Dönemin Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili davada yargılanan üç polis hakkında verilen beraat kararına yapılan itirazın reddedilmesine hukukçular tepki gösteriyor. Hukukçular, yeni bir delil bulunması haline davanın yeniden açılabileceğini belirtiyor.
Tahir Elçi Vakfı ve Diyarbakır Barosu bugün ortak bir açıklama yaparak, red kararına tepki gösterdi.
Toplantıda ilk söz alan Tahir Elçi Vakfı Başkanı Mahsun Batı, daha önce dile getirdikleri endişelerinde haklı çıktıklarını söyledi.
Dosyanın cezasızlıkla sonuçlanmasına tepki gösteren Batı, “Tüm cezasızlıkla sonuçlanan dosyalarda olduğu gibi bu dosya hakkında da söylenecek çok şey var. Biz sayfalarca bu konuda yazdık, söyledik, çizdik ama maalesef dosya cezasızlıkla sonuçlandı. Aslında dosyanın cezasızlıkla sonuçlanacağı daha soruşturma aşamasından belliydi. Dosyaları takip eden, özellikle yoğun olarak bu dosyalara katılan avukatlar olarak dosyanın aslında adım adım cezasızlığa götürüldüğünü daha o zaman söylemiştik. Bugün endişelerimizin ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı” dedi.
Güleç: “Devlet görevlilerinin taraf olduğu dosyalar faili meçhul bırakılıyor”
Mahsun Batı’dan sonra söz alan Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, istinaf mahkemesinin Türkiye yargı tarihinde çok az örneği olan bir şekilde, altı ay gibi bir sürede karara bağladığını vurguladı.
Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını dile getiren Güleç, devlet görevlilerinin taraf olduğu dosyaların faili meçhul bırakıldığını söyledi.
Tahir Elçi’nin kameralar önünde, çatışmasızlık çağrısı yaptığı sırada öldürüldüğünü hatırlatan Güleç, “Kameralar önünde işlenen bir cinayet, çatışma süreci sebebiyle devletin elinde yoğun bir istihbarat ağı ve olanak olmasına rağmen faillerinin ortaya çıkarılmaması ve cezalandırılmaması yakından tanıdığımız devletin cezasızlık pratiğidir. Bu dava, sadece bir cinayet davası değil, aynı zamanda bir toplumun adalet arayışının davasıdır. Ceza hukukunun, güvenlik güçlerinin ve devletin sorumluluğunun bir kez daha sorgulandığı bir süreçtir. Ancak, görüyoruz ki, devletin tüm organları bu davayı unutturmak için adeta el birliğiyle çaba sarf etmektedir” diye konuştu.
Abdulkadir Güleç, olayın faillerinin yargı önüne çıkarılması çağrısı yaptı.
Özmen: “Yeni bir delil bulunursa dosya yeniden açılabilir”
Tahir Elçi’nin baro başkanı olduğu dönemde yardımcısı olarak görev yapan Ahmet Özmen de basın açıklamasına katılanlar arasındaydı.
Açıklamadan sonra VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Özmen, istinaf mahkemesinin başvuruyu reddedeceğini tahmin ettiğini vurguladı.
Sonucun üzücü olduğunu dile getiren Özmen, “Türkiye'deki yargı pratiği bu tarz davalarda kamu görevlerinin karıştığı, cezasızlık politikası olarak adlandırdığımız devlet politikasını nazar aldığında böyle bir sonucu beklememek akılcı olmaz” diye konuştu.
Dosyanın yeniden açılabilmesi için yeni bir delil bulunması gerektiğini savunan Özmen, “Bundan sonra Anayasa Mahkemesi süreci işleyecek. Eğer Anayasa Mahkemesi'nde başvurunun kabulü veya olumlu bir sonuç alınamaması halinde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi süreci başlayacak. Bu dava böyle devam edecek ama her daim yeni bir delilin ortaya çıkması, failleri işaret eden, faillerin ortaya çıkmasını sağlayacak yeni bir delilin ortaya çıkması da yeni bir dava açılmasına imkân sağlayabilir” şeklinde konuştu.
80 barodan ortak tepki
Bu arada 80 barodan yapılan ortak açıklamada istinaf sürecinde verilen kararın cezasızlık sürecinin bir parçası olarak görüldüğüne ve duruşma sürecinde avukatların hiçbir talebinin kabul edilmediğine vurgu yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Yargılama sürecinde itirafçıların ifadesiyle ortaya çıkan hakikati karartma girişimleri ciddiye alınıp kovuşturma derinleştirilmedi. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun siyasal cinayet beyanı, tüm toplumun dikkatini üzerine çekmesine rağmen sadece yargısal makamların ilgisini çekemedi. Biz aşağıda imzası olan Barolar olarak; Tahir Elçi dosyasındaki cezasızlık tutumunu kabul etmediğimizi ve hukuki sürecin takipçisi olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Tahir Elçi nasıl öldürüldü?
Dönemin Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası meydana gelen Suruç katliamı ve Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesi sonrası Çözüm Süreci’nin resmen bitmesi ve 1 Kasım seçimlerinde AK Parti’nin yeniden çoğunluğu elde etmesinin ardından Diyarbakır’da başlayan çatışmalı süreci, 28 Kasım’da Sur ilçesinde bulunan Dört Ayaklı Minare önünde bir basın açıklamasıyla protesto ederken ensesinden vurularak öldü.
Elçi’nin basın açıklamasını yaptığı sıralarda polis, bir aracı yakın bir bölgede durdurmak istedi. Araçta bulunan PKK’lıların silahla yanıt vermesi sonucu iki polis hayatını kaybederken iki polis, saldırganlardan elinde silah olan birini kovalayarak Elçi’nin konuştuğu Yenikapı sokağa girdi.
Bu esnada bir silahtan çıkan tek kurşun dönemin Diyarbakır Barosu Başkanı’nın ölümüne neden oldu.
Tahir Elçi cinayeti iddianamesi 4 buçuk yılda yazıldı
Olay yeri incelemesi, cinayetten yaklaşık 5 ay sonra 17 Mart 2016’da yapıldı.
Sokaktaki güvenlik kameralarının hiçbiri olay anını kaydetmediği gibi basın açıklamasını takip eden polis kamerası görüntülerinde de cinayet anına ilişkin 13 saniyelik bölümün kaydedilmediği görüldü.
Elçi soruşturmasını yürüten savcı birçok kez değiştirilirken iddianame, cinayetten neredeyse 4 buçuk yıl sonra 20 Mart 2020’de tamamlandı.
Duruşmalarda neler öne çıktı?
Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşması, 21 Ekim 2020’de görüldü.
Mahkeme, 3 Mart 2021’de yapılan ikinci duruşmada sanık polisler hakkındaki tutuklama taleplerini reddetti.
14 Temmuz 2021’deki üçüncü celsede polisler aleyhinde ifade veren iki gizli tanık beyanlarını geri çekerken, 12 Ocak 2022’deki dördüncü duruşmada mahkeme müşteki avukatların “delillerin ortadan kaybedildiği” gerekçesiyle sanıklar hakkında tutuklanma taleplerini bir kez daha reddetti.
15 Haziran 2022’deki beşinci duruşmada Diyarbakır İstihbarat Şubesi’nin Elçi’nin öldüğü esnada polisler tarafından kovalanan PKK’lı Mahsum Gürkan’ın telefonlarını iki yıldır dinlendiği ortaya çıktı.
Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Haziran 2024’te görülen 11. duruşmada sanık polisler hakkında beraat kararı verdi.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi (İstinaf), Tahir Elçi cinayeti davasında yargılanan üç polis hakkında verilen beraat kararını 30 Aralık 20204'te hukuka uygun buldu ve karar 4 Ocak 2025'te avukatlara tebliğ edildi.
Forum