Kongre’de bir aydır devam eden liderlik krizi bu hafta sona eriyor. 2012 seçimlerinde Cumhuriyetçi Başkan Yardımcısı adayı olarak adını duyuran Paul Ryan’ın, geçtiğimiz ay istifasını açıklayan Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner’ın yerine geçmesi bekleniyor. Cumhuriyetçi Parti içinde son dönemde giderek artan kutuplaşmayı giderme çabaları boşa çıkan Boehner’dan sonra Ryan’ın nasıl bir strateji izleyeceği merak ediliyor.
Paul Ryan, en isteksiz Meclis Başkanı olarak Amerikan siyasi tarihine geçebilir. 2012’de Cumhuriyetçi Başkan Yardımcısı adayı olan Ryan, ulusal mitinglerin yabancısı değil.
2013’te Demokratlarla birlikte federal harcamaları sınırlayan bir anlaşma hazırlayan Ryan, Kongre çalışmalarında da tecrübeli.
John Boehner, “Paul Ryan’ın harika bir Meclis Başkanı olacağını düşünüyorum,” diye konuştu ve “Çok çalışkan, zeki ve Cumhuriyetçi Parti’den herkesle ilişkileri çok iyi,” diyerek Paul Ryan'ı desteklediğini vurguladı.
Ryan, Meclis Başkanlığı yapmayı, Cumhuriyetçiler’in birleşmesi şartıyla kabul etti. Cumhuriyetçiler’in bu şarta uyup uymayacağıysa çok kısa zamanda ortaya çıkacak. Çünkü borçlanma tavanı konusunun 3 Kasım’a kadar Kongre’de oya sunulması gerekiyor.
Temsilciler Meclisi Demokrat Parti lideri olan Nancy Pelosi, “Bu, ekonomi ve faiz oranları açısından çok ciddi bir konu. Bu oylama, Amerikan halkını doğrudan etkileyecek," diyerek durumun önemini açıkladı.
Başkan Obama’nın gündem maddelerine uzlaşmasız karşı çıkarak ve hükümetin küçülmesine odaklanarak Boehner’ın liderliğini zora sokan aşırı muhafazakar Cumhuriyetçiler’in, Ryan’a da meydan okuması bekleniyor.
Aşırı muhafazakarların görüşlerine katılan Ryan’ın, meclis başkanı olduktan sonra mevcut siyasi duruma uyum sağlayacağı söyleniyor.
Cumhuriyetçi Parti üyesi Joe Pitts'e göre,“Bölünmüş hükümetle çalışmak çok zor, çok yıpratıcı. Ancak bizi bu duruma sokan da Amerikan halkı.”
Ryan’ın Perşembe günü meclis başkanı seçilmesi bekleniyor.