteyerek yıllarını verdikleri kurumlarından, mesleklerinden koparıldı” dedi.
Eski TRT çalışanı: “Eski TRT ruhu kayboldu, ‘havuza’ gönderilmekten rahatsız olan çalışanlar emekliye ayrıldı”
Salmanlı’nın sözünü ettiği emekli olan TRT çalışanlarından biri olan Fikret Şepçi de eylemdeydi. 39 yıl çalıştığı kurumdan Eylül ayında ayrılan Şepçi, son birkaç ay içinde TRT’den 1800 kişinin ayrılmasında “ayrılmazsanız başka bir devlet kurumuna gönderilirsiniz” baskının rol oynadığını söyledi.
VOA Türkçe Servisi’nin sorularını yanıtlayan Şepçi, “Sanatçı, yapımcı, ışıkçı, montajcı olarak görev yapan çalışanları herhangi bir devlet kurumuna göndereceklerini söylediler. Üç kent seçme tercihi de kondu ama hangi kuruma gidecekleri belirsizdi. ‘Sen emekli olmazsan bu havuza gönderilirsin” baskısı, herkesi kaygılandırdı. Üstelik emekli olanlara alacakları tazminatın %30 ya da %50 fazlası da ödeneceği söylendi. O esnada ayrılanlar da gelecekte neyle karşılaşacaklarını öngöremediklerinden ayrıldılar. Liyakat sahibi olmayanlar yüksek makamlara getirildi. TRT’nin arpalık haline getirilmesi bizim en son hayal ettiğimiz şeydi. TRT ruhu yok oldu” dedi.
TRT çalışanı Salmanlı: “TRT çalışanları başka bir devlet kurumunda çalıştırılmak anlamına gelen ‘havuza gönderilme” baskısı altında”
1800 kişinin ayrılmasından sonra taşlar yerine oturdu mu? Haber Sen 5 No’lu Şube Başkanı Deniz Salmanlı’ya göre, yaza kadar çok daha fazla çalışanın çıkarılması hedefleniyor.
“7 bin civarında TRT çalışanı vardı. 1800’ü emekli edildi. Bizim duyumlarımıza göre 3000 kişinin de yaza kadar kurumla bağını koparması isteniyor. 703 No’lu son OHAL KHK’sı ile TRT fiilen şirketleşti. TRT’nin hizmetlerini tamamen dış yapımlara kaydırmak isteniyor. Bunun için yapılan düzenlemelerle TRT var olan şirketlerle ortaklık yapabilecek ancak bu şirketleri denetlenemeyecek. Bu kabul edilemez. Artık istihdam biçimi de değişti. Önce emekliliğe teşvik adı altında %30 ve %50 teşvik adı altında odalara çekilerek ‘emekli olun yoksa havuza gönderileceksiniz’ dendi. TRT çalışanlarının emekli olmasının ardından teknik kısımlarda, vericilerde aksaklıklar yaşandı. Bazı emekliler göreve çağrıldı. Kalan TRT çalışanları havuza gönderilme tehdidi altında. TRT prodüktörlerine iş yaptırılmıyor. Biz bunların durdurulmasını TRT’nin kamu yayıncılığına dönmesi gerekir.”
“İç yapımlara ödenek vermiyorlar, projelerimi kabul etmiyorlar, demotive ediyorlar”
Haber Sen 5 No’lu Şube Sekreteri’nin “iş yaptırılmıyor” dediği prodüktörlerden biri de Berna Nemli.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Nemli, “Aslında iç yapımlarda özellikle de kültür sanat konusunda uzmanlaşmış personel bilerek ve istenerek atıl bırakıldı. Şimdilerde bir kültür kanalı kurulması çalışmaları için çalışılıyor. Ama yıllarca TRT’de bu konuda uzmanlaşmış bizler bu olayın dışında bırakılmış durumdayız. Toplantılar istiyoruz, öneriler sunuyoruz, bunları not ediyorlar. Ama sistemli biçimde önerilerimizi ve projelerimiz kabul etmiyor, deneyimli prodüktörleri demotive ediyorlar. ‘Bütçe sorun değil’ diyorlar ama iç yapımlara ödenek vermiyorlar” dedi.
